- 372 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kızım Beni Yaraladı
Bugün öğle saatlerinden sonra kızımı görmeye gittim.
Kızımın yanına vardım. Kızım bana karşı taarruza geçti yani saldırıya geçti. Taarruz demek saldırı demek. Taarruzun ne demek olduğundan emin olmak için az önce google’ye girip ’taarruz ne demek’ diye yazdım cevabını öğrendim.
Saldırıya geçti derken öyle topla tüfekle kazmayla kürekle değil söz ile saldırıya geçti. Babasımıyım düşmanımıyım bilmiyorum. Böyle bir buçuk saat falan atıştık herhalde. Ama hem saldırdı hem gözlerinden yaş aktı; çocuğu o dereceye getirmişler. Allah katında bu göz yaşların hesabı ağır olacak onu hiç bildikleri yok.
Çocuk bana saydırmakta haklı. Ben hak ettiğimi yaşıyorum. Ama o hak etmedi. Ben buna ’yaşam şartları’ diyorum.
Yaşam şartları bazen bizi ordan oraya savuruyor. Bizde daha iyi koşullar için savrulurken yön belirliyoruz; bu yönde direneceğiz.
Kızım fazla öfkelendiği zaman saldırının dozunu kaçırıyor. Bugün beni çok yaraladı. Vallahi billahi çok yaralandım. Eve gelince on kadar türkü dinledim öyle kendime gelebildim.
Kızım, benim astım hastalığım var der. Astım soğuk suyla oynamaktan üşütmekten olur diye biliyorum. Doktorlar başka hastalık tanısı koymamış; bu kendi kendine hastalıklar üretir. Dedim ki "kızım sağlıklıyken hastayım deme ileride kimse seni almaz" dedim. Dedikodu çıktımıydıda öyle olur zaten. Adın dokuza çıktı mı inmez sekize. Bir sinirlendi varya senin benim baban olduğun bile şüpheli dedi. Benim kız hastanede doğdu; belki bir ihtimal hastanede karışmış olabilir. O da çocuk, o da çocuk. Hastanede karışmış olsa bile ben kızımı kabul ediyorum. Yahu bunun huyu da çok kötü kime çekmiş ki bilmiyorum.
Nede olsa evlattır; evlattan vazgeçilmez. Allah nasip kısmet ederde onun büyüdüğünü olgunlaştığını görürsem o zaman bana bugünlerdeki konuşmalarım için teşekkür edecek.
Kızım ben her zaman yanındayım bunu bil.
28.01.2021
Yakuphan Kılınç