Kına
Işıkları Kapat
Toplumda kınanın ayrı bir yeri vardı.
Kına ebelerimizin saç boyasıydı yaşlanınca başlarına çaldığı.
Askere gidenlere yakılan.
Düğünden önce yapılan kına geceleri olurdu.
Çocukluğumuzda evleri geniş olanlar da yapılırdı
Erkekler içeriye alınmaz kadınlar arasında olurdu eğlence.
Sevdiği kızı görmek için aşıklar karadaban denilen çatı altlarından seyrederlerdi.
Kına gecesi için Topal Perihan aylar öncesinde tutulurdu.
Hem çalgı çalar hem de sakız satardı.
-- Sakız alın hanımlar diye ara sıra reklamını yapardı.
Gelinin açılmayan eli altınla açılırdı.
Kına gecesinin sabahında ya at arabası veya fayton tutulurdu.Çalgı eşliğine Ilıcaksu başındaki çeşmeye kına yıkanmasına gidilirdi.
Annem kınalı elleriyle hamur yoğururdu hiç aklımızdan geçmezdi hamura bulaşır diye.
Çanakkale savaşlarında anasının oğluna yaktığı kınayı bilirsiniz.
Kına için şiir de yazmıştım.

KINA





Gel ,otur yanıma
Senin için kına aldım
Bak çarşıdan.
Uzat ellerini,
Kına yakayım,
Sonra seni babandan.


Kına çalgısını ben çalayım,
Sabah mahmurluğunda gözlerin.
Sargıları usulca açayım.
Çeşmede ellerini yıka,
Saadet parası atayım.
Kucaklayıp kaçırayım.
Sabırsız damat desinler..
Bir kaç gün daha sabredemedi desinler.
El değil mi ne derlerse desinler...

KINALI

Kınalı ellerinle,
Hamur yoğursan.
Ispanaklı ,
Börek yapsan.


Kına karışır mı ,
Ördüğün kazağa.
Rengini kokusunu ,
Sırtımda taşısam.


Koklayınca kınanı,
Ebem aklıma gelir.
Otururdum dizi dibine,
Kınalı elleriyle başımı okşardı...

Bazen tutuğumuz takımın yenilmesiyle kızdırmaya gelene söyleriz kına yak sende...