- 449 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
MUTLULUKLAR DÜKKANI ♥️
Şehrin orta yerinde küçük ama şirin bir hediyelik eşya dükkanı vardı.
Bu dükkanın içine girer girmez insanların yüzüne, renkliliği farklı ambiyası ile muhakkak tatlı bir tebessüm yayılırdı.
Adeta "mutluluklar ülkesi " gibi gizemli bir yerdi burası kimi çocukluğuna dair bir eşya ile nostalji yaşar, kimi de sevdiklerini mutlu edecek hediyeleri burada bulabilmenin mutluluğunu yaşardı.
Bu küçük dükkanın içinde tabiri caizse "yok yoktu." Dükkandan içeriye doğru adımını atanlar adeta kendilerini mutluluklar ülkesinin çocukları gibi hisseder, yürekleri mutluluk dolu olurdu.
Tabi böyle hissetmelerinde dükkanın şekli, çeşitliliği ve enerjisi kadar sahibinin de rolü de çoktu.
Dükkan sahibi otuz beş yaşlarında hoş sohbetli,güler yüzlü bir adamdı.
Hediyeler kadar hediye paketlerini de öyle güzel yapardı ki bu insanları daha da fazla mutlu ederdi...
Arada parası olmayıp sadece gezmek için gezenleri de hoşgörür buda bizden hediye pramosyon ürünümüz deyip onları incitmeden hediyeler verirdi.Bazen de yine müşterilerinin aldığı hediyelerin yanına yine aynı nazik üslubla "buda bizden olsun " diyerekten minik hediyeler ekler bu da insanların yüzüne yine mutluluk ifadesi olarak yerleşirdi.
Bir sıkıntısı olduğunu hissettiği müşterileriyle ise daha özel ilgilenir , sorunlarını çözecek far
onlara küçük tüyolar verirdi.Bu ufak tüyolar onu dinleyen müşterilerin yüzünde yine memnuniyet ile dolu küçük bir tebessüm olurdu.
Kimsenin hakkında pek de bir şey bilmediği işini aşk ile yapan bu adamı kısacası herkes çok severdi.
Herhangi günlerden bir gündü.Küçük bir kız çocuğu bu küçük dükkandan içeri girdi.
İlgiyle çok beğendiği eşyalara heyecan dolu bakarken kocaman iri gözlerini iyice açtı..Çok mutlu ve şaşkın görünüyordu .Onu uzaktan izleyen dükkan sahibi küçük kız çocuğunun yanına geldi.
_"Merhaba küçük kız söyle bakalım kime hediye bakıyorsun sen bakalım" dedi..
_"Anneme hediye bakıyorum amca onun bugün doğum günü geçen anneler gününde param yoktu ona hediye alamamıştım. Şimdi param var elimdekilerle ona güzel bir hediye almak istiyorum" diyerek elindeki bozuk paraları dükkan sahibine gösterdi.
Dükkan sahibi çocuğun elindeki bozuk paralara baktı, gülümsedi. Aslında o paraya doğru dürüst bir şey alması pek mümkün degildi.Ama kızın üstüne başına baktığında durumunun çokta iyi olmadığını fark etmişti hiç ses etmeden;
_"Peki tatlı kız sen seç beğen bir hediye sonra seninle hesaplaşırız dedi.
Annesini mutlu edecek bir şeyler almak için parasının yeteceğine inanan küçük kız neşe ile epey dolaştıktan sonra müzikli bir kar küresini beğendi. Çocuk satıcının yanına giderek
_"Amca ben bunu beğendim param buna yeter mi? " diye sordu.
Dükkan sahibi çocuğun başını okşayarak ;
_"Yetmez mi tabi ki yeter hatta al bakalım küçük kız bu gül de benden hediye olsun annene verirsin."
Sonra çocuğun hediyesini "Janjanlı" bir şekilde paketledi.O çocuğun yüzünde beliren mutluluk ifadesi kalbine küçük bir mutluluk hediye etmiş,bu da ona yetmisti.
Öyle bir dükkandı işte burası girenin boş çıkmadığı bir tebessümün paradan çok geçtiği "mutluluklar dükkanıydı."
Bazen özel günler için siparişler de verilir dükkan sahibi mümkün olduğunca siparişleri bizzat kendisi teslim etmeye giderdi.
Yine bir gün bir siparişi teslim etmek üzere bir evin kapısını çaldı.Kapıyı açan kadın adamı görünce afalladı.
_’Siz ve elinizde ki hediyeler ne alaka beni nereden buldunuz ki" dedi şaşkın bir ifadeyle...
Adam da şaşırmıştı.Çünkü aslında bu adam zengin ve bir holding sahibiydi.Kadın ise onun yanında çalışan bir sekreterdi.
_’Korkma aslında haklısın şaşkınlığında.. Benim içinde bu bir sürpriz oldu. Evini de bilmiyordum sevgilin tarafından bir çiçek ve bir hediye siparişin vardı onu getirmistim sana."dedi adam.
_"İyi de anlamadım siz sevgilimi nereden tanıyorsunuz, neden siz ile yolladı ki şimdi bu hediyeyi anlayamadım.Hem bu nasıl olur ?" diye sordu kadın adama.
Adam gülümsedi.
_"Tamamen tesadüf işte diye gülümsedi .Biliyor musun herkes mutluluğu birilerinde bir yerlerde arıyor duruyor iste.Kimisi buluyor,kimisi bulamıyor. Ben kendi mutluluğumu kendi ellerimle yarattım.Baktım ki insanlar en çok hediye aldıkları anlarda mutlu olurken o anlara şahitlik ve sebeb olmak da benim küçük "mutluluk sırrım" diyerek kadına hediyeyi teslim etti.Sonra dudaklarıylada küçük bir sus işareti yaparak "bu bir sır sakın unutma" diyerek kadının yanından ayrıldı..
İşte bu gizemli adamın sırrı da buydu. Her akşam beş’ten sonra sahibi olduğu holdingden çıkıp bu dükkana gelen adamın hikayesin hiç kimseler bilmiyordu.
O insanların hediye alıp hediye verirken ne çok mutlu olduğunu farkedince insanların mutluluğuna vesile olmak için bu dükkanı açmıştı.
O yüzden bu dükkanın para kazanıp kazanmaması ise onun hiç umrunda bile değildi. Çünkü o zaten maddi olarak fazlasıyla kazanırken manevi doygunluğunu da onların mutluluklarına vesile olarak alıyordu.
Hayatın içinde kimin ne olduğunu bilmediğimiz nice güzel iyi insanlar ve onların güzel hikayeleri var.Kalbleri insan olan,insan kalan , yaradılış gayesinin güzelliklerini yaşayan,yaşatan almayı bildiği gibi vermeyi de bilen kalbi şükür ve iyilik dolu olan guzel yürekli insanlar.
İyiki de var böyle içimize karışmış gönlü zengin iyi yürekli insanlar.Rabbim sayılarını artırsın inşaallah 🙏
Nevin Aktekin Gülfırat