- 297 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hikâyesi Olmak 2 / 5
Yalın dönemin tekil kişiler bencilliği, kişilerin dışında; kişiler arası eş yönlü eylemlerden birleşen birçok yardımlaşma tekrarları içinde kolektif sağlama-sağlatma olacak bilincin inşa ön şartlarını ve kolektif bilinci oluşturmuştu.
Oysa köleci sistem içindeki kişinin bencilliği aynı tekil dönem bencilliği olmakla yine sağlama sağlatma üzerinedir. Ama kolektif bir sağlama sağlatma işiyle ilgileniyor görünmez. Kolektif bilincin içine kişisi bencillikle sirayet eder.
İki aynı tür bencillik te farklı koşulların içinde aynı olanaklara sahip olmayan bir yapılanmaya sahiptir. İkinci tür olanak içindeki bencillik, tekil bencillik dönemi içinde olmamakla elindeki kolektif olanakla köleci yapı içinde olmak zorunda değildi.
İnşaca üreten kolektif olanak içindeki kişi bencilliğin elinde İnsanın köleleşmesi ve köleleştirilmesiyle ilgili böylesi olanakları var olmakla kişisi tutku insanlıktan çıkma bilinciydi. Yeni ve köleci bilinci rehber edinen bencilliğin hikâyesine göre “kimi kişilere kendi mülkünden veren ve mülk sahibi El yazıyor, kul yapıyordu”.
Köleci insan hikâyesi önce kolektif yapıya karşı savaş açmakla, kişi benci mülkiyet fikrini ikame etti. Üreten inşaya doğru gidecek olan kolektif inşanın eylem mimarı kişi dışındaki kişiler arası eş yönlü kolektif eylemle, eş yönlü kolektif bilincin girişmesiydi.
Tekil dönemdeki başlangıcı oluşan kişi benci tutku, kolektif inşa yönünde sizi gayrete getirip, kolektif inşanın gayret mimarı olmuştu. Üreten kolektif inşa belli bir aşamaya gelince kişisi tutku önüne kişisi tutkuyu öne çıkaracak yeni olanaklar sundu. Yeni bencillik köleci tutkunun mimarı olacaktı.
Kolektif yapının kolektif sahipliğini ve kolektif gücünü kişi sahipli mülk yapan kişi bencilliği bunun El versiyonu hikâyesini inşa edecekti. Üreten ittifak sahibi kolektif inşa olan ilahi hikâyeye karşı köleci anlayışla sistem dışı El mana anlayışıydı.
El Türkçemizde dışa uzanan beyin denen bir organın adı olmakla fiili ve mecazi anlamla (değişmeceli anlamla) orta doğu mahreçli El mana anlayışıyla çok iyi uyuşan bir denk düşme anlam örtüşmesiydi. İlahi hikâyenin kahramanı ve eylem bilinci kolektif akıl ve kolektif eylemdi.
El mana anlayışının gizli özneli hikâye kahramanı yine kolektif akıl, kolektif eylem, kolektif güç ve kolektif depo enerjili kolektif çevrimdi. Ama bu muktedirlik El mana anlayışıyla eşletilen bir tanım ve güç kılınmakla sistem dışı bir anlayışın hikâyesine dönüşen boyun bükmeydi.
Köleci El mana anlayışı kolektif sistemi koparıp küçük monarşin yapılara çevirdiler. Monarşin yapı içindeki mal mülk sahibi kişilere türlü türlü ad ile bey, emir, sahip, seyit veya monark dendi. Monarşi içinde mülkün sahibi mutlak güçtü. Yapı mutlakıyetçe yapıydı. Köleci sistem için mutlakıyetçe bir hikâye ile yola çıkılmıştı.
Mutlak monarşi içinde mutlak bir mülk sahibi egemenin iradesi vardı. Mülksüzlere karşı yoksulluğu ikame ve idame edecek anlayışla iman inanç savaşı açmıştı. Kime karşı? Var ola gelen ve üzerine inşa olduğu kolektif anlayışlı ilahi yapıya karşıydı.
Kolektif anlayış giderek buhar olacak. Görünmez anlayışla düşman olacak, sapıklık veya yoldan sapma söylemleriyle bilmeden hep kolektif inşa hedef alınacaktı. Kolektif yapıların şeytanı iblisi olan El monarşisi şimdi kimsenin bilip anlamadığı kolektif yapıları şeytan iblis olarak anıp tokatlıyordu. Artık köleci yapı içindeki kulluk ya da köle kertesine indirilmiş insan bilmediğinin düşmanıydı.
Daha sonra genleşen, genişleyen, büyüme salınımları veren monarşiler kendi arasında diğer El mülkü toprak ve yapılara saldırdılar. Başka El mülkleri şimdi ele geçirilmesi gereken GANİMET olmuştu.
Ganimet sizden de kutsaldı. Monarşinler arası mülk gaspları ve köleleştirme savaşları ile yeryüzüne doğru yayılmacı olacak bir cephe ve cephe savaşları açmışlardı. Artık bir kölelerin hikâyesi vardı. Bir de köleleştirmenin hikâyesi vardı.
Köleci ruhun adı imanlı inanlı olmaktı. Artık kişiler ya imanlı olmakla kölecilikten yanaydı. Ya imansız olmakla köleciliğe karşı olan imanla kolektif özüne dönüp yeni kolektif inşanın üzerinde kolektif gücün kullanımıyla özgür insandı. Yükselen yıldız köleci ahit olmakla bunun adı da imandı.
Artık insan-minsan yoktu. İyi kullar vardı (iyi köleler vardı). İmanlılar imansızlar vardı! Gerçekler ve tarihi akış bu kavramlar altında üzeri örtülmüş olmakla imanın cahilleştirdiği körelmiş akıl, en güzel ahlak ve erdem sayılıyordu. Yani yeni yapı, yeni ittifak; iman akdi dediğimiz iman etmenin ittifakı olan köleci ahitle köleci ittifaktı.
Kolektif ittifakın gücünü kişisi mal mülk yapmanın salınım düzey ve düzlemlerini veren genleşme salınımları bileşen ya da köleleştiren ittifaklarla meşruti monarşiye yol açacaktı. Meşruti monarşi içinde ittifaka katılan başka El ‘in irade ve egemenliğini de tanıyan bileşmelerle (TEVHİT ANLAYIŞI) ortaya çıkmıştı. Diğer bir deyişle oligarşin bir yapı bileşmesi vardı. Oligarşiyi oluşan yönetim erkinin her biri bir El icazetli mal mülk sahibi monarşin monarklardı. Oligarşi El ‘ler sentezi olan güç birliği ve tevhit anlayışıydı. İkinci bir köleci iman ehli olan panteon anlayışıydı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.