- 362 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ne İştir!
Ne İştir!
Adam daha düne kadar meteliğe kurşun sıkıyordu, nafakasını yakalamak adına.
Gün oldu, boğazından sıcak bir şeyler indi midesine.
Kendisini dev aynasında, cüceler diyarında gördü.
Hele çene, biraz lâf edince, açıldıkça açıldı.
Elleri bir şeyler tutmaya başlayınca, dünyayı kucaklayacak sandı.
Ayakları bir kaç adım atınca, evreni gezdi sandı.
Düne kadar birilerinden el, ayak, etek öperken, bugün el etek öptürmek derdinde oldu.
Bir iki kelimeyle muhatap olmak dururken, eleman diye tabir ettikleriyle irtibat kurmayı kendine şiar edindi.
Ne iştir!
Nedir bu böyle, yaptığına ne derler, düşündün mü?
Düşün, düşün, hele derinlemesine bir düşün!
Kuşlar da yüksekten uçarlar, ama illa ki bir gün yere inerler.
İşte o zaman...
***
Sabah işe gelirken, önümde yürüyen, biri kız, biri erkek, iki öğrenci yürüyorlar.
Sahilde geziyorlar gibi el ele, yanak yanağa gidiyorlar.
Etrafa pek aldırış etmiyorlar.
Normal zamanlar da olsa, belki diyebilirim; ama sırtlarında öğrenci çantaları var.
Bir de yaşları 14-15 ancak var.
Yani lise öğrencileri!..
Bakışlardan hiç rahatsız olmuyorlar.
Vay gençlik vay!
***
Daha fazlası ne olabilir ki?
En fazla seni kaybetmiş olurum.
Bu güne kadar tanıdım, bildim de ne oldu?
Farz et ki, seni hiç tanımadım, bu güne kadar seni görmedim, rastlamadım.
Derdine yan emi?
***
Bir zamanlar taziyedeyiz, herkes bir havada, sanki temaşa eyliyorlar farklı âlemleri.
Genç, yaşlı, kimileri tebessüm ediyorlar bazı hallere!
Hangi hallere mi?
Kendileri biliyorlar sadece.
Kimi cep telefonuna bakarak tebessüm ediyor.
Kimileri birilerine dikmiş bakışlarını gülüyor, artık ne görmüşse!..
Kimileri, belki rahmetlinin gittiği yeri tahayyül ediyor, bilemiyorum!
Herkesin kendince bildiği konularda tebessüm ettiği muhakkak!
Kerim BAYDAK
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.