Sevgi Üzerine
Tohumları yüreğimize ekilmiş, yaşantımızın en renkli çiçeğidir
" sevgi "...
Ruhumuzu besleyen duygusal besin kaynağını yeşertip büyütmekte, soldurup kurutmakta biz insanların elindedir... İçimizde ki sevgi, ne kadar yoğunsa hayatımızda o derece neşeli ve anlamlıdır.
Düşünüyorum da sevgi olmadan yaşayabilir miydik? Sevgi, yaratıcının canlılara bir hediyesi, kesintisiz bir güç kaynağıdır ..
Sınıfta öğrencilere "sizce dünyanın yedi harikası" nedir?
konulu bir ödev hazırlatan öğretmenin en beğendiği çalışma şu olmuştur.
1.. Görmek
2.. İşitmek
3.. Dokunmak
4.. Tatmak
5.. Hissetmek
6.. Gülümsemek
7.. Sevgi...
İşte dünyanın bana göre de yedi harikası, satın alınamayacak değerleridir bunlar..
Ve sevginin temeli bir küçük tebessümle başlar.. Sevgi; tatlı, içten bir gülümseme ile kalpten kalbe taşınan bir duygudur... Üstelikte bedava:)
" En işe yaramayan günümüz, hiç gülmediğimiz gündür" demiş Charles Field..
Çocukluğumda babamı hep asık suratlı hatırlarım.. Bir kere bile bırakın kahkaha atmasını, küçücük bir gülümsemesine bile şahit olmamıştım... Evimiz de eksik bir şeyler vardı, öncelikle sürekli bizimle oturmayışı iş gezileri yüzünden sık sık şehir dışına çıkmaları... Bu yüzden hep havası soğuktu evimizin.. Oysa yüzünün güldüğünü görsem evimiz ısınır dünyalar benim olurdu... Anlattığım en komik fıkralara bile gülmezdi.. Benim de çocuk aklım o zamanlar illa ki kafama takmıştım babamı bir kerecik olsun gülümserken görmeyi... Bir dosya kağıdını makasla küçük küçük parçalara ayırıp her birine
" Gülümse " yazarak, babamın görebileceği yerlere asmıştım...
Buzdolabının, elbise dolabının üzerine, kapı ve pencere tutacaklarına, televizyonun üzerine, en son da babamın yastığına... Çok merak ediyordum babam bunları görünce ne yapacaktı acaba?
Sonuçta gördü yazdıklarımı ve tepkisiz kaldı. Yine yüzünü güldürememiştim.. Ancak vazgeçmedim. Durumu iyice abartıp evin her yerine "gülümse" yazdığım kağıtları yapıştırdım. Hızımı alamayıp banyonun buharına, arabanın tozlu camına varana kadar yazdım. İkinci gün de yüzünü güldürememiştim babamın.
Ertesi gün o işe gidecek, beni de okula bırakacaktı. Kapının önünde ayakkabılarımızı giyiyoruz. Babam birden kahkahalarla gülmeye başladı. Ayakkabısının içinden çıkan kağıdı çıkarıp canım kızım diyerek sarıldı bana. Kağıtta aynen şu yazıyordu.
" Baba ne olur bir kere gülümse ya
Sen gülmezsen gülmez dünya "
Çocuk çabalarımın büyük başarısıydı bu... İçimin ısındığını hissettim o an, babamı ne kadar sevdiğimi onun da beni... Onun gülümsemesi içini dışına yansıtan sevgi aynası gibiydi..
Babama olan sevgim sayesinde, onun yüzünü güldürebilmiş ve içinde bana olan sevgisini açığa çıkarmayı başarabilmiştim...
Dr.Karl Menninger’ in dediği gibi:
"Sevgi insanları tedavi eder,
hem verenleri hem de alanları"
EbRuAsya//