- 482 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
ERDEMSİZLİKLERİN VAHŞİ CAZİBESİ
Önce erdemler ne idi bir hatırlayacak olursak ; doğruluk, dürüstlük, hakka hukuka adalete uymayan işlere bulaşmamak, çıkar amaçlı dolaplar çevirerek insanları aldatmamak vs gibi çoğaltılabilir de. Bu değerleri, kısacası erdemli insanın nasıl olması gerektiğini bilmeyenimiz de yoktur herhalde :)
Erdemsizliklerin vahşi cazibesi, erdemsiz davranışlarla çok kısa sürelerde çok çok büyük kazançlar sağlanabilmesinden kaynaklıdır. Maddi kazançlardan bahsediyorum elbette. Manevi kayıpları şimdilik bir yana bırakalım. Devam edeyim.
Hani, Muhammed peygamberin, ’’ en kısa yoldan nasıl müslüman olabilirim? ’’ diye sorulduğunda, ’’ Elhamdülillah Müslümanım de ve dosdoğru ol ’’ şeklindeki cevabındaki gibi dosdoğru olmak, çoğu zaman para etmez, prim yapmaz,
çok kazandırmaz ve hatta doğruluğunun dürüstlüğünün kurbanı dahi olabilir insan. ’’ doğru söyleyeni, dokuz köyden kovarlar ’’ deyişi de aşağı yukarı bu durumu ifade eder.
Oysa, erdemsizlik böyle mi ? Hayır! :)) Müthiş kazançlı bir yaşama biçimidir tam tersine. Evet elbette yapı, karakter meselesidir o ayrı. Ayrıca da, ruhsal bir erdemsiz yapı, cehalet ve o cehaletten gelen cesaret olacak.. Kısacası ’’ Cahil ; cesur olur ’’ özdeyişindeki gibi.
Şimdi efendim, yalanlar söyleyerek insanlar çoğu zaman kandırılarak büyük miktarlarda kazançlar sağlanabilir üzerlerinden :) Paralarını toplarsınız, her ay % 10 kazanç vadedersiniz kuzulara. Üç beş ayda milyonları milyonları götürürsünüz ve sonrasında, yok olursunuz ortalıktan :) İşte bu harika bir erdemsizlik örneğidir. Bizim gibi cehaletin yaygın hastalık haline geldiği toplumlarda, erdemsizlik kazançlarının sonu gelmez :) Kandırılabilecek ne kadar çok cahiliniz varsa, erdemsizlik uygulamaları da o derece yaygınlaşır ve sağlam sonuçlar alırsınız.
Dinsel inançların ve milliyetçi duyguların da bol miktarda yalan beyanlarla istismar edilerek, insanları kandırırken kullanılabilen en kullanışlı maskeler olarak iş gördüğünü de belirtmem gerek. Yalnızca kandırana kadar kullanılan inanç veya milliyetçi söylemlerden, sonrasında , çarpıldığınızda, yontulduğunuzda eser filan da olmadığını anlayabilirsiniz. Yalnızca söylem maskeleridir onlar. O tür insanlarda ne Tanrı korkusu ve de milli duygular filan zaten yoktur.
Bir müteahhidin batış hikayesine şahit olmuştum. Adam kat karşılığı sözleşmeyle bir arsa üzerine inşaata başlar. Toplam 36 dairenin 18 dairesi, arsa sahibi bir bayana verilecektir. Kaba inşaatlar tamamlanmıştır ve bir dünya para da harcamıştır müteahhit. Her nasılsa, arsa sahibi bayan, dairelerini nasıl satabileceğini filan sorarken, dilerseniz sizin dairelerinizin de tamamını parası neyse ödeyip satın alayım der :)) Kadıncağız da - Olur neden olmasın demiştir tahminimce. Adam dürüst erdemli ya :) Ben size 18.000 TL lik çek kesiyorum buyrun dilediğiniz an çekebilirsiniz der. Bu arada, yıl 1998 civarı. Sıfır bir konutun fiyatı 1000 TL. 18 adet sıfır dairenin bedelini adam kadına öder. Yarın tapu dairesinde buluşarak tapudan da kadının arsa hissesini müteahhide devretmesi kalmıştır heh he :)) Ertesi gün olur. Kadın çekin tamamını tahsil etmiş, ancak tapu dairesine gelmemiştir. Ararlarsa da bulamazlar. Müteahhit maddi açıdan batmıştır. Tamam, erdemli ve dürüst insandır ancak, tedbirsizlik ve aptallık etmiştir. Kadın ise, güzel bir erdemsiz insan örneği vermiş ve, bir anda 18 adet sıfır daire parası yükünü tutmuştur. :) Erdemsizliklerin çok çok kazançlı bir yaşam biçimi olduğunu tekrar hatırlatayım.
Bir kaç erdemli insan, sahip oldukları arazi ile, birlikte ortaklaşa bir vakıf kurmak amacıyla, istanbul’un en güzide yerinde on binlerce m2 arazilerinin, o çok güvendikleri bir dostlarına verdikleri genel vekaletnameyle, vakıf adına kaydedilmesini beklerkene, bir kaç gün sonrasında, tapu kayıtlarında arazinin, o çok güvendikleri dostlarının adına kaydedildiğini fark ettiklerinde, bu erdemsiz dostlarının bir anda, istanbul’un en zenginleri arasına girmiş olduğunu da, hayretle ve ibretle görmüşlerdi. Adam erdemsiz bir dolandırıcı idi ve artık şehrin en zengin en varlıklı kalbur üstü erdemsizleri arasına girmişti kolayca.Bu garip vakıf’çı insanları da artık tanımıyordu bile :))
Erdemsiz insanlara, her sektörde çok büyük olanaklar daima açıktır. Her yerde ve her sektörde rastlarsınız.
Belediyede zabıtadır, imarda mühendistir, görmez duymaz avantasını alır kısa sürede köşeleri dönebilir. Köşeleri fırıl fırıl dönenlerinin haddi hesabı da yoktur ayrıca. :)) Benim görev yaptığım belediyede, bir işçi kardeşimiz, depo sorumlusu olarak, belediyeye ait inşaat malzemelerini gizlice yürüterek tam 7 adet daireye sahip olmuş birisi idi. Erdemsiz birisi :)) Köşe olmuş adam.
Her konuda, her sektörde, siyasette de erdemsizliklerle karun gibi zengin olanları biliyoruz yaşadığımız alemde. Fırıldak gibi dönmeleriyle meşhur, dün ak dediklerine bu gün kara diyerek , yalanlarına daima yeni yalanlar ekleyerek yürürler erdemsizlik yollarında. Haksız kazanç diye bir mefhum yoktur onlar için. Ülkenin tüm hazinesini zimmetlerine geçirseler , halkın cebindeki son tek delik kör kuruşuna kadar dahi soysalar da, bir biçimde yine de erdemsizlikleri sayesinde daima ayakta kalır, servet üstüne servetler yapabilirler.
Bir de, bal tutan parmağını yalar’cılarımız vardır ki, onlar yalnızca bal değil, tutabildikleri her şeyi tutar, yalayabildikleri her şeyi yalayarak çok çok güzel maddi kazançlar sağlayabilirler. Erdemsizlik işi, çok çok kazançlı bir iştir neticede. Eee , vahşi cazibesi de buradan geliyor ...
Erdemli bir insan düşünün şimdi. Emeğiyle çalışıp, ailesini geçindirmek, helal yoldan para kazanabilmek için, iş arar kendisine. İşsizlik büyük sorundur dünyada. İş bulabilse, karın tokluğuna, yoksulluk sınırlarının altında yaşayarak çalışacak çabalayacak ve emek üretecek, iş üretecek. İşçidir, memurdur, çiftçidir, küçük esnaftır garibandır adam dürüsttür. İşte bu durumda, neredeyse yatacak yeri yoktur bu ortamda. Oysa, erdemsiz olabilse, kırk köşeyi bir günde döndürürler adama :))
Erdemsizliklerin vahşi cazibesine kapılmayanı döverler bile :) Nasıl bu kadar da aptal olabildin diyerek hem de, kendi ailesi, aile dostları.
Ne diyelim ; insanoğlu çiğ süt emmiş derler. Dikkat edelim diyorum bu tür erdemsizlere. Fark ettirmeden donumuzu dahi götürürler de, hayır işine sayabilirler.. :))
Selam, sevgi ve mutluluk dileklerimle.