- 444 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
Onu parmak uçlarımdan sevdim
Ayça yirmili yaşlarda işletme fakültesinde okuyan bir genç kızdı. Anne ve babasından çok dedesi ve nenesinin elinde büyüdüğü için onları çok severdi.Büyukanesini geçen yıl kötü bir hastalıktan kaybettikten sonra dedesi ile olan bağları daha da kuvvetlenmisti.
O gün yine okul dönüşü hal hatır sormak için dedesine ugradı.Dedesi odasında elinde eski bir fotoğrafa dalmış "derin derin" iç geçiriyordu.
Usulcana dedesinin yanına yaklastı.Dedesi ölen büyüannesiyle çekilmiş evlilik resimine bakarken o zamanlara gitmiş, yüreğini özlem sarmış olmalıydı ki parmak uçlarıyla gayrı ihtiyari resimdeki eşinin saclarını okşuyordu.
_Ayça dedesine iyice yaklaştı.Dedeciğim sen büyükannemi çok mu sevdin diye sordu.
Dedesi irkildi.
_Allah iyiliğini versin Ayça Sen ne zaman geldin.Korkutun beni...!
_Biraz önce geldim dede anahtar ile girip sana sürpriz yapayım dedim ama sen o eski resimlere öyle dalmışdın ki geldiğimi bile duymadın.Bana biraz buyukannemden bahsetsene dede onu çok mu sevmiştin.
_Ah kızım buda sorumu şimdi.Sanki bilmez gibi soruyorsun tabiki çok sevdim.
O benim "Sultanım"dı.
O benim cocukluğum
O benim ilk göz ağrım
O benim ilk aşkım
O benim gençliğim,
O benim eşim
O benim yaşlılığım
O benim "evvelim ahirimdi."
Eskiden aşk öyle kolay degildi.Edep denen birşey vardı.Öyle kolay değildi sevdiğini söylemek. Ah bir bilsen insan sevdiğine açılana kadar ne zorluklar çekerdi.
Bazende o aşk açılamadan yürekte bir ömür bir sır kalırdı .
Büyükannen mahallenin en güzel kızıydı.Belki daha güzeli vardı ama gönül işte kimi severse ona güzel gelir.
Büyükannen mahalle arkadaşımdı.Onunla çok oyun oynardık.En çokta yakartop oynarken O’na "doya doya" bakardım.
Adından da anlıyacağın gibi topla oynanırdı bu oyun ortadaki kişiyi topla vurmaya çalışırsın, oda vurulunca yer değiştirir kaçan değil,ortada topla vuran olurdu.Ama ben hiç kıyamazdım ona top gelirde canı acır diye hep yenilirdim.Ama ah "O"anneannen var ya deli kuvveti ile bana o topları atar,acımasızca beni vururdu.Birde zevk alırdı..
Ama bilirdim niye hırsla bana top attığını o yüzden benimkisi hep mutlu bir yenilgiydi.Onun saçlarının ahenkle dans edişini seyrederken rüzgarlarla gelen onun kokusu burnumun direklerini sızlatır yüreğimide heyecandan bir hoş ederdi.
Öyle işte sonra büyüdük. Birgün tüm cesaretimi toplayarak onu bizim arka mahallede ki muhallebiciye davet ettim.Döktüm içimi,oda döktü icini oda beni severmiş...Sonrası malum erdik muradımıza büyükannen ile evlendik.Aşkımızın meyvesi baban oldu.Ailemiz genişledi tam oldu..Ne o beni incitti kırkbeş yıl nede ben onu bilerek incittim.
Ben onu parmak uçlarımdan sevdim.
Dokundugum herşey o
Tek can olduk biz
O gitti ama bende o
Tâ içimde
Baktığım yerde,soluduğum havada
Dokundugum her yerde o
Ben onu parmak uçlarımdan sevdim kızım o yüzden ne onu nede ona ait sevdamı anlatmaya satırlarım yetmez.
Ben onu parmak uçlarımdan parmak izim gibi bana ait aşk ile çok yüce duygularla sevdim dedi Ayça’ya dedesi.
Ayça boğazı düğüm düğüm dedesine sarılırken ah dede öyle saf aşklar çok eskilerde kalmış..Şimdi insanlar hep sevmiş gibi rol keserken maalesef mişli sevdalarda ömür tüketiyor.
O aşkı yazmak,satırlar arasında yaşatmak işi ne yazık ki şairlere düşüyor dede dedi Ayça engel olamadığı gözyaşlarını silerken...
Nevin Aktekin Gülfırat