Aslında bu yazının konusu, bir araştırmam olacaktı ama canım teorik bir şey yazmak istemedi. Bunun yerine kendini sevmek üzerine teorik olmayan laflar etmeye karar verdim...

Lafı uzatmayacağım ve kendini sevmenin kurallarını sıralayacağım. Bu kuralları kendinizinkiyle değiştirebilir, artırabilir veya eksiltebilirsiniz.

Sinirinize dokunan, gününüzü mahveden kişilerden, , ortamlardan uzak durun. Uzak duramıyorsanız, kayıtsız kalmayı veya baş etmeyi
derhal öğrenin!


Çevresini taciz ederek ve çözümsüz(!) sorunlarıyla, sürekli meşgul ederek kendini rehabilte eden kişilerin sayısı oldukça fazla.Bu kişilerin rehabilitasyon ve ya rahatlama işini bedavaya getirmelerine izin vermeyin. Kendilerine psikolog bulsunlar.
,
Gün içinde bir kaç mola verin

Güzel havalarda yürümekten hoşlanacağınız mesafeyi mutlaka yürüyerek kat edin.

Hayatınıza, bedeninize, sevdiklerinize piyangodan çıkmış para muamelesi yapmayın.

Mazoşistçe bir fedakarlık ve alçak gönüllülük sizden başka çevrenizdeki herkesi mutlu eder ve zahmetten kurtarır. Kolay lokma olmayın.

Yaşadığınız şehrin, kasabanın size anlamlı ve güzel gelen bir yerinde, haftada bir kaçamak yapın. Çayınızı orada için, yazınızı orada yazın.

Kendiniz için alışveriş yaparken çok sevdiğinizi alın. Giysilerinizi severek taşıyın.

Antenlerinizi olumsuzluklara çevirmiş olarak yaşamayın, güzelliklere yönlendirin. Eleştirel bakış açısının cılkını çıkarmayın.

Asık suratlı, çevresine negatif enerji yayan bir insan olmayın. Sevdiklerinizle birlikteliği, önceden planlayarak, özenerek gerçekleştirin, araya sıkıştırmayın. Kısaca sahip olduğunuz her şeyin tadını çıkarın. Öteki tarafa gitmek için kalk borusu öttüğünde’’dur bir boğaza son kez gideyim de öyle öleyim’’ deme şansınız olmayacak. Ömrün kıymeti de geçiciliğinde galiba