- 349 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Perde-i aşk III
Munise’nin günlüğü
Ayağımı kırdığımda henüz dokuz yaşındaydım. Ayağımın üzerine basamamam bana bir daha asla yürüyemeyeceğim hissi verirdi. Ayağı kırık bir kız ile kimse evcilik dahi oynamak istemezken, izdivacım üzerine kaygılarım oluşmuştu. Henüz o yaşlarda küçücük aklımdan neler geçmezdi ki. Dikkatsizliğimin başıma açtığı işe şaşırıp ahvalimi sorgulardım. Çok haşarı yahut asabi bir çocuk değildim esasında. Yalnızca biraz sakardım ve attığım adıma dikkat etmezdim.O yaşadığım hadiseden hiç nasibimi almamış gibi büyüdüğüm zamanlarda da, bu kötü alışkanlığıma devam etmiştim.
Düşünmeden konuşmak, attığı adıma dikkat etmemek, heyecanını kontrol edememek beni çoğu zaman karmaşık durumlara sevk ederdi.
Ali Cengiz ile ilk karşılaştığım zaman çocukların arasına karışıp, sahneye doğru seslendiğimde bir an tüm çocukların içinde sırıtan sesimi duyan Cengiz’le göz göze gelmiştik. Dikkati üzerime çekmem o an için olmasa da sonrasında yaptığım sırlı olayda kendimi ifşa ettirmeye yetmişti. Beni tahmin veya talil etmesi çok zor olmamıştı onun için.
Tabi ki, öyle tek bir cümle ile açığa çıkmayacağıma kanaat getiren Ali Cengiz bana aynı yolla bir oyun etmeye meyletmişti.
Bunun altına imzamı atabilirdim lakin ispat edemezdim. Kendimi geri çekmiş olmam bu oyunun bitmesine kafi gelmemiş blakis Ali Cengiz oyunu henüz başlamıştı. Ben bir samanlığa kibrit atmış lakin ateşiyle başa çıkamamış bir acemiydim.
Ama o bi hayli tecrübe sahibiydi. Gelen mektuplarda ondan bir iz yoktu. Kendini kati suretle açık etmiyordu. Lakin biliyordum belki his, belki de karakter tahlili diyelim bu ne olursa olsun kanıtlarım kafi gelmiyordu. O sebeptendir ki, bu oyunu yarım bırakmak isabetli bir karar olurdu. Aslında çok saf ve temiz duygularla onun yüzünü güldürüp gönlünü cesaretlendirme isteğiyle yazdığım o mektup mevzunun çok faklı manalara çekilmesine sebep olmuştu. Kendimi hafif meşrep kadınlar gibi hissetmeme sebep olan Ali Cengiz’in mektupları beni her defasında yerin dibine sokmaya yetiyordu.. Utancımın izahı yoktu. Kendimi açık etmemek adına bir mücadeleye girmiştim.
Aynı hissi duygulardan mıdır bilmem onun da bu konuda direnci bizi yıllarca süren bu saklambaç oyununa sürüklemişti. Bu zamanla bir oyundan ziyade bir savaş halini almıştı. Lakin tuhaf bir savaştı bu. İçinde hem aşk hem öfke hem mücadeleyi barındıran bir savaşta birbirini alt etme çabası görülmemiş bir şeydi. Kalbim mektuplarıyla çarptıkça ona olan kinim daha çok artıyor aklım alt edebilme yolunu arıyordu. Her şey Ali Cengiz’i kaçırdığım gün ortaya çıkacak ben kendimi açık etmeden onun oyununu itiraf etmesini sağlayacaktım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.