- 601 Okunma
- 0 Yorum
- 3 Beğeni
Şiir Nasıl, Nelerle ve Kimlerle Yazılır?
Şiir, sadece altında imzası olan şairi tarafından yazılmaz. Şiir, birçok faktörün birlikte oluşturdukları grup çalışması sayesinde yazılan bir metindir.
Şiir yazmak için elbette bir kâğıt, kâğıdın altında bir destek, şiirin üretimi için gereken yapı taşlarını kâğıda dökebilmek için ayrıca bir kalem, kalemi tutan bir el bulunmalıdır.
Tamam da bunların hepsinin bir arada bulunması şiir yazmaya yeterli bir durum mudur?
Şiir yazmak için bunların dışında ayrıca bir konunun bulunması gerekir ki şair, neyin üzerine şiir yazacağını önceden bilebilesin. Bu da yetmez şiir yazmak için.
Şiir yazmak için mutlaka bir yaşanmışlık, bilgi yani tecrübe bir gönül bir akıl, dünyaya farklı bir bakış, olayları göründüğünden çok daha farklı bir yorumla değerlendirebilme kabiliyeti de olması lazımdır.
Şiir yazmak için bunların hepsi bir araya gelse yine de yeterli olmaz.
Bütün bu saydıklarımıza ilaveten; orada bir vicdan bir merhamet bir zarafet, bir güzel üslup, hem gönülden süzülürken hem dilden çıkarken hem de kâğıda dökülürken, gönülleri fetheden, yürekleri sızlatan inceden inceye elenip gözlerinin önünde dans eden kelimelerin ve bu kelimelerin çıktığı bir dağarcığın bulunması gerekir.
Yine de bütün bu saydıklarımız şiir yazmak için yeterli değildir.
Şiiri yazanın dışında bu kadar hatta bundan daha fazla faktör bulunmalıdır ama esasen, etrafını sarmış milyonlarca meraklı gözün bulunması gerekir şiir yazılan ortamda. Fiilen senden başka kimsenin olmadığı tenha mekânlar tercih sebebi olsa da o milyonların senin elinden çıkacak bu şeyin şiir olup olmadığını gözlüyor olduğu hissiyatıyla yazılmalıdır şiir. “Ben yazdım oldu” mantığıyla değil, yazdığın şeyin ne olduğunu merak eden herkesi de düşünerek üretim yapmalısın.
Bu durum, diğer üretilen bütün ürünlerde de böyle değil midir?
Midene, fiziğine, diğer bütün organlarına hitap edecek ürünlerin en kalitelisini arayan insanlar, ruhlarının ihtiyacına hitap edecek bir ürünün çok daha kaliteli olması için hassas davranmazlar mı?
Ayrıca şiir yazarken, hangi konuda yazıyorsan o konuyu oluşturan unsurların da seninle birlikte olması gerekir. Geceyse gece, seherse seher, yıldızsa yıldız, güneşse güneş, aysa ay, ılık bir rüzgar, zemheri kışı, ilkbahar yeşili, gönlünde güzelliği dillere destan olan o sevgili, coşkun akan ırmaklar, masmavi gökyüzü, uçsuz bucaksız çöller, yemyeşil ormanlar, heybetli dağlar, ceylanlar, ahular, kurtlar, kuşlar, otlar, ağaçlar ne varsa, hangisine yazıyorsan onlar seninle birlikte olmalılar ki şiir yazabilesin.
Ezbere şiir yazılmaz, siparişle şiir yazılmaz çünkü.
Bunları temin etmişsek işte o zaman belki yazdığımız şeye şiir deme şansımız doğabilir.
Yoksa yazılan o şeyin ne kendisi şiir olur ne de yazanı şair...
Daha alacağımız o kadar uzun yol var ama bu arada ömür de bitti.
Ne demişler:
“Demir tava geldi kömür bitti,
Akıl başa geldi ömür bitti.”
Şiir yüreklerinize selam olsun.
Tayyar Yıldırım
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.