- 331 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Osmanlıda şiir
Şair Nevres’e (Ö.1762) ait bir beyti inceleyelim:
" Önün ardın gözet, flkr-i dakik et, onda bir söyle"
" Öğütme ağzına her ne gelirse âsiyâb-âsâ"
Bu günkü Türkçeye çevirirsek şöyle demektir:
"(Sözün) önünü ardını gözet, ince düşün, onda bir söyle."
"Değirmen gibi ağzına her ne gelirse hemen öğütme!"
Beyitte biz öncelikle söz söylemenin Osmanlıya ait kurallarını buluyoruz:
1. Sözün önünü ardını gözetmek
2. Her sözü inceden inceye düşünmek
3. Çok susup az söylemek
4. Ağza gelen her sözü (laf) dillendirmemek.
Klasik şiirde bir beyitin anlamı kadar söz dizimi de önemlidir. Bazan bir beyitin süsü ve sanat boyutu, ifade edilen kurallardan daha önde görünebilmektedir. Nevres, bu beyitte bir değirmen mazmunu yaparken kelimelerini tek tek seçmiş, onları aruz ölçüsüne uygun olarak yerleştirmiş ve yukarıdaki dört altın kuralı sıralamıştır. Beyitin bütününü kaplayan değirmen mazmunu, hemen her sözcüğün değirmenle ilgili olması, değirmencilik terimlerini içermesinden kaynaklanır.
"Ön" ve "ard" sözcükleri değirmenlerde tahılın konulup un olarak döküldüğü hazne borusunun giriş ve çıkışına denir. Bu borunun adı "göz, göze veya gözet"tir. Değirmen taşının bulunduğu eksen (kutup) mahallinden geçirilen gözetin olduğu yere "ağız" denilir. "Ard" kelimesinin Fars dilindeki anlamı "arpa"dır. O da değirmene yaraşır.
"Dakîk", ’un’ demektir, istanbul’daki Unkapanı semtinin eski adı "Kapan-ı dakik > Kapandakik"tir. "Onda" kelimesindeki "On-" hecesi Osmanlı alfabesi ile yazıldığında "un" da okunabilir. "Onda bir", değirmencinin narha bağlanmış öğütme hakkıdır. Değirmenciler, her öğüttükleri hububatın onda biri kadar bir ücret alırlar ve buna "gelir" derlermiş.
Su değirmenlerine su geldiği gibi bunlar gelir getiren birer küçük işletmedir. Değirmenler belli günlerde buğday, belli günlerde diğer hububat ve ayda bir de mazı öğüttükleri için "Ağzına her ne gelirse öğütmezler", gelen çuvalları sıraya koyup nöbetleşe iş görürlermiş. Çuvalları sıraya dizip işaret koyarak evine dönen kişiler, kendi çuvallarının bulunduğu yerin önündeki ve ardındaki çuvalların işaretini alır (önünü ardını gözetir) ve ona göre herhangi bir karışıklık ânında haklarını ararlarmış.
Daha bitmedi, beyitteki "âsiyâb", ’değirmen’ demeye gelir. "Âsiyâb-âsâ"daki benzetme eki olan âsâ’nın "âs"ı yine ’değirmen’ anlamı taşır.
Şimdi, bu beyitte toplam 15 sözcük var ve üç tanesi dışında hepsi değirmencilik terimleri arasında yer alıyor.
Kendinizi şair farz ediniz ve söz gelimi en zengin meslek dili olan gemicilik terimleriyle iki dize oluşturmaya kalkışınız. Yahut şiir değil, bir meslek terimleri ile iki cümle kurmayı deneyiniz.
"Alıntıdır"
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.