- 322 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Kalp ve Kalp Üzerine
Okuyana, akıla, bilgi birikimi olana.. aydınlığa, aracısı, tefecisi olmayan özgür insana koyu bir düşmanlıkları neden, var?!
Şeyhi, hocaefendisi ve herhangi bir anlamda örgütü/lider putu olmayanı hain görmeleri nedendir, peki?!
Köle.. kul insan, ama Birtengri’ye kul olmayanından hani.. kula kul olmuş insanımsı ve insanımtraklardır denebilir mi?
Atatürk, Türk, laik/üniter/kamucu/halkçı Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı korkunç bir kin duyuyorlar!
Sonsuz kinlerini din ile maskeleseler de, bilinçaltlarında ulusal kurtuluş savaşına katılmamak için askerden kaçarak, işgalcilere sığınan.. sınırsız işbirlikçi olmuşlarla çok ilgili oldukları sonucu çıkıyor.
Türk karşıtı.. ulusal kurtuluş savaşı muhalifi olmaları ile tarihsel olarak asker kaçağı olan (firari % 46’lık) bu grup elemanları ile ’sıhri’ / ’kırkaltılık’ nitelenebilecek akli sorunluluklar vardır.
Türk tarihinin zor bir döneminde yaşanan bu hadiselerin, dedelerinden kendilerine ciddi bir tarihsel travma olarak miras kaldığını düşünüyorum.
Bu ihanet ve işbirlikçilikleri, Atatürk ve içinde Türk kavramı geçen tüm olgulara düşmanlık olarak su yüzüne çıkıyor.
Mahmut Çetin, Yalçın Küçük, Tayfun Er, Soner Yalçın, Ergün Poyraz gibi araştırmacıların, -Türkiyeli oligarşi ve sermaye haymatloslarını- belgeleriyle ifşa etmeleri sonucu, çok şey, artık ortaya dökülmüştür!
Bu saydığım kişilere, yazdıklarından dolayı pek çok dava açıldığını ama yazdıkları nedenli hiçbir ceza almadıklarını biliyoruz.
Yani yazdıkları şeylerin hilaf-ı hakikat bir durumu olmadığını anlatmak istiyorum.
Ama başlarına, başka çoraplar örülmesi ise vakidir!
Ergenekon kumpası benzeri çoraplar...
Şu da var.. artık baskıya hazır kitaplara baskı/n yapıp, piyasaya çıkması nasıl mani olunabiliyor.
Örneğin, Ergün Poyraz’ın ’Ülker’ onomastik son kitabının başına_bu gelmiştir, biliyoruz...
Cehaleti, dinselliği, zerre kadar vatan, millet ve hiç bir maziye vefa ve bağlılıklarının olmamaları, kuvvetle muhtemel bundandır...
Ksmuda buldukları herşeyi, hiç bir acıma duymadan, mezata çıkarıp ’sat satıçılıkları’ bundandır!
Olgarşiden olgipolokrasiye geçişle ilgili olmalıdır.
Diplomaları gerçek olanlar ve onu da açıkça ibraz edebilirlikten de inanılmaz iğreniyorlar!
Eğitimi, sağlığı, kamuyu özelleştirme düşkünlükleri.. yüksek eğitimli, birikimli, kalifiye işsizliğin ordusunu yaratmalarıyla bu ’kalp’ boyutlulukları arasında da çok derin bir kin ve kompleksin çaresizliği vardır.
Edebi ve hüzünlü bir ifadeyle şunları söylemek mümkün:
Kâlp&kalp.. aliteratif bu iki sözcüğün birinin üzerinde şapka var.. yaşamsal organımız oluyor..
İkincisi bildiğiniz gibi ’sahte, çakma’ anlamında kalp demektir.
Kalp/azanlık aklıma geliyor.. azmış, elden/yoldan/belden/dilden/dinden ve imandan çıkmış anlamını da içeren!
Çakma kalbe sahip, kalpsiz.. insafsız.. sado mazo dinci, mezhepçi ya da etnik sosyopatizmin elinden naçarız.. mazlumuyuz!...
Zulüm zalim illiyetiyledir.
Ahmet Kutlu Ayyüce
Görsel foto : Kuvva-i milliciler. Turan Selçuk
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.