- 283 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜN BATIMI CİNAYETLERİ BÖLÜM -17
GÜN BATIMI CİNAYETLERİ BÖLÜM -17
‘’ Gelin arkadaşlar merakla bekliyorum, beni vuran serseriyi yakaladınız mı?’’
Kirli, gözlerinden ateş fışkırarak Büşra’ya baktı,
‘’ O orospu çocuğunu yakalarsam ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum.’’
‘’ Kimden bahsediyorsun?’’
‘’ Kimden olacak, Osman denen şerefsizden bahsediyorum. Ekibi ikiye bölerek, iki yere de eşzamanlı operasyon yaptık. Ama elimiz boş döndük. Benim kısmetime koca bir park çıktı. Gitmişken biraz güneşlenip Asayişe döndük.’’ Heval,
‘’Kirliye göre ben biraz daha şanslı idim. Kentsel dönüşüm için boşaltılmış bir bina ile karşılaştım. Yani tam anlamı ile madara olduk. Şimdi yeniden başa döndük.’’
Büşra yattığı yerde gülmeye başlayınca, Kirli,
‘’ Çok komik mi buldunuz Amirim?
‘’ Mesafenizi koruyarak yaklaşın bana, Kirli sen elimdeki kâğıtta yazılı olan torbacıların peşine düşeceksin. Heval, sende bu kâğıtta yazılı adreste ikamet eden Mehmet Şen isimli psikopatı karşıma dikeceksin. Şu notu da Hansa’ya ver yazılı olan adreste iki ceset ver. Olay yerine haber versin ve ambulansı olay yerine sevk edilsin.’’ Heval,
‘’ Anlayamıyorum, bu isimler ve adresler senin eline nasıl geçti.’’ Kirli,
‘’ Tabii ya Osman bizi yanlış yönlere sevk etti, kendisi eliyle koymuş gibi buldu.’’
‘’ Osman’a kızmayın arkadaşlar, bize inanılmaz vakit kazandırdı. Yarından tezi yok harekete geçiyorsunuz.’’
Kirli,
‘’ Peki, Amirim Osman nerede? Niye gitmesine engel olmadınız?’’
‘’ Benim kaçmasına göz yumduğumu mu ima ediyorsun Kirli?’’
‘’ Hayır, ama?’’
‘’ Merak etme, onun ölümü benim elimden olacak. Bunu bilmeni isterim. Şimdi biraz dinlenmek istiyorum.’’
Odadan çıkıp koridorda yürürken Kirli,
‘’ Anladığım kadarı ile Büşra, Osman’ı çözmüş. Onu kullanıyor. ‘’
‘’ Bence de öyle, Asayişe dönelim ne yapacağımıza bakalım.’’
‘’ O zaman pergelleri aç Heval Hanım.’’
‘’ Baş üstüne Alişir Bey.’’
Ertesi gün Asayiş için gün çok verimli geçmişti. Torbacılar tek, tek toplanmış, daha da önemlisi Mehmet Şen’de ele geçirilmişti. Kirli, Asayişten çıkmaya hazırlanırken telefonu titreşime geçince, arayanın kim olduğuna baktı. Arayan Büşra Amirdi. Hemen açtı,
‘’ Büşra Amirim ters giden bir şey mi var?’’
‘’ Hayır, Kirli ben iyiyim, Mehmet Şen’i aldınız mı?’’
‘’ Aldık Amirim bu arada bütün torbacıları da topladık.’’
‘’ Güzel Mehmet Şen’in sorgusuna yarın ben gireceğim. Ben gelmeden sorguya başlamayın.’’
‘’ Sen ne diyorsun Büşra, yat yattığın yerde iyileşmene bak. Sorgu işini ben hallederim.’’
‘’ Ben ne diyorsam öyle hareket et. Sabah ambulansla gelip sorgudan sonra yine ambulansla hastaneye döneceğim. Sana iyi akşamlar.’’
Kirli söylenerek Asayişin bahçesine çıkarak, aracına bindi. Hareket ederken, birinin aracına vurduğunu gördü. Dikkatle bakınca, Osman’ın kapıyı işaret ettiğini gördü. Kapıyı açtı. Osman araca binip kapısını kapattıktan sonra,
‘’ Senin burada ne işin var? Dün bizi rezil ettin.’’
‘’ Sızlanmayı bırak ta arabayı cesetleri aldığınız eve olay yerine sür. Yaptığım her şeyin bir cevabı var. Eve girince bana hak vereceksin.’’ Cinayetlerin işlendiği olay yerine vardıklarında hava oldukça kararmıştı. Osman,
‘’ Eğer buraya sen gelmiş olsaydın, kimseyi bulamayacaktın. Bunun sebebini içeri girdikten sonra sana göstereceğim.’’
Evden içeri girdiler, ikinci kata çıkan merdivenlerde, birkaç basamak çıktılar, Osman, gözle görülmeyecek kadar belirsiz olan bir düğmeye bastı. Bir kapı bir kişinin geçebileceği kadar yana kayarak açıldı. Osman kaldığı yerden konuşmasına devam etti. ‘’ Siz kapıya dayanıp, standart prosedürü uygularken adamlar buradan kaçacaktı. Dolayısı ile sizde kimseyi bulamayacaktınız. Sanırım ne demek istediğimi anladın.’’
‘’ Adamları sen mi öldürdün?’’
‘’ Evet, benim için bir eksik, bir fazla fark etmiyor. İkinci kata çıkıp birde biz araştıralım yukarıyı.
İkinci katta odaları didik, didik aramalarına rağmen,
elle tutulacak bir şey bulamadılar. Kirli,
‘’ Benim kısmetim mi apalı anlamadım gitti. Neye el atsam kuruyor.’’
‘’ Öyle konuşma Kirli, buradan çıkmadan aradığımızı bulacağız?’’
‘’ İçine mi doğdu?’’
‘’ Öyle diyebilirim?’’
Aşağıdan gelen tıkırtıları duyan kirli, Osman’a eliyle sus işareti yaparak belinden silahını çekti ve yavaş, yavaş merdivenden inmeye başlamadan,
‘’ Sen burada kal, gelenler kimmiş anlayalım.’’
Ses çıkarmadan yavaş merdivenlerden inmeye başladı. Işıkların birden yanmasıyla afallayan Kirli,
‘’ Sizin olay yerinde ne işiniz var Tarık Ahmet?’’
‘’ Baş komiserim, canımız sıkıldı. Büşra Amirde izin verince, birde biz ziyaret edelim dedik Olay yerini.’’
‘’ Yukarı gelin.’’
Üçü beraber ikinci kata çıktılar. Odalardan birine giren, Tarık Ahmet Osman’ı görünce, Oo Osman Bey de buradaymış. Bir şeyler bulabildiniz mi bari?’’
‘’ Biz bulamadık ama geldiğinize göre sen bulursun muhakkak.’’
‘’ Bir düşünelim Kirli, İlayda, sen burada bir şey saklamak istersen nereye saklarsın?’’
İlayda, biraz düşündükten sonra,
‘’ Herkes iş başına, avizeleri ve varsa gece lambalarını iyice kontrol edelim.’’
Çalışmaya başladılar, biraz sonra Osman,
‘’ Avizenin üst tarafına tutturulmuş bir not buldum. Şuna bakıver Kirli?’’
Ufak bir kâğıda yazılı olan notu okumaya başladı. ‘’ Büşra Baş komiseri, ortadan kaldıran bir buçuk milyonun sahibi olacak, / Giray.’’ Tamam, beyler aradığımızı bulduk. Ben hastaneye gidiyorum.’’
‘’ Ayıp oluyor Kirli, burada bayanda var.’’
‘’ Sağ ol İlayda, akıllı kızmışsın. Bizim akıl edemediğimizi sen akıl ettin.’’
Hep beraber yola koyuldular, Büşra amir odaya paldır küldür girenleri görünce,
‘’ Tam anlamıyla çete olmuşsunuz. Buraya baskına mı geldiniz?’’
‘’ Biraz öyle oldu galiba Amirim ama haberler iyi. Olay yerine tekrar gittik. Aradığımız kanıtı da bulduk.’’
‘’ İyi güzelde Kirli, Tarık Ahmet’le civciv ne arıyor yanınızda?’’
Kirli, Tarık Ahmet’e baktıktan sonra,
‘’ Siz göndermediniz mi? Tarık Bey sizin gönderdiğinizi bana bizzat söyledi.’’
‘’ Tarık Ahmet, ne iş? Sen iyice ayağıma dolanmaya başladın.’’
‘’ Haksızlık yapıyorsun Amirim. İlayda olmasaydı, her şeyi açıklayan kanıtı bulamayacaklardı.’’
‘’ Tarık Ahmet doğru mu söylüyor Kirli?’’
‘’ Evet, Amirim. Bakmadığımız yer kalmamıştı. İlayda olmasaydı kanıtı bulamayacaktık.’’
‘’ Kanıt neyi açıklıyor onu da söyle?’’
‘’ Senin ölüm emrini Giray Bey vermiş. Yarın Asayişe gelmenize gerek kalmadı.’’
‘’ Vay canına bu hiç aklıma gelmemişti. Bu adam hiç vaz geçmeyecek mi? Tarık Ahmet, sana bir şey soracağım. Merak ediyorum.’’
‘’ Sorun Amirim?’’
‘’ Bu civcivle yatıyor musun? Akıllı kız ama boşuna yanında gezdirmezsin?’’
Tarık Ahmet, cevap vermeye hazırlanırken, İlayda daha çabuk davranıp cevap verdi.
‘’ Amirim, ona kalsa, daha elimi bile tutmamıştı. Ben yatıyorum onunla.’’
‘’ İşte hazır cevap diye buna derim.’’
Osman,
‘’ Sanırım bu son görüşmemiz olacak. Sizi sağ salim arkadaşlara teslim ediyorum. Bir an evvel ayağa kalkmanız temennisi ile hoşça kalın.’’
Son sözünü de söyleyen Osman kapıyı açık çıktı.’’
‘’ Artık peşine takılırız değil mi Amirim?’’
‘’ Özünde gerçekten iyi adam ama bizim işimiz bu.
Yarından tezi yok peşine takılın. Artık sizde gidin, en kısa zamanda Asayişe döneceğim.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.