- 578 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İSLAMIN EKONOMİSİ VAR MI?
Başlığı gördüğünüzde bu konularda ahkam kesecek zannetmişsinizdir. Hayır, böyle bir niyetim de yok, bu konuda ehil de değilim.
Ben, çeşitli alanlarda İslam’ın var olan hükümlerinin üzerinde yeterince çalışılması, düzenli bir şekilde ortaya konabilmesi gerekliliği üzerinde durmak istiyorum.
Başta hukuk geliyor aslında. İslam hukuku nedir? Osmanlı döneminde Mecelle’den söz edilir. Günümüzde ne kadarı geçerlidir ya da eksik kısımları tamamlanabilir mi, bilmiyorum ama en azından birileri üzerinde çalışmış. Günlük hayatımızın her alanına giren ve tırnak kesmekten, yatakta hangi yanımıza yatacağımıza kadar bizi yönlendiren bir dinimiz olduğuna göre neden sistematik bir hukuk sistemi oluşmamıştır?
Bu alanın doldurulması elbette benim işim değil. Hatta belki sadece hukukçuların da değil. Dini çok iyi öğrenmiş hukukçular gerekiyor. İslam hukuku ortaya çıktıktan sonra tartışılması, eksikliklerin tamamlanması da gerekecektir. Burada amacım şimdi uyguladığımız hukukun yerine bir başkasını getirmek değil. Şu koca İslam âleminin, Allah’ın en son nazil ettiği İslam’ın bir hukukunun olması gerekmez mi? Eğer bugüne kadar yazılmamışsa bu Müslümanların ayıbıdır. Mesele, uygulamaktan çok böyle bir sistemin olup olmamasıdır.
Namazın nasıl kılındığı, orucu nelerin bozduğu konusu elbette önemli, bunları da öğretin ama göğsümüzü gere gere bir İslam Hukukunun varlığından söz etmemizi de sağlayın.
Sadece hukuk değil, ekonomi de var. İslam ekonomisi nerede? Faizi kesin bir şekilde reddeden islam’ın alternatifi nedir? Biz neden Kapitalizme muhtacız? Ya da daha adil olduğunu düşünerek Komünizmin peşinde koşuyoruz? Koca koca ekonomi profesörlerimiz neden İslam ekonomisini kapitalizme, komünizme alternatif olarak sunamıyorlar?
Ekonomi alanında da İslam’ı çok iyi bilen hocalarımız olmalı ve bir İslam Ekonomisi ortaya konulmalı. Uygulanır mı? Uygulansın, uygulanmasın siz çalışın. Günümüze uyarlanacak İslam ekonomisi belki de insanlığın kurtuluşu olacak.
Eğitim konusunda daha rahatız aslında. Sistematik bir eğitimimiz vardı Osmanlı zamanında. O sistemi bırakalı çok oldu. Şimdi tekrar ele alınıp günümüze uyarlanabilir. Bu iş de elbette İslam’ı çok iyi bilen eğitimcilere düşüyor.
Şimdi, yazdıklarımı okuduğunuzda sanıyorum beni hemen bir koltuğa oturttunuz. Yok yok benim amacım, derdim sizin anladığınız gibi değil. Bakın biraz araştırırsanız ilim dünyasının birçok konuyu cesaretle araştırdığını görürsünüz. Amerika’da karma eğitimin araştırıldığını biliyor musunuz? Bu doğrultuda çalışan bilim adamları sadece kızlardan oluşan, sadece erkek öğrencilerden oluşan sınıflar oluşturmuşlar. Pilot okullarda yıllardır araştırma yapıyorlar. Sonuç mu? İnternetten bakın göreceksiniz. Korkmayın, ilmi çalışmalar sizin düşüncelerinize ters gelir diye. Önemli olan sizin fikirleriniz değil, ilmin verileri.
Ve yine bilgisayarsız eğitimi araştırıyorlar.
Neden biz yapmıyoruz?
Bilim adına yıllardır hayvansal yağ zararlıdır diye margarin yedirmediler mi bize? Neden zararlı mı olduğunu kendimiz araştırmadık? Yine çocuğu emzirmenin kadın vücuduna zararlı olduğunu söylediklerinde karşı çıkmadık?
Bilim bilim diyorduk ya, hadi korkmayın! Bilim adamlarımızın önünü açalım. Bilim her yerde aynıdır da, ne yazık ki nal toplamaya devam edenler bilimden o kadar faydalanamıyor.
YORUMLAR
Din hukuku nedince, ganimet hukukunu çok iyi bilir dindarlar. Beşte biri Allah'a ve peygambere. Barış dini değil mi? Ha keza hristiyanlıkta da cennet satıldığını duymuşsunuzdur. Onların ekonomisi para mal ve ganimet üzerine üstad. Zekat ve sadaka ise alt kesimlere sus payı vermek için..
Kanadada aileler çocuklarını kendi eğitiyor ve sadece devletin açtığı bitirme sınavlarına gönderiyorlardı. Geçenlerde köy enstitülerinin ders programına baktım, şaştım kaldım. çok ileri derecede her konu vardı, ihitimal oralar kapatılmasaydı kırdan kentin göçün veya dışülkelere işçi olarakgidilmesinin önüne geçilebilirdi. lakin zamanın telefisi yok.
solculuk sağcılık dindarlık dinsizlik ülkücülük komünistlük üzerine milleti birbirine düşürdüler, devlet,kamudantoplanan vergi ganimet olarak görüldü. hizmet ne kadar geldi düşünmek lazım.
şuan ülkeyi yöneten zihniyetin 60-70nin çocukları gençleri olduğu muhakkak. bugünlerde bu konuda herkes dert yanıyor çünkü herkes görüyor kapkaranlık yıllar şıp diye karşımıza çıkacak gibi.. ee etme bulma dünyası..
eden etsin, bulan bulsun zihniyeti...
geçenlerde bir ustamız da aklımda kaldığınca köyde ikicami olduğunun iki camide deiki imam görevlendirildiğinin, lakin köyün okulunun kapalı olduğundan dert yanıyordu. imama para bulan devlet öğretmene para bulamıyordu yani...
milletilerin eğitimi ekseri savaşyıllarındakendini gösteriyor, tekniküstünlük, çaldıransavaşının kazanılmasının osmanlı ordusundaki tüfekli birliklerden olduğunu bilmeyen yok..
aynı zamanda osmanlının balkanlardaki kayıplarının derleme toplama ordu ile balkan milletlerinin düzenli orduya daha önce geçmesinin kıyaslanması var. yanlışım hatırlamıyorsam balkanlarda ikinci düzenli orduyu yine türk olan bulgarlar kurdu, ondan öncede polonya olabilir..
son 15 yıldırdevletin tımar sisteminegeri döndüğünü görmeyen yoktur sanırım. eğitimde ihtimal tımar sistemini düşüyorlar..
herşeyden önce köy enstitileri açılmalıtekrar, şehirler bu yükü ne kadar taşıyabilir bilinmez. y kuşağı kırdan kente göçen veyasonradan göçenlerin çocukları. anadolunun çoğu işçi, çiftçi ailesinden gelme, biraz şanslı olanlar asker ve memur aileleriydi diyebiliriz.
şöyle bir köyleri gezseniz,sankimoğolların anadoluya baskını gibi bir hava var her yerde. bayrak dalgalanıyor lakin, sadece görüntü..
eğer cip teknolojisi ile insan beyni arasında bağlantı kurulursa teknolojik robotik zihinler devreye girecek, hazır bilgi yüklenecek yani..
bu çağı din veya laik eğitim ile veya vs vs yörüngeye sokabilinilir mi, emindeğilim. o yüzden son kuşaklardaki umutsuzuk hadsafhada..
yeni bir atatürk lazım. umarım çıkar... çünkü çok fazla kirlenmiş ve hala kirletilen bir ülkeye sahibiz..
hukuk ülkemizde askıda ekmek misali..
saygılarımla..