- 477 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GERİCİLİK .
GERİCİLİK.
Anaokulunda okuma yazma bile bilmeyen bebelere, ilkokulda henüz bilişsel seviyesi gelişmemiş çocuklara mistik öğretileri, soyut hikayeleri, metafizik anlatıları aşılayıp din propagandası yapmak gericiliktir. Ortaokullarda, liselerde din dersinin zorunlu kılınması zorbalıktır. Bilimsel ve nesnel düşüncenin merkezi olması gereken üniversitelerde, kamusal alanlar olan öğrenci yurtlarında toplu namaz çağrıları, umre duyuruları, siyasal dincilik sohbetleri dinsel bir hegemonya ve baskı aracıdır, dolayısıyla yobazlıktır. Din eğitimini isteyene ve talep edene verilmesi gereken bir hizmet olmaktan çıkarıp, istemeyene dayatılan bir eziyet haline getirmek gericiliktir. Öğle tatillerinin, mesai saatlerinin, sınav takvimlerinin herhangi bir dinin ibadetine göre düzenlenmesi; okul, hastane, adliye ve devlet dairelerinde herhangi bir dinin ibadetine yönelik ibadethaneler açılması; çocukların korku ve yasaklarla eğitilmesi; dinsel saiklerle beden eğitimi, müzik gibi derslerin kaldırılmak istenmesi; evrim ünitesi yasaklanırken dinsel kökenli yaratılış efsanelerinin derslerde anlatılması… Örnekler saymakla bitmez, bunlara gericilik demeyeceğiz de ne diyeceğiz!
Depremlerin oruç tutmayanlar yüzünden gerçekleştiğini savunmak gericiliktir. İşçilerin hakkı olan kıdem tazminatının helal olmadığını savunmak gericiliktir. Türkiye’de anne sütü bankasının olmamasının nedeni gericiliktir. Organ nakline karşı çıkmak gericiliktir. Mahkeme kararlarında ve hukuki metinlerde “kul hakkı” gibi tanımların yer alması, “hak” kavramının dinsel referanslarla açıklanması gericiliktir. Henüz soyut-somut ayrımını yapmaktan yoksun parmak kadar çocuklara şehitlik, ölüm, cennet propagandası yapmak gericiliktir. Hastaneler hastaların bilimsel yöntemlerle iyileşmesi için kamu hizmeti veren yerlerdir, bu kurumlarda hastalara bilimsel olmayan “manevi rehberlik merkezleri”, personele mesai çıkışı Kuran kursu düzenlemek gericiliktir. Okullarda çocuklara hiçbir bilimsel yanı ve yönü olmayan “Cennete Otostop” gibi kitapları dağıtmak gericiliktir. Üniversitelerin kapısını cemaat liderlerine tarikat şeyhlerine açarken, evrim sempozyumu afişini yasaklamak gericiliktir. Türkiye’de son yıllarda bebeklerine aşı yapılmasını reddedenlerin çoğalması ve aşı karşıtlığı gericiliktir. Aşıya itiraz ederken hacamata, sülüğe, homeopati şarlatanlığına prim vermek gericiliktir. Nuh adlı peygamberin oğluyla cep telefonuyla konuştuğunu ciddi ciddi savunan akademisyenin saçmalıkları gericiliktir. Vaizlerin okullarda 10 yaşındaki çocuklara şehitlik övgüsü yapması gericiliktir. “İşe alımlarda burçlar göz önüne alınmalıdır” diyen doktora tezlerinin kabul edilmesi gericiliktir. TÜBİTAK’ın desteklediği “Kansere karşı dua” ve “Tillo evliyalarının kerametleri” projeleri gericiliktir. Deve sidiğinin şifa olduğunu savunan doçent gericidir. Bir üniversite çatısı altında müziğin haram olduğunu savunan bildiriler dağıtmak gericiliktir. Yılda 2 bin işçinin iş cinayetlerinde öldüğü Türkiye’de “kader/kaza” deyip bu cinayetleri görmezden gelip patronları aklamak gericiliktir. Memleketin dört bir yanını karanlık bir ağ gibi saran tarikatlara, cemaatlere, tekkelere, medreselere ve bunların yasal yüzü olan dernek ve vakıflara “sivil toplum örgütü” muamelesi çekmek gericiliktir. Kız çocuklarının 9 yaşında buluğa erdiğini ve evlenebileceklerini savunmak yalnızca gericilik değil aynı zamanda sapıklıktır…
Bu saydıklarımızın gericilik olmadığını söyleyenler zaten din devletine, şeriat hukukuna fittir.
Çok açık, net, berrak ve anlaşılır bir dille söyleyelim:
Dinsel kural ve referansların, dinsel bakış ve anlayışın siyasal-kamusal alana girmesine vesile olan, neden olan, özne olan; hangi partiden ve kim olursa olsun, tarihsel/felsefi/ideolojik olarak gericidir.
Ülkenin her köşesinden “diren okul” çığlıkları yükseliyorken… Yer gök, dağ taş imam hatipleştiriliyorken… Tıp fakültelerinde ders olarak sabır, şükür, tevekkül, dua, rıza, kader anlatılıyorken… İnsanlığın en önemli kazanımlarından laiklik suç haline getiriliyorken…
Elbette yobaza yobaz, gericiye gerici, karanlığa karanlık diyeceğiz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.