3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
595
Okunma
Para mı, aşk mı?
Yıllar, yıllar önce…
Ayağı yere tam basmayan, burnu bir karış havada üniversiteli kızlı erkekli bir grup arkadaşlıklarını pekiştirmek için çarşının göbeğinde, işlek bir kafede vakit öldürüyorlardı. Bense işten çıkmış, eve gitmeden önce hem soluklanmak hem de kafamı dağıtmak için uğramıştım daha çok gençlerin uğradığı kafeye.
Aldığım maaşla kıt kanaat geçinen ben varlıklı bir ailenin kızına aşıktım. Henüz bu konuyu kimselere açmasam da her gün görüyordum kızı. Konuşmalarından bana karşı boş olmadığını hissediyordum benim kızın. Her geçen gün daha bir çekilmez olan bu aşk belası artık canıma tak demişti. Ne olursa gidip konuşmam gerekiyordu kızla. Ne olmuş yani cebimde meteliğim yoksa aşkım vardı benim. Aşk her şeye galip gelirdi elbette. Bu düşünceler içindeyken adını bile sır gibi sakladığım aşkıma ilanı aşk etmeye hazırlanıyordum.
Dünyanın sonu değildi ya. Elbet bir çıkar yol bulunacaktı. Benim kız her ne kadar varlıklı bir ailede doğup büyümüşse de anlayışlı biriydi. Neden reddetsin ki beni? Derin düşüncelere dalmış bir yandan da kahvemi yudumlarken bizim üniversiteli gençler kendi aralarında hararetli hararetli tartışıyorlardı. Öyle ki, tartışma benim masamdan bile rahatlıkla duyuluyordu. Hiç adetim olmadığı halde merak edip kulak kabarttım. Çünkü konuşulanlar ilgimi çekmişti. Beş altı kişilik grupta tartışılan konu aşk mı, para mı mevzusuydu.
Tartışma öyle hararetlenmişti ki, benim dışında birkaç masanın da gençlere kulak kabarttığını fark ettim. İçlerinden yaşça daha büyük olduğu anlaşılan birisi ‘’Aşk benim için önce gelir.’’ Diyor, kimisi onu destekliyor ama ekliyordu: ‘’Para olmadan da aşk olmaz be.’’diye. Gecenin sonunda herkes düşüncesini söylemiş sıra minyon tipli, gür siyah saçlı esmer kıza gelmişti. Dudağından püsküren kırmızılık herkesin dikkatini çekiyor olmalıydı ki, arkadaşları pür dikkat onu dinliyorlardı. Benim de merakım iyice artmıştı.
-‘’Ben aşkta parayı tercih edenlerdenim. Evet, aşk çok güzel bir duydu. Ama parasız hiç çekilmez. Ne yazık ki, aşk karın doyurmuyor. İlla para olması lazım. Mesela babam bana para gönderdiği zaman ben çok mutlu oluyorum, onu daha bir seviyorum. Ama param olmadığı zamanlarda mutsuz oluyorum ve babama niye göndermedi diye kızıyorum. Bu yüzden para benim için her şeyden önce geliyor.’’
Bu iddialı sözler gecenin kapanış sözleri oldu zannımca. Minyon tipli kızın söylediği sözlere alınan birileri mutlaka olmuştur o gece. Hislerini açamayan, bu sözlerden sonra da açamayacak olan…
Benim için artık kalkma vakti gelmişti. Saatlerdir aradığım sorunun cevabını nihayet bulmuştum. Yanına gidip teşekkür edemedim ama içimden minyon tipli kıza teşekkür ettim. Evet, aşk güzeldi. İnsanın ayağını yerden kesiyordu ama parasız da aşk olmuyordu. Kızın dediği gibi aşk karın doyurmuyor para lazımdı. O geceden sonra sevdiğim kızdan uzak durmanın doğru olacağına ikna ettim kendimi. Söylesem belki bir şeyler olur muydu bilmem ama. İyi şeyler olmayacağı kesindi. Kim ne derse desin böylesi daha iyiydi benim için. E ne de olsa davul bile dengi dengine.
NECATİ DİLEK