- 451 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Hayallerim ve ben
Zamanın izinde bir ormanlığın içinde Son nefesimin yeniden doğuşunu hayal ettim. Ağaçtan yapılmış bir ev ve bu evin bana ait olduğuydu. Ben doğa ve yalnızlığım bulunmaz üçlüydü. Bu doğuşla birlikte yaşama tutunmanın sefasının sarhoşluğu içindeydim. En iyi dostum kalemimle kitaplarımı ,boş yazılmayı bekleyen kağıtlar olduğunu,bunların o evin içindeki ahşap masada ve benim parmaklarımı görüyordum .Ormanın içinde meşe, ardıç, çam,palamut her türlü daha adını bilmediğim ağaçlar vardı. Arka tarafında coşkulu akan bir şelalenin su sesini duyuyordum. Kuş sesleri içinde ilk romanımı yazarken karşımda yanan şöminenin aleviyle ısınmayı,ısındıkça kaleme daha yakın olarak ,içimde biriken kelimelerle cebelleştiğimi. Aklım ve kalbim aynı rutin içinde aktı ,kağıdın boşluğuna.Her boşluk küçük odalara ayrıldı. O ayrılan odalarda yüzümün ve kalbimin kırılan ,incinen parçalarını bir bir toplamaya başladım.ilk günler kolay olmasada pes etme dedim kendime. Topladığım o parçalar bir ileri bir geri tango dansı içinde raks etti.
Gece yazmanın güzel hafif yorgunluğu ile dışarı çıkıp havayı içime kadar çekmem enerjimi yükseltiyordu. Yıldızı bol gökyüzünün altında geceyi seyredişim . Gözlerim çocukluğumda sık sık gördüğüm üç sacağı yıldızı aramaktaydı.Yoktu o yıldız on yıla yakın o yıldızı göremiyordum. Yalnızlığımı o günlerden sonra daha çok hissediyordum. Dost olmuştum yalnızlığımla ,kimseye şikayetim ,dertleşmeye ihtiyacım kuş olup uçmuştu. Ben hayattan yaşayarak ,deneyerek tecrübe edinenlerdenim. Anlıyordum artık hatalar yapmadan doğruların bulunmadığını.
Feride
.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.