Konumuz sinemamızın sultanı Türkan hanım. Türkan Şoray ile yapılan söyleşiden kesitler. Onun anlattıklarından, yaptıklarından. Program kimle derseniz bir başka sultanla. Hülya Koçyiğit’le. İkisi de değer. Her ikisi de sinemamızın kraliçeleri. Haklı bir üne sahipler. Çok emekleri var. Çok ter dökmüşlükleri var. Bir yerden bir yere gelmişlikleri var. Bir kere çok narinler. Kesin dostlar. Birbirine çok saygılılar. İltifat sınırsız. Karşıdakini yüceltme, her yönüyle konumlandırma sonsuz ve sınırsız.
.............................................................

Zoru başarmış, bugüne gelmiş ve konum edinmişler bu insanlar. Kalıcı olmuşlar. Baş tacı edilmişler. Toplum benimsemiş en üst yere yerleştirmiş. İlgi alaka görüyorlar. İzleniyor dinleniyorlar. Bulundukları yeri hak ediyorlar.
...............................................................

Ancak durmuyor nefeslenmiyorlar. Yeter buraya kadar demiyorlar. Hala üretiyorlar. Hem de farklı alanda. Başka başka yerlerde. Sanatta, siyasette, sosyal hayatta. Hülya hanım programcı zaten. Hemen her farklı sektörden konuk ağırlıyor ve ekrana getiriyor. Bunun yanında dönem dönem siyasetle ilgileniyor. Denemelerde bulunuyor. Adaylıkları oluyor. Bazen rehberlik ve danışmanlık ediyor. Kurullarda yer alıyor. Türkan sultanınki ise daha farklı bir durum.
..................................................................

Sinemada geldiği yer belli. Tartışmasız bir numara ve kraliçesi beyazperdemizin. Ünü sınırları aşmış, Balkanlar’dan Avrupa’ya, Rusya ve Ortadoğu’ya ulaşmış bir sinema ikonu.
...................................................................

Meziyet çok yönlü. Resim sergisi açacağından konu ediyor. Yağlı boya resim yaptığından bahsediyor. Özellikle kadını ele alıyorum diyor. İzliyoruz da kimi örnekleri ekrandan. Kendince dokunuşlar. Kişiliğine tarzına uygun. Yumuşacık kadife gibi adeta. Renkler giydirilmiş. Gerektiği gibi dağıtılmış. Biz anlamayız ama sanatsal yönü de vardır mutlak. Romantizm yakışır ona. Soyut ya da kübik uyar mı bilmiyorum. Klasik de eski kalır onun için. Kare kalem de çalışmış. Alanı portreymiş. Anında yaparmış. Sette bile uğraşırmış. Resim dışında bir başka sergisinden bahsediyor. Kostümlerıni sergilemiş bir parti ama yetinmemiş ikincisini devreye sokacakmış. Kıyafetlerimi hep ben seçtim filmlerimde diyor. Atmadım sandığa kaldırdım arada bir bakımdan geçirdim, naftalinledim kolaladım bugüne gelmelerini sağladım diyor. Kostümlerini biliyoruz zaten. Kendisine ne kadar yakıştırdığını, renklerin çarpıcılığını. Kırmızıyı ve siyahı nasıl kullandığını. Dila’ dan, Kara Gözlüm’ den, Sürtük, Devlerin Aşkı ve Tatlı Nigar’ dan görüyoruz.
.................................................................

Sultanda proje bitmiyor. Enerji birmiyor. Kim bilir başka ne eserler ortaya kor göreceğiz. Kendileri başlıbaşına eser zaten. Her ikisi de. Hülya hanım da Türkan Sultan da. Aile kurmuşlar evlat büyütmüşler en büyük esere imza atmışlar zaten. Bir sinema yıldızı için kolay mı aile kurmak, ana olmak, evlat büyütmek ve hala bir numara olmak.

Kemal SEYFİ
24.01.2021