- 346 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Türk Tipi Uluslaşma Özgünü Aramak
Türk coğrafyalarının nüfuz bölgesi, tampon veya sömürge olma nedenleri:
Bir dost yazmış, Rusya’nın olmadığı bir Avrasya birliği olabilir mi diye...
Onlar, yani Ruslar olmazsa Çin veya Hindistan emperyalizmi olur.
Büyük ve tek.. bağımsız ve bağlantısız siyasi ve ekonomik Türkistan birliği olmalı.
Vahidov, Galiyev ve Rıskılov tezlerine eklektik değil, diyalektik bakmayı gerekli kılıyor.
Akçuraoğlu, Gökalp, Gaspıralı’nın yazdıklarınının üzerine ne koyuyoruz, çıkış bu...
Diyalektik de iki çeşit.. enerjetik mi, platonist mi?
Gaspıralı ve Akçura tezlerine yeni teorik öğeler ekleyeceksek deyince, yapılması gerekli olan şeyler listesinde olacaklara böyle başlamalıyız.
Bildiğimiz tatihsel anomalidir.
Türk illerindeki ünitarist/federalist çekişmesi, cedidci/kadimci zıtlaşmasıdır.
Soyculuk, boyculuk, ilkel aşiret asabiyesi ve bizzatihi Türk uruklarındaki bilinçaltı ziyan, feodal/dinastist yaklaşımlarının temel kaynağıdır, diyebiliyorum.
Feodal/geri bir alt toplumsal asabiye yerine; ilerici ulus toplumsal birlikçi değişim bir başka teorem oluyor.
Çok eski kökleri olan diyebileceğimiz fedal geri.. aşiret hatta, sülaleci ısrarı değiştirmek maksatlıdır.
Oğuz, Aşina, Yaglakar yönetsel kurucu aileleri gibi.. Oğuz’un efsanevi kurucu ve kurgucu dip ata olması gibi...
Ama şuraya da kısmi geçiş yapabilmişiz.. Türk ve Türkmen gibi bir ilerlemeyi kastediyorum.
Kısmidir.. ama sosyolojik bir boyutla, evreli oluşu umut veriyor. Birinin kır, diğerinin kent soyluluğu gibi.. tam olmasa da en azından kasaba toplumsallığı içermesi yaklaşık.
Arada yörük ve yatuk, manav vs..vd.. gibi, ilginç orijin başka yatay kavram sınıfsalcıklar bile görülüyor.
Ak ve karabudun ayrımı çok net görülüyor.. ayrışma tartışma götürmeyecek kadar bariz..sünük/kemik ilintili olması çok gerçekçi.
Şunlar da yok gibi duruyor; konargöçer, avcı, tarımcı toplumsalın sınıfları ve kast statü/sistematiği belirginliği de yok!
Neyse, dağıtmadan sıralı ve evreli gidelim...
Oğuz, Aşina, Yaglakar...
Mahmud-u Gaznevi, rivayetnamelerle anlatılan Osman-ı Kayi, Selçuk-i Kınıki, Hasan-ül Dıraz-i Bayındıri gibi.. Nadir Avşari, Kaçariler..
Karayülük Karakoyunlu ve daha çokça uzatabilinecek bir dinastist listede olduğu gibi.
Hepsi bir şekilde ve hikmetinden sual olunmaz gerekçeli ulvi(!) rivayetname/şecerenameyle işi çözmüşlerdir, diyebiliyoruz.
Nota bene : Sorunun zora giden, bir diğer tarafı da ulusal sorunun bilinen en eski primitiv hali bengü taşlara kazınan şekline baktığımızda görülüyor.
Türk versiyonu uluslaşmanın, işte bu dinastist/asabiyeci kolaylıktan dolayı, inkıtaya uğramışlığı şeklindeki bir uluslaşma inkılabına yansıyor !
Öyle ki, bin iki yüz küsur yıllık (730/1923) Türk budun adının ihmali ve yok sayılmışlığı haliyle..
Bir de bununla beraber Batı merkezli uluslaşma modeli olanı var...
Onların sosyolojik sınıf ve kavramlarıyla yapılmış ulusal demokratik devrimler şablonuna, yukarıda genel hatlarıyla yazdığımız Türkofon feodal/dinastist ulusalımsılık mukayeseli de bakmak..
Bu iki yöntemden çıkacak ve teorik/pratik işleyebilirliği olacak daha Türk özgünü/yeni ’ulusal sorun’ çözüm modeli üzerine çalışmak.
Niyet bu.. Görklü Birtenri utandırmasın.
Görsel fotoğraf: Orhun, Selenge, Yenisey bengü taşları.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.