- 561 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
BAKIŞ AÇISI VE DE VİCDAN
Bir Jakata öyküsüne göre*, bir zamanlar uzak doğudaki bir şehrin kenarında eski bir ibadethane varmış. Aileler Budizm öğretilerini öğrenmelerini istedikleri çocuklarını bu ibadethanede ders veren yaşlı keşişe gönderirlermiş.
Günlerden bir gün yaşlı keşiş öğrencilerine dürüstlük kavramını öğretmeye karar vermiş. Hepsini etrafına toplamış ve demiş ki;
-Öğrencilerim, görüyorsunuz ki yaşlanıyorum, gücüm azaldı. Artık bu ibadethanenin gereksinimlerini toplayamıyorum. Size bugüne kadar para bulmayı öğretmemiştim çünkü bu ibadetnameyi ayakta tutabilecek parayı bulabiliyordum.
Derin bir nefes aldıktan sonra gözlerini fal taşı gibi açmış öğrencilere konuşmasını sürdürmüş;
-Yanıbaşımızdaki şehir bir sürü varlıklı aileleri barındırıyor. Bu insanların pek çoğunun cüzdanlarında harcıyamayacakları kadar para var. Sizlerin şehrin sokaklarında bu tip insanları bulup takip etmenizi istiyorum. Hiç kimsenin görmediği zaman onlardan bu cüzdanlarını çalın. Bu şekilde bu ibadethaneyi hep birlikte ayakta tutabilelim. "
-Fakat, hocam, demiş çocuklar şaşkınlıkla
-Bize hep başkalarına ait olan şeyleri almanın yanlış olduğunu öğretmiştin !"
-Evet, doğrudur ki öğretmiştim, diye yanıt vermiş keşiş
-Gerçekten ihtiyaç olmadığı zaman hırsızlık yapılması yanlıştır. Fakat ben ne dedim? sanki dikkat etmediniz. Size "Hiç kimsenin görmediği zaman" dedim. Eğer bir kişi bile sizi görüyor ise hırsızlık yapmamalısınız.
Öğrenciler, birbirlerine gerginlikle bakmışlar. Aralarında "Hoca bunadı galiba" diye düşünenleri varmış. Keşişin gözlerinin daha önce hiç bir zaman görmedikleri gibi parladığını fark etmişler. Bir kısmı sessizce
-Peki, hocam, deyip başını önüne eğmiş.
-İyi, demiş keşiş, hadi şimdi gidin ve çalın
Öğrenciler kalkmışlar ve sessizce ibadethaneden çıkmışlar. Keşiş arkalarından yürümüş ibadethaneden şehre doğru yavaş yavaş gitmelerine bakmış. İçeri döndüğünde tek bir öğrencinin başı önüne eğik sırasında oturmakta olduğunu görmüş. Sertçe;
- Neden arkadaşlarınla birlikte gitmedin
İbadethanemizin ihtiyaçları olduğunu anlamadın mı ? diye sormuş.
- Anladım hocam, demiş öğrenci sessizce.
- Fakat sen altını çizerek "hiç kimsenin seni göremeyeceği zaman" dedin. Bu dünyada beni, "hiç kimsenin göremeyeceği zaman" ben yaşadıkça yoktur ki. Ben kendim her zaman kendimi görürüm.
Hoca sevinçle gülümsemiş ve;
- Ne demek istediğimi iyi ki anladın, şimdi koş yetiş arkadaşlarına garip bir şey yapmadan önce onları sınıfa geri getir, demiş...
------------------
Şimdi de bir şiir, bir söz ve bir anlatı paylaşacağım.
-Önce uzak doğudan Ryokan ’ın basit gibi gelen o çok derin dörtlüsünü okuyalım;
Neyi miras bırakacağım ki ben?
Baharda çiçekleri,
yazın ağustos böceklerini,
sonbaharda yaprakları...
-Şimdi de batıdan Spinoza usta düşündürsün bizleri;
"Homo liber nunquam dolo malo, sed semper cum fide agit." (Özgür insan asla kötülük yapmaz, daima iyi niyetle hareket eder)
-Ve de her iki yakanın ortasından; orta doğudan da Rabbi Hillel en basit idrakın anlayabileceği şekilde koysun noktayı;
Tek ayak üzerinde dururken bütün öğretileri anlatmasını isteyen hoyrat askere şunları demiş; "Sana yapılmasını istemediğin şeyleri sen de başkalarına yapma. Bütün öğretiler bundan ibarettir. Gerisi yorumlamadır."
Ve sonra da ilave etmiş "Git şimdi düşün ve çalış bakalım..."
Düşünelim bakalım...
Sanki doğu ile batı; birlikte olunca daha mı iyi görülüyor, ne?
Emek, mantık, olmazsa olmaz özgür düşünce, sezgi ve anlayış.
Ve sonra,
tabi ki vicdan, tabi ki bilgelik...
----------
(Yitro)
Not1* Jakata öyküleri, MÖ 300 ile MS 400 arasında 700 yılda biriktirilmiş, şiir formunda yazılmış 450 adet kadar Budizm öyküleridir.
ALINTI...
YORUMLAR
Bu hikayenin başka varyantını okumuştum, herkes kendinin gözcüsü olabilse ne hırsız ne yalancı kalacak da...
Bir kör nokta var : herkes kendini haklı gördükçe ve haklı çıkma yarışında olunca başarısız kalıyor iyilik- doğruluk.
Paylaşım için teşekkür ederim, saygılar abi.
MÜSLÜM BAYRAM
KÖR nokta teşhisi bence de çok doğru,
eleştiriye açık olmak, ve her yeni güne uyum sağlarken yenilenmek, bilinçlenmek şart
çok teşekkürler kardeşim
Eksik olmayınız
Nice saygılarımla...
Ders niteliğinde, güzel alıntılar la bezenmiş ti yazınız, tebrikler..... Özgür insanın kötülük yapmaya ağına inancım yok, öte yandan kendine yapılmamasını istediğin şeyi başkasına yapma ise çok anlamlı..... Bir de iyilik kisvesi altında yapılan kötülükler olabilir... Önce zarar verme demiş Hippocrates, hasta olup da tedavi beklentisi içinde olana, yardım etmek isteyen hekimlere.... İnsan insanın ilacıdır, sağaltıcısıdır derim hep, bu durumda, Hippocrates'e burada da hak vermekte fayda vardır.. Tebrikler güzel kolajınız için. Saygıyla...
MÜSLÜM BAYRAM
Nice saygılarımla