- 627 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Üç yıl
Aramızdan ayrılışının üçüncü yılı canımın içi; İnsan ömrünün üç yılı. Kim bilir daha kaç üç yıl geçip gidecek evimizin içinden ve senin dokunduğun dokunmadığın her yerinden. Kanser denen zımbırtı bir tek bizim evimize isabet etmiş olmalıydı ki bu kadar derinden yaraladı beni. Oysaki yastık kılıflarında bulduğum fotoğraflarım dünyevi hadiselerden uzaklaşmamın nedeni olurdu hep. Senin gittiğin günde de böyle soğuk, buzlu bir hava vardı. Hatırlar mısın bilmiyorum?
o gün ilk defa sigara içtim ve beraberinde alkolik olmam şaşırtmadı beni evde yiyecek bir şey olmaması gibi. Dedim ya üç yıl oldu, koskoca üç yıl. Üç yaş, üç doğum günü geçirdim ve geçirmeye devam edeceğim. Cesaret edipte gelemedim yanına geçen sene ve önceki sene. İnsanlar hemen yaftaladılar ve alkolik damgasını yedim çoktan alnımın orta yerine,üstelik aklımı yitirmem olası ihtimalleri kapsıyordu zaten. Ocak aylarını sevmem hiç çünkü ocak aylarında yalnız seni kaybetmedim aynı zamanda çocukluğumun yok oluşunu seyrettim, gençliğimi hibe ederken alkol masalarına. Senin gidişin yazar yaptı beni daha öncesinde de yazardım ama anlamsız karalamalardan ibaretti hepsi. Sen ab-ı hayat içtiğinden beridir yazarım ben. Söz vermiyorum ama bu kez cesaret edebilirsem geleceğim yanına.
FATİH GENÇAY.