- 1092 Okunma
- 5 Yorum
- 7 Beğeni
Sevgi Otu
Bir varmış bir yokmuş uzun yıllar önce bir ülkede Layza adında çok iyi kalpli bir prenses yaşarmış. Prenses Layza sarayında halkının sağlığı için çalışmalar yapan bir hekimmiş. Bir gün bir salgın ortaya çıkmış bu salgın insanların hep mutsuz olmasına neden oluyormuş hastalanan insanlar günlerce gülemiyormuş ve uzun süre sonunda insanlar mutsuzluktan ölüyorlarmış. Bunun çözümünü bulabilmek ve halkı bu hastalıktan kurtarabilmek için prenses günlerce kitapları araştırmış ama hiçbir kitapta bu hastalık ile ilgili bir şey yazmıyormuş.
Sonunda prenses halkın arasına karışıp hastalığı daha detaylı incelemeye karar vermiş. Ve kıyafetlerini değiştirip halkın arasına karışmış insanlar çok solgun ve yorgun gözüküyormuş , herkes çok mutsuzmuş. Sonra bir hana yerleşmiş ve akşam insanlarla konuşmak için yemek salonuna inmiş herkes günlük işlerinden ve zorluklarından bahsediyormuş. Prenses o sırada yaşlı bir kadın görmüş ,yaşlı kadın onu yanına çağırıyormuş. Prenses yaşlı kadının yanına oturmuş. Yaşlı kadın ’’Prensesim ne için buradasınız?’’ demiş. Prenses ’’Beni tanıyor musunuz?’’ diye sormuş. Yaşlı kadın prensesi görür görmez tanımış çünkü bu kadın şifalı bitkilerle ilaçlar hazırlayan bir insanmış ve daha önce saraya bitki bırakmak için gitmiş ve prensesi orada görmüş. Yaşlı kadın ne için saraya gittiğini ve orada onu gördüğünü prensese anlatmış. Prenses Layza’’ Halkımda ortaya çıkan bu hastalığı tedavi etmek istiyorum ama çözüm bulamıyorum.’’ demiş. Yaşlı kadın ’’Mutsuzluk hastalığının tek bir çözümü vardır oda sevgi otudur.’’ demiş .Prenseste ’’Bu otu nerede bulabilirim?’’ diye sormuş. Yaşlı kadın ’Bu ot sadece mutlu insanların yaşadığı ülkelerde yetişir mutlu bir ülke bulup o ülkenin halkından sevgi otunu alman gerekir.’’ demiş. Prenses o gece orada konaklamış ve güneş doğduğunda saraya gitmiş. Kral babasından yol için yiyecekler ,atlar istemiş ve üç kız arkadaşıyla beraber yola çıkmışlar. Prensesin bu üç arkadaşından biri kimyacı biri bilim insanı biride bitki bilimciymiş .Günlerce mutlu bir ülke aramışlar ve sonunda bir ülkeye varmışlar. Bu ülkede insanlar güler yüzlü eğlenceli ve misafirperver insanlarmış .Başka ülkeden gelen bu insanları çok güzel bir şekilde karşılamışlar. Prenses kendini hekim olarak tanıtmış ve arkadaşlarıyla ülkelerinde çıkan bir mutsuzluk salgının çözümünü bulmak için buraya geldiklerini söylemiş. Sonra bitki bilimci arkadaşı bir sevgi otu aradıklarını anlatmış. Halkın içinden biri bu otu bulmak için onlara yardım edeceklerini söylemiş ve onları konaklayacakları yere götürmüşler.
Sabahın erken saatlerinde uyanmışlar ve hep beraber sevgi otunu aramaya başlamışlar ararlarken bir tarla ve tarlada çalışan çiftçileri görmüşler ve çiftçilerin yanına gitmişler .Tarlada herkes birbiriyle konuşuyor ve işlerini yapıyorlarmış. Prenses ve arkadaşları tarlada sevgi otunu aramak için izin istemişler insanlar sevgi otunu aramalarına izin vermiş. Prenses ve arkadaşları tarlada sevgi otunu ararken zamanın nasıl geçtiğini anlamamışlar. Sevgi otunu aramaya ara verip dinlenirlerken insanların işlerini severek yaptığını fark etmişler. Çiftçilerle bir süre sohbet ettikten sonra konakladıkları yere geri dönmüşler .Ve günün geri kalan zamanında şehri gezmişler. Ülkedeki her insan işini en iyi şekilde yapmaya çalışıyormuş . Şehrin güzelliği ,şehrin enerjisi ,insanların neşeli sesleri prenses ve arkadaşlarını adeta büyülemiş.
Sonraki gün kral şehrin misafirlerini sarayında ağırlamak istemiş .Prenses Layza ve arkadaşları saraya gitmiş . Halktan birçok insanın saraya girmeleri prenses ve arkadaşlarını şaşırtmış .Ama yanlarında gelen insanlar onları kralın gerçek sarayına götürmüşler. Kral misafirlerini çok güzel karşılamış ve onları sarayında ağırlamış. Kralın sarayı mütevazi ve sade bir evmiş . Şehrin en büyük yapısı olduğu için saray sandıkları yer ise aslında büyük bir meslek okuluymuş. Ve kral misafirlerini bu büyük ve gösterişli yapıya götürmüş. Bu yapının içi her meslek için dersliklere ayrılmış. Bu okulda halktan insanlar sevdiği ve yapmak istedikleri meslek ile ilgili eğitim alıyorlarmış. Prenses Layza insanların sevdikleri işi yapmasının ülkedeki insanların mutluluğunu arttırdığını ve kendi ülkesindeki insanların sevdiği işi yapmadıkları için mutsuz olduğunu, ülkelerindeki eğitim yerlerinin azlığını o an anlamış. Sevgi otunun gerçek bir ot olmadığını iyi bir yöneticinin halkına olan sevgisinin ve ilgisinin gerçek sevgi otu olduğunu fark etmiş. Prenses Layza ve arkadaşları krala ve halka misafirperverlikleri için teşekkür etmişler ve ülkelerine dönmüşler .
Prenses ve arkadaşları ülkelerine döndüklerinde okullar kurmuşlar. Herkes istediği meslek için eğitim almış ,yeni başlangıçlar yapmışlar ve bu salgın bir süre sonra sona ermiş herkesin yüzünü gülümseme ve mutluluk kaplamış .Çünkü her insan sevdiği işi yaparsa mutlu olur ve o işi en iyi şekilde yaparmış. Prenses Layza eğitime önem veren çok iyi bir yönetici olmuş bu ülke mutlu bir ülkeye dönüşmüş ve bu masal mutlulukla bitmiş.
YORUMLAR
günümüzün rersmini çizen bir yazı. bir farkla
insanlığın var olduğunun ispatı bir kalem aracılığı ile sunulmuş
sımsıcak ve her okuyanın amin diyeceği bir dua misali soframıza ikram edilmiş çok güzel bir paylaşım....günümüz karanlığından aydınlık bir geleceğin resmine şahit oldum bu çok güzel yazınını ışığında ....sayfanızda ilk yazınız, ilk yazınız çok değerli kılındı bir okurunuz tarafından devamın diler yeni yazınızla tez zamanda tanışırız inşallah saygı değer Yazarım
saygı ve hürmet ile