- 455 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
KÜRTLERİN TARİHİ.
KÜRTLERİN TARİHİ.
Kürt” isminin kaynağı tarihsel olarak çok eskilere dayanmaktadır. Bazı araştırmacılara göre Kürt teriminin temelinde “KUR” kelimesi yatmakta olup Sümer kökenlidir. Sümerce’de “KUR” dağ demektir. “Tİ” eki aidiyeti ifade eder. Böylelikle “KURTİ” kelimesi dağın halkı, dağlarda yaşayan halk anlamına gelmektedir. Bu ismin geçmişi M.Ö. 3000’lere kadar dayanmaktadır. Kürdistan coğrafyası bilindiği gibi dağlık bir bölgedir. O çağlarda insanlara coğrafyalarıyla veya yaşam tarzlarıyla bağlantılı adlar verilirdi. Kürtlerinde işte bu dağlık coğrafyada binlerce yıldır yaşamasından dolayı bu adı almış oldukları ileri sürülmektedir. Sümercedeki “KURTİ” adı, Greklere M.Ö. 401 yılında “Kardukhya”, daha sonlarıda Gordyene ve Kordueni (Kürt memleketi) diye geçmiştir.
Bir Sümer tabletinde Kurtie adı altında yer alan halkın veya Kardakalar’ın eski tabletlerde adı geçen Proto-Kürt kavimler olduklarına bilim adamlarının inançları var. G.R. Driver göre bu yöre Van gölünün güneyidir. Fakat bunlar Kürt kabilelerin sadece bir kısmını teşkil eder.
Asurlulardan kalan bir tablette bugün “Kurti” veya “Qurtie” diye okunan bir kavim adına rastlanmıştır. G.R. Driver bu bölgenin Bitlis yöresini kapsayan güneydoğu Anadolu olabileceğini düşünmüştür. Asur tabletleri Kurtiler için “Dağların Cini/Efendisi” diye yazıyor.
The Name Kurd And İts Philological Connections adlı yazısında Driver, listesini yazıtlardan çıkardığı Kurti, Karda, Karduk, Gord, Kord, Kardakes, Kyrtii, vd gibi sonekleri farklı dillere göre değişse de hepsi ortak bir krd/krt öğesi içeren tüm bu adların aynı kökten geldikleri ve etnik olarak ilişkili oldukları sonucuna varmıştır.
Dr. Asad Khailany’nin yaptığı araştırmalarda binlerce ve yüzlerce yıllık tarihi kaynaklar Kürtleri şöyle kaydetmiştir:
Sümerler – Kürtlere Karda, Kurti ve Guti derlerdi.
Babiller – Garda ve Karda derlerdi.
Asuriler – Qurti and Guti derlerdi.
Grekler – Karduk ve Gordyaean derlerdi.
Romalılar – Gordyean, Kyrti ve Corduene derlerdi.
Ermeniler – Kortukh veya Gortukh derlerdi.
Persler – Gurd veya Kurd derlerdi.
Süryaniler – Kardu and Kurdaye derlerdi.
İbraniler ve Keldaniler – Kurdaye derlerdi.
Aramaik ve Nesturiler – Kadu derlerdi.
Erken İslamik dönemlerin Arap yazarları – Kurd (çoğul Akrad) derlerdi.
Avrupalılar (M.S. 7.) – Kurd demişlerdir.
Milattan önceki tarihlerde Mezopotamya’da tarih sahnesine çıkmış birçok kavimlerin araştırmacılara iddialarına göre Kürt asıllı olduğu belirtilmektedir. Mesela isimleri tarihlerde anılan; Subaru, Kurti, Guti, Lulu, Kusi, Kassit, Mitanni, Mannai, Urartu, Cyrtii (Kyrti/Kur-ti-i), Karduk, Med v.s. gibi kavimlerin çoğunun Kürt olması yüksek olasılıktır. Etimolojik olarak incelendiğinde bugünkü Kürtlerin atalarından bahsedildiği ileri sürülmektedir.
COĞRAFYA
Kürtler, aslen Türkiye, İran, Irak, Suriye, Ermenistan devletlerinin sınırları içinde ve tarihsel olarakda Kürdistan diye adlandırılan coğrafyada yaşayan, Aryan kökenli etnik gruba mensup kişilerdir. Kürt halkı`nın kesin olarak nüfusu belli değildir; bu sayı, kaynağa göre 20 milyon ile 50 milyon arasında DİL
Kürt dili Hint-Avrupa dil ailesi içinde yer almaktadır. Bu ailede yer alan İran dil grubu, Kürtçeyi de içermektedir. Daha açıkcası Kürtçe İrani diller ailesinin kuzeybatı grubu içindedir.
Kürtçe, bugün Türkiye, İran, Irak, Suriye, Ermenistan diye bilinen değişik devletlerin sınırları içinde yaşamakta olan ve tarih boyunca Kürdistan olarak bilinen coğrafyada konuşulur. Dünyada tahminen 30-50 milyon arası insan tarafından konuşulmaktadır. Kürtçe, Irak ve Kürdistan Özerk Bölgesinde resmi dil olarak tanınmıştır. Filolog Abdülmelik Fırat’e göre Kürtçede 100 binin üzerinde kelime vardır.
Kürt edebiyatı, halk edebiyatı ve yazılı edebiyat olarak ikiye ayrılır. Sözlü edebiyat, yani halk edebiyatının tarihi binlerce yıl öncesine kadar dayanıyor. Yazılı edebiyat ise bin yıl öncesine kadar dayanıyor. Hemadani Baba Tahir (935-1010), Kürt edebiyatının ilk yazılı örneğini, bin 100 yıl önce İran’da Arap alfabesiyle Kürtçe yazmıştır.
Kürtçe’nin eski ve güçlü edebi ürünlere sahip diğer bir lehçesi de Kurmanci lehçesidir. Kurmanci lehçesiyle bu güne kadar ulaşmıştır şiirler yazan Kürt şairleri arasında ilk akla gelenler Elîyê Herîrî (1425-1495), Feqîyê Teyran (1590-1660), Melayê Cizîrî (1570-1640) ve Ehmedê Xanî (1650-1707)’dir. Ehmedê Xanî’nin Mem û Zîn adlı ünlü eseri ilk kez 1730’da çevrilip yayınlanmıştır.
TARİH
Kürtlerin Anadolu’nun en eski halklarından biri olduğu yapılan genetik, etnografik, linguistik, etimolojik ve arkeolojik araştırmalarla gün ışına çıkmaktadır. Dünyanın her köşesinde halklar yaşadı. Ama Mezopotamya’nın, Zagros’un ayrıcalığı var. Yazının keşfedildiği yer burası. ilk hayvanın ehlileştirildiği, ilk tekerleğin döndüğü, ilk tekstil, ilk süt mamullerinin üretildiği, ilk bitkinin ehlileştirildiği, ilk bakır işlemeciliği, ilkel teleskopun doğrulduğu, ilk müzik aletleri, ilk destanın söylendiği, ilk şiirin yazıldığı, ilk türküler, aritmetik, tıp, ticaret, dış ilişkiler, diplomasi, barış antlaşmaları, ilk yontular, ilk tapınak, ilk mutfak, ilk şarabın keşfi ve ilk tiyatronun yaratıldığı insanlığa kucağını açmış bir yöre. İşte bunların hepsinde Kürt halkının alın teri vardır. Mezopotamya bölgesini Mezopotamya yapan Dicle ve Fırat nehir isimleride Kürtlerden kaynaklanmaktadır.
I. İLK ÇAĞDA KÜRTLER
Medeniyetin beşiği olan Mezopotamya yöresinin antik halklarından biri olan Kürtler hakkında bir çok eski tarihçi ve coğrafyacı binlerce yıl evvel yazdıkları kitaplarda bahsetmektedir. Bu kitaplarda ve eserlerde Kürtlerin antik çağlardan bu yana yer aldığı, kurduğu birçok beylik, krallık ve devletlerden bahsedilmektedir. Özellikle Yunanlı ve Romalı tarihçiler Kürt tarihinin aydınlanmasına ışık tutmaktadır.
MEZOPOTAMYA KÜRTLER
SUBARULAR
Subarular ‘ın yazılı tarihi hakkında ilk bilgileri Hitit tabletlerinden almaktayız. Buna göre yörenin ilk sakinleri Mitanni adında bir devler kuran Hurriler olmuştur. M.Ö. 3000 ve 4000 bin yıllarında bölgede Subarular’ın yaşadıkları ve Fırat isminin bunlar tarafından verildiği ileri sürülmüştür. Subarular’ın Hurriler’le aynı kökten geldikleri ve yeryüzünde madeni ilk işleyen kavim oldukları bilinmektedir. Hatta işlenen madenlerin Mezopotamya’ya da ihraç edildiği anlaşılmaktadır. Mezopotamya’da gelişen kültürlerin kökenini burada aramanın daha doğru olacağı kanaatindedirler.
M.Ö. 3000-4000 yıllarında Yukarı Fırat boylarında Subarular’ın yaşadıklar Fırat adının bu kavim tarafından verildiği de ileri sürülmüştür.
Subarular Hurriler’le aynı kökten geldikleri ve yeryüzünde madeni ilk işleyen kavim olduğu bilinmektedir. Hatta işlenen madenlerin Mezopotamya’ya, da ihraç edildiği anlaşılmaktadır. M.Ö. 17. yüzyıl içindede Subarular Mitanni Krallığı’nı kurdu.
Subaruların Kürt olduğuna dair tezler vardır. “Subar”ların diğer adı “Suvar”dır. Subaru kelimesi Kürtçedeki Şivan kelimesinin bozulmuş hali olduğu iddia edilmektedir. Kürtçede “Şivan” Çoban demektir. Kürtlerin önemli bir bölümü bugünde çoban hayatı sürdürmektedir. Erbil’de Subaruların bir bölümünün yaşadığı yerde tarihi Kürt aşiret konfederasyonu olan Zubari konfederasyonu Subari/Subaru adını halen taşımaktadır. Hoşyar Zebari adında Kürt bakan dahi vardır.
GUTİ KRALLIĞI
Zagros dağları ve Aşağı Zap nehrinin kıyılarında yaşayan ve bu günkü Kürtlerin atalarından biri olan Gutiler (Kutiler) M.Ö. 2700 yıllarında müstakil bir devlet kurar. Gutiler Mezopotamyanın en eski halklarındandı. Gutilerin bilinen 21 tane kralı olmuştur. Guti iktidarı iki asıra kadar sürmüştür. Guti hanedanlığı daha sonra ise Ur hanedanlığı tarafından sona erdirilmiştir.
Gutiler, Mezopotamya kuzeyindeki Akad memleketlerini M.Ö. 2649 yıllarında işgal edip tam iki asra yakın, Sümer ve Akadları idare ettiler. Akadlar döneminde Zagrosda yaşayan Gutiler Akad kralı Naram-Sin’in ölümünden sonra kral adayları arasında yaşanan kavgadan faydalanarak Akadları süpüren Gutiler, demoralize olmuş Akad ordusunu yendi. Fırat nehri kenarında bulunan Agade şehrini alarak imparatorluğuda ele geçirdiler.
Antropoloji, etnografi, ve linguistik gibi değişik bilim dallarında uzman olan araştırmacıların büyük çoğunluğu Gutileri Kürtlerin ataları olarak görmektedir.
Eric Jensen kitabında şöyle yazar: “Ortadoğunun Kürtleri modern tarih daha muhafaza edilmemişken Kürdistanda yaşıyorlardı”. Mezopotamya tarihi uzmanı E.A.Speiser’a göre tarihte ilk Kürt halkından bahsedilmesi M.Ö. 3000 yıllarında Gutium/Kutium adı altında gerçekleşmiştir. Gutiumlular (Kürdistan) Hint-Avrupa dili konuşmaktaydılar (Morris). Kutium Kürdistanın ta kendisi olması bir tarafa; etimologlara göre Kuti kelimesi dahi Kürt kelimesin değişime uğramış şeklidir. Prof. Howorth’a göre Kurdistan adı Kutium kelimesinden türemiştir. Ve Babilonyalıların kullandığı Khuradi veya Quradu kelimesini Kuti adıyla bağdaştırmaktadır. Sayce’ye göre Kürt adı Babiloncadaki quradu kelimesinden gelmektedir ve savaşçı anlamını taşımaktadır ve bu kelime Van cıvarındaki halkın adından kaynaklanmaktadır.
Ortadoğu uzmanı eğitimci Dr. Honigman’a göre Kuti kelimesi Kürt kelimesiyle aynıdır. Guti, Kurti adının iranize şekliyle telaffuz edilişidir. G>K dönüşümü olmuş. Örneğin: Kardeş kelimesinin Gardaş kelimesine dönüşü gibi. Etimolojik olarak R harfinin zamanla yutulmuş olması ise etimolojide doğal bir olgudur, dolayısıyla ortaya Guti > Kuti > Kurti > Kürt çıkmış. Araştırmacı Rawlinson’a göre ise Gut ilkel Keldani dilinde sığ
YORUMLAR
Kürtlere ait kayıtlı hiç bir tarih yok Hüsniyemiydi neydi saçma sapan bir kitapda Tarih adı altında kürtler aşağılanmış Nedense Kürtlerde bu tarihi benimsemiştir.
O kitapta İnsanların topraktan Kürtlerin ise Cinlerden yaratıldığı saçmalık yetmiyormuş gibi adını da Karda yürürken çıkan kart kurt sesinden aldığını bahs eder Girizgahı okumak yazıyı okumaya zaten engel. KUR yani dağlı ifadesi bile bir aşağılamadır.Zira insan meskundur mesken ehlidir ev siz yaşamaz evi nerdeyse yurdu oradır Dağda onlar şehirlerde de başkalarımı yaşıyorumş HAH !
Güzel bir yazı, Kürtler adına sevindim
Benim bildiğim TÜRKLER Henüz Anadolu da yokken Kürtlerin Bu bölgede yani Mezopotamya denilen yer olarak bilinen bu gün ki yerleşim yerlerinde yaşadıkları
yönündedir.
Benim bildiğim bir gerçek de: HEM TÜRKLER HEMDE KÜRTLERİN ALLAH TARAFINDAN yaratılmış kullar olduğudur
Daha da doğrusu ise tüm canlı türünü ALLAH yaratmıştır.
Bizim sıkıntımız ekonomik bağımsızlığımızı kazanamamış olmamız
Eğer ki bunu başarırsak, görülecektir ki Tüm halklar kardeşmiş meğer;))
NİCE SAYGILARIMLA...
Sümerlerin kürtlerle uzaktan yakından ilgisi yoktur/ bu yazı alıntı sanırım/ düzmece olarak hazırlanmış yalan tarihtir. Sümer ve diğer medeniyetlerin tabletlerinde kürtlerin izine rastlanmamıştır. Kürtlerin yazılı bir kaynakları yoktur...
Gülce Şeren tarafından 3.2.2021 00:56:07 zamanında düzenlenmiştir.