Mecburi İstikamet Son Aşama

• 27 Ocak 2021 Çarşamba 16:30:08

Mecburi İstikamet Son Aşama

İnsan yazımda, insan unsurlarının, pas geçilme aşamasını anlatmıştım. İnsanlığın matrikste olduğu, aslında olmadığı, hayal olduğu ve uykuda olduğu, işlenmiş ve o aşamalar tamamlanmıştı! Matrikste olmak, tasarı halinde yani ruhsal ortamda, 2. Boyutta olmak gibi düşünülebilir! 3. Boyuttaki insanı, 2. Boyuta paslamaya benzer! Uykuda olup ölünce uyanmak ise zaten 3. Boyut hacim unsurlarını, ruhsal alana, 2. Boyuta sıkıştırmak gibi.

Mecburi istikamet için gerekli aşamaların hepsi, tamamlanmış gibi. İnsanlığın kendi kabulü ile ilk aşamalar tamamlanmış ve mecburi istikamete girilmiş olabilir. Son aşama, komlo teorilerinde zaten defalarca anlatıldı ve işlendi. Son aşamayı, bilmeyen kalmadı! İnsanlar kendi aralarında boğuşurken, son aşamaya gelindi! Sıradan kavgalar, ırksal, ideolojik ve dinsel çekişmelerle oyalanırken, alttan alttan gelindi! Öyle ki gelinen mecburi istikamet ile son aşama, planlanan hedefin gerçekleşmesine dair olabilir!

İnsanların gerçekten çaresiz kaldığı bir aşamadan bahsediyorum. İdeolojik ve sosyolojik tüm istikametlerin tükendiği görünüyor! Irksal ve dinsel üstünlüklerin de yeterli olmayacağı bir "Son aşama", planlanmış olabilir! Tüm sosyal katmanların şekilleneceği, bir rafine işlemi ile karşı karşıya kalan insanların, alt katmanlarında kalanlar için pek katlanılabilir bir hal görünmüyor! Petrol rafinesine benzer bir işlem ile insanlık, rafine edilebilir! Üst ürünler alındıktan sonraki sıralamada yer almak için insanlar, kendi aralarında kıyasıya mücadele edebilir! Kutsal, ahlaki değerlerin bu kıyasıya elemede ne kadarının sağlam kalacağı da tahmin edilemez!

İnsanlık, önceki "Rıza" aşamasında, bu son aşamayı adeta hak etti. Gereksiz çekişmeler, anlamsız kavgalar, üstünlük iddiaları ve insani unsurların ihmali ile mecburi istikamet, son aşamaya gelindi! "Zararın neresinden dönülse kardır!" ama zararın burasından dönülemeyebilir. Mecburi istikamet olan sonuç, değişmeyebilir!

Son tahlilde; "Bılır- bilir", şeklinde direk işaret etmeyen cümleler kullandım. Çünkü mecburi istikamet ve son aşama, çok şiddetli görünüyor. Yani tahminimin ötesinde vahim sonuçlar çıkabilir! Gıda- su, güvenlik ve günlük ihtiyaçlara ulaşımın sınırlı olduğu ortamda insanların nasıl davranacağı kestirilemez! Eski Mısır’da "Kıtlık" olduğunda, buğday karşılığında tüm topraklarını ve varlıklarını firavuna kaptıran ahalinin durumundan çok daha vahim olabilir! Bazı insanlar, kurnaz ve kıvrak davranışlarla sıyrılacağını umabilir! Rafine işleminde, "Üst ürün" olarak değerlendirileceği ümidine kapılabilir. Zihin kontrolü ve çipleme, masum kalabilir! Yani onları gösterip daha kötü sonuçları planlamış olabilirler! Sonuçta "Bılır- bilir", kaos görünüyor.

Saygılarımla,

Ahmet Bektaş