- 590 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Tımarhaneden Mektup!
Oturdum seni yazıyorum bilmem kaç ay sonra, bana bıraktığın mahpus içinden çıkmanın ne kadar zor olduğunu bilemezsin, bilemezsin diyorum çünkü biz bir daha karşılaşmadık, herşey yarım, herşey eksik biraz bu yüzden.
İçerideyim...
Ama içeride olmak bazen iyidir, dışarısı korkunç, bazen hep böyle hissetmez miyiz zaten kendi içimize sığındığımızda, Boşverelim. Adın ne güzel senin, hala gülünce seni gülerken gören herkes yaşama yeniden sarılıyor mu ? Sevgilim, insan içeriyi güzelleştiriyor çıkmaya daha çok varsa, ne bileyim çiçek ekiyor, boncuktan şeyler yapıyor filan. Güzel hatırlıyorum seni en güzeli de bu bence, yağmurlu sabahlar gibisin, ekim gibi, solmayan balkon çiçekleri gibi...
Bazen, öylece dalıyorum.
Bir derdim olduğundan falan değil aklıma düşüyorsun o kadar. Hem sen neden dert olasın ki diyorum. “Hey” diyorum kendime sonra , delirdin mi sen ? Delirdim galiba biraz içerdeyken, İçerde herkes biraz delirirdi zaten, delirmedik mi seninle biz bazen ?
Çok unuttun mu beni, hani unuttun biliyorum ama çok mu, zorlasan, başını o müthiş ellerinin arasına alsan, derinlerine dalsan zihninin ? Çok mu unuttun yani uzak mıyım, uzak sahi dört harfli uzun bir kelime.
Sevgilim;
İnsanlar ölüyor, çiçekler soluyor ve daha bir sürü kötü şey işte. Biliyorum sen yoksun diye oluyor bunlar, bunlar tüm o kötü adamlar seni tanımadığı için.
Geçenlerde bir mektup yazdım kendime uzun uzun seni anlattım, cevap geldi sonra kendimden, daha çok bahset dedi, çok nasıl bahsedilirdi ki bir insandan. Ne bileyim ben daha az kelimelerle anlatmak istiyorum seni. Mesela “gök” seni ne çok anlatan ve kısa bir kelime değil mi ?
Çok uzun oldu belki biraz da delice, affet arada böyle yapıyorum işte. Huy huydur, değişmiyor bazı şeyler, bazı şeylerin arasında çiçek kurutuyorum. Papatyalar, papatyalar, papatyalar. Böyle delirmiştim bir gün papatya neden delirtsindi ki bir insanı, beni delirtmişti işte, yüzüne benziyorlardı. Yüzün...
Derin ve korkunç bir karanlık yüzünden sonrası.
İçeriden çıktım, içerisi güzeldi, dünyanın hala ağır bir kokusu var.
Hiç değişmemiş, hiç değişmemişsin.
Kendimi öldüreceğim bir pazartesi sabahı, tüm bu şeylere tepki olarak.
Şeker zammından, hiroşimaya ve yetmişlerdeki tüp sıkıntısı için öldüreceğim kendimi.
Asla ama asla senin için değil!
Sevgilim. Niçin her yer karanlık ?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.