- 725 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Çözüm
Çözüm
Yazım sanatında; "Serim, düğüm, çözüm" şeklinde aşamalar öğrenmiştik. Bu, "Giriş, gelişme, sonuç" olarak da bilinir. İlk aşamada anlatılmak istenen konu üzerinde "Serim" yapılır, zaman, mekan ve etik olabilir. Sonra "Düğüm" kısmında olayların veya anlatılan her ne ise onun gelişimi veya düğümü anlatılır. İlişkiler veya olayların gelişimi anlatılır. Sonuç da "Çözüm" kısmıdır, olayın veya anlatımın çözüm veya sonucu verilir. Bazıları sondan başlayabilir, bazısı da ortadan bazen de tüm yazı içinde gidip gelmeler olabilir. Yazarın tercih ve maharetine kalmış.
Burada dikkat çekmek istediğim şu, bu üç aşamayı da aynı yazar yapar. Seren de düğümleyen de çözen de aynı kişidir. Toplumsal alanda pratikte görünenleri anlamak için böyle bakılabilir.
"Çözüm üretmek" bu sık duyduğumuz bir söylem. Yazım sanatındaki gibi düşünüldüğünde; çözümü üretmesi beklenen unsur, başta serim, ortada düğüm yapmış olmalı ki "Çözüm" kısmından bahsedelim. Küresel aktörlerden sık bahsedilir. Bunlar, kendi ürettikleri sorunların çözümlerini bulurlar. Sorunu kim üretmiş ise çözümü onun bulması da daha kolay veya önce olabilir.
Çözüm üretmek ile çözümü bulmak aynı şey değildir. Matematik denkleminde "Çözüm üretilmez, çözüm bulunur. Denklemin çözümü bulunur, üretilmez! Çözümü yok ise zaten denklem değildir. Denklemi oluşturan, düğümü atmıştır; varsa çözümü, bulunmaya çalışılır. Bulunduğunda çözüm üretilmiş olmaz; üretilen, denklemin veya problemin kendisidir.
Küresel aktörlerden bahsetmiştim. Bu dar alanda da görülebilir. Delikanlının, para verip tuttuğu serserileri, etkilemek istediği kıza musallat edip sonra serserileri kovalamasına benzer. Bu çözüm üretmek sanılır ama aslında sorun üretmektir. Üretilen sorunun çözümü sergilenir. Küresel aktörlerin "Kurtarıcı" rolünü üstlenmelerini sağlamak için sorunlar planlanır ve "Kurtarıcı", sorunu çözer. "Gaz men" karakteri vardı, "Zart" diye gelip "Zort" diye problemleri çözüveriyordu. Bol alkış alırdı. "Gaza gelmek" tabiri başka olsa da şimdi aklıma geldi.
Son tahlilde; bazı sorunlar, "Çözüm üretmek" için üretilmiş olabilir. Zaten "Çözüm üretmek", ortada sorun yok ise anlamlı değildir. Mesela; uzayın hiç gidilmedik bir yerinde olduğu söylenen bir sorunun çözümü, anlamsız olacaktır. O sorun ile alakanın kurulması ve geliştirilmesi gerekir ki "Çözüm" düşünülsün. Gılgameş, esrarengiz bir yerlerde tüm kötülüklerin sebebi "Humbaba" var der! Önce zihnlerde bunu işliyor, yani serim yapıyor. Sonra, Humbaba’yı öldürmek ve böylece ahaliyi kurtarmak için peşine düştüğünü söyler. Bu da "Düğüm" Ve kötülük sebebi olan "Humbaba’yı" öldürdüğünü iddia eder. Bu da "Çözüm", tüm insanların yani ölümlülerin kendisine itaat etmesi gereği ortaya çıkar, yarı ilah olduğu için böyle güç bir sorunu çözdüğü açık. Alın size sonuç. Ha en sonunda, Gılgameş de ölür! Bu da şöyle halledilir. Yarı insan, yarı ilah olduğu için ölmesi insan yanından kaynaklı. Bu izahın o zamanlarda geçerliliği olabilir. O zamanlarda da göklerden geliyordu itaati sağlayan güç ve kuvvet, Gılgameş’in de göğe çıkma hikayesi vardır.
Saygılarımla,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.