En çok itibar ettiğim,
Sözüne samimiyetine güvendiğim,
Mevcutların en iyilerinden biri dediğim,
Denk geldikçe mutlak dinlediğim,
Önemsediğim,
İzlediğim bir insan.
..........................................................

Herkeste mi aynı intiba aynı kanaat bilmiyorum.
Ancak çoğu kesimlerce rağbet edildiğini, ilgi ile izlendiğini biliyorum.
Etkilendiklerini duyuyorum.
Sözünden sohbetinden hoşlandıklarını dinliyorum.
Bir hakkın teslim edildiğinden mutlu oluyorum.
............................................................

Döngeloğlu’ndan bahsediyorum.
İlmine itibar ediyorum.
Cazibesi nedendir merak ediyorum..
Dinleyince farkı anlıyorum.
........................................................

Bilen bilir.
Onda bir şeyler olduğunu görür.
Mutlak güven duyar.
Hep arkasından gider.
........................................................

Ömer Döngeloğlu.
Bir din adamı.
Belki kariyeri yok ama bence alimi.
Bileni, samimiyetle aktaranı, dinleteni, arkasına alanı, peşinden sürükleyeni.
...........................................................

Sanırım herkese hitap ediyordu.
O nedenle karşısında geniş bir kitle buluyordu.
Hiç ayırmıyordu.
İnanan inanmayan bizden sizden demiyordu.
Hep doğruyu söylüyordu.
Doğru yolu gösteriyordu.
......................................................

Eksikliğini samimiyetle söylüyordu.
Her şeyi bilmemiz mümkün değil,
Öğretilmemiş ne yapabiliriz diyordu..
Kendi gerçeğini itiraf ediyordu.
.......................................................

İşte onlardan biri.
Bir sohbetteyim,
Direk bir soru geldi diyor.
Şaşakaldım, hiç bir şey söyleyemedim, öylece kalakaldım diyor.
Hoca deniliyor söyle ; yiyip içtiği halde vücudundan atmayan varlık hangisidir.
Duraklıyorum.
Zihnimi yokluyorum.
Mevzuyu bilmiyorum.
Ne söyleyebilirsiniz.
Nasıl izah edebilirsiniz.
Kendisinden öğreniyorum.
Anne karnındaki yavru diyor.
Yer içer ama dışkılamaz, idrar yapmaz, bünyesinden atmaz diyor.
Tüm canlılara özgü.
Yavrulayan tüm varlıklara özgü bir şey bu.
.......................................................

Ömer hocamız da erken ayrıldı aramızdan.
Konuşacağı, anlatacağı çok şey varken.
Peşinden sürükleyeceği,
Hayra ve selamete ermesine vesile olacağı çok insan mevcutken,
Henüz elli dördündeyken,
Gençken,
Önünde yaşanılacak uzun bir ömür varken,
Virüs henüz bu kadar tanınmazken.
Aramızda gezinmezken.
Kanımıza girmemişken.
Toplumu bu kadar etkisi altına almamışken.

Kemal GÜL
17.01.2021