- 523 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HOŞ BİR SEDA
BİR HOŞ SEDA
Yusuf Yılmaz
Bir cumartesi günüydü.
Telefon çaldı.
-Bugün Trabzon’a gidelim. Nasıl olsa pasomuz var araba parası da vermeyiz.
Gezer tozarız. Bir kaç yere uğrarız. Gelir gideriz.
-Olsun ne demek.
Ben de Allahtan arıyordum zaten.
Otobüste en arka koltuklara oturduk. Yanımıza iki genç oturdu. Hemen tanıştı onlarla. Espriyle karışık nasihatler verdi. Şaka şamata derken Trabzon’a nasıl vardık anlayamadım.
Molozdan yukarı doğru meydana vardık.
-Bak seni nereye götüreceğim.
-Üçüncü katta yarı kahvehane yarı ticarethane olan bir yer.
Envayi çeşit tespihler, saatler, çakılar, çakmaklar…
Bunlara meraklı adamların olduğu enteresan bir yer. Özel bir adı var ama unuttum.
Oturduk bir yandan da tespihleri inceliyor.
Bir adam oturdu yanımıza Bayburtlu. Hemen bir fıkra anlattı ona.
“Bayburtlu can çekiyor yatağının baş ucuna gelmiş Azrail dik dik bakıyor. Bayburtlu- hele dur kardaş bi nefes alak- deyince “ Bayburtlu altta kalır mı Trabzonluya sormuş Azrail: Şunu yaptın mı yok. Bunu yaptın mı yok. Başlamış zebaniler Trabzonluyu döğmeye- böyle yapaysınız da kimse gelmek istemiyor buraya”
Sohbet böyle devam ederken oradan bir tesbih beğendi.
Adam yüz elli dedi.
Parayı da elinde tutuyor.
Sıkı bir pazarlık başladı.
En son doksan dedi.
Yok dedi adam.
-Hadi gidelim Yusuf .
Tam kapıdan çıkacağız adam tamam dedi.
Doksan lirayı verdi tespihi aldı.
Uzun sokaktan doğru giderken. Bir şey alırken para elinde olsun. Sıkı pazarlık yap.
-Esnaf parayı görünce dayanamaz!
Kuyumcular sokağından aşağı inerken vitrinde bir tespih gördü.
On, yirmi dakka kuyumcuyla sohbet etti.
Bana anlattığının aynen kuyumcuya anlattı.
O tespihi de aldı eline dedi kaç lira.
Dedi yüz ama sana seksen olur.
Para elinde. İkisi de gülmeye başladı.
Kuyumcu ver madem ver dedi.
Tespihi aldık tam moloza doğru geliyoruz karşıdan bir tesbihçi eli kolları tespih dolu.
Dedim bu tepih kaç lira dedi on beş .
Bende elimde beş lira gösterdim.
İşine gelirse dedim.
Sustuk.
Dönüp gideceğim.
Tamam dedi.
Tam arabaya yanaştık arkadan başka bir teşbihçi geliyor.
Almak için değil de aynı tesbihin fiyatını sorayım dedim.
Dedi beş lira.
-Ama eder dedi gülerek.
O günün tadı hala hafızamda tatlı bir hatıra olarak durur.
Hatırladıkça gülümserim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.