KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 660 Okunma
- 8 Yorum
- 6 Beğeni
YARINA İNANMAK
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Yarın, geride kalan hayatımızın ilk günüdür. Yarın nasıl olacağız acaba? Bilmiyoruz, bilmek için yarında olmamız gerekir.
Aslında her şeyi fark etmesek de yarına erteleriz. Herkesten duymaz mıyız “Neyse yarın yaparım” cümlesini? Yarının olup olmadığını tahmin bile edemeyiz aslında. Bazen de yarını beklemeyiz ve eminizdir geleceğine. Bazı hatalarımız da bu yüzdendir belki. Kabullenmek istemeyiz. Ama yine de hislerimiz yarına güvenir.
Edip Cansever “Bütün iyi kitapların sonunda bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda meltemi senden esen soluğu sende olan yeni bir başlangıç vardır.” der. Yarının bizim için yeni bir başlangıç olduğunu düşünürüz. Yarına uyandığımızda yapamadıklarımızı yine yarına erteleriz. Her yarın yeniden bir umut olur bize. Umut ettiğimiz her şeye de inanırız. Yarına inanmak bize umut gerektirir. Umutlu olduğumuzda da mutlu oluruz. Dünden gelip yarına uzanan alışkanlıklarımız da hayallerimiz de yarına inanır.
Yaşadığımız sürece her zaman daha iyi bir yarına inanacağız. Yarına inandığımızdan emin olmalıyız, bir işte başarısız olduğumuzda başarıya ulaşmak için yarına ihtiyacımız vardır.
Yarın kimi için hayatının ilk günü, kimi için yeni bir karar, kimi için hayatının en zor günü, kimi için bir mutluluk ya da korkudur. Herkesin yarını farklıdır ve herkesin yarına olan inancı da farklıdır.
YORUMLAR
Yarın müthiş bir bilinmezlik taşır hayatımızda...
Ne demiş MEVLANA "Dün dün ile geçti gitti cancağızım, Bugün yeni bir şeyler söylemek lazım."
Güzel bir yazı okudum kaleminizden...
Güzel bir yazıyla hoş geldiniz dost yazar
Saygılarımla
himmet aygüt
değerli yorumcu !
ne aradığınız belli, neden aradığınızı bilmesem de !
ama,
sizin o kafanızın içindeki hem tanrı, dürüstlük, hak vs. zırvalıklarınıza hiç girmeyeceğim...
yazarın aklına emanet ediyorum sizi, zaten hiç bir şey dememişliğinizle...
himmet aygüt
:))
önemli işlerinize hiç girmemek
delikanlı olarak boynumun borcu elbet.
keşke utandırmasanız en çok da beni
inandığınız her şeyin düzmece olduğunu nice belli ederken.,
sizin utanmazlığınız belli olsa da...
üzüldüğümü yine de demem gerek, ol hikayesini insandan yana yazandan olarak ama...
alttaki yoruma bakınca küfrettim kendime insanlığımdan utanıp,
madem nafile ne diye yaratır mazoşist bir tanrı diye...
sonra.
sonra ol insan hikayesine adımı düşürüp,
gözlerimde ışıklar yaktırırım ve elbet " dünyevi" aşklarla.
gerçek, gerçeği algılayış, düş, düşüş ve hepsi bizim hikayemizdendir elbet
ki, madem yazıda Edip Cansever adı geçmektedir
utanmasını da bilenlerdenizdir elbet " aşk" ın insana dairliğinin resmini siz ve bize rağmen
birilerinin karanlığa meyletmeleri yüzünden...
yarın dediğinizce umut elbette usta,
yarın bu günden aydınlık.
eyvallah.
NE DİYOR?
Bir ömür boyunca ne diyor, insan?
Nafile seyahat ediyor insan.
“Haydi, vakit tamam! ..” denildiği an
Bir sala, bir ezan, gidiyor insan!..
Onur BİLGE
ZAMAN BU ZAMANDIR
Dün, yaşandı, bitti; bir daha gelmez
Belki vakit tamam, yarın da gelmez
Zaman, bu zamandır, şakaya gelmez
Şimdi yapmalıyız, ne yapacaksak!
Onur BİLGE
Dün; geçmiştir bütün günahı ve sevabıyla, olumlusu v ede olumsuzuyla geride kalmıştır. Yarının ne getireceği bilinmez. Bugün vardır, duygu ve düşüncelerimiz, yarın için (gelecek) planlarımız önemlidir, iyi ayarlamak gerekir.
Güzel bir yazı okudum. Saygılarımla...
yarın birazda umut taşıyan yüreğimizin başlamamış günüdür. bir ihtimaller zinciridir.kaleme sağlık.
'günaydın yorucu gün' isimli eserinizi de okudum. sebebi belli değil; bana çok farklı zamanlarımı hatırlattı. içerik açısından değil, üslup açısından. o kadar yalın ve süssüz ki, 'öz'ümü anımsattı. bir zamanlar.. yazılarınızın devamını bekliyorum sayın 'LA fONTAİNe'. Hoşça kalın.
