- 397 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Ömer dedem (1. yazı serisi)
Ben dünyaya güzleri mi 1960 yılında açtığım zaman, benim dedem İbrahim ile dedemin babası Ömer dedemi gördüm. Anlayacağınız iki dede gördüm, babamın dedesi Ömer dedemde sağ idi.
Büyük dedem Ömer ağa âlim bir insandı, çevresinde sayılıp sevilen ve çok misafir Perver bir kişiliğe sahipti. Bir çocuğa dahi kendi eliyle kahve yapar ve ikram ederdi.
Köyümüz yol üstüydü, akşam yemeğinde, dedem Ömer derdi ki evin damına çıkın bir bakın, yolda galen varsa bekleyelim beraber yemeğimizi yiyelim.
Bizim evimizde daima illaki misafir vardı. Malatya’dan gelenler, köylerine gitmek için bir gece bizde misafir kalırlardı.
Dedem Ömer ibadetini düzeli yapardı ve teheccüd (Gece) Namazı da kılmadığı gece yoktu, isterse misafirliğe gitsin, illa ki gece namazını kılardı. Kur’anı çok güzel bir sesle okurdu. Gerçek bir imanlı dindar Müslümandı. Helal ile harama çok dikkat ederdi. Kimseyi takmazdı haksıza sen haksızsın yüzüne söylerdi, kim olursa olsun derdi...
Şimdi size ibretlik bir olay anlatacağım...
1960 yıllarında bizim köyle, civar köylerde hayvancılık yapılırdı, çoğunlukla küçüş baş hayvanlar vardı, koyun ile keçiler. Bizim Muşar dağına günde 40 ile 50 sürü hayvan yayılırdı. En az 2500 ile 3000 yakın davar sürüsü vardı.
Bizim çevre köylerde o zaman üç ile beş tane azgın hırsız vardı, bunlar dağa giderlerdi, bir mağaraya girerlerdi, hayvan oraya geldiğinden bir tanesini çobandan gizli çalar keserlerdi. Etini getirip kavurma yapıp çulu çocuğuna yedirirlerdi. Bunları kollayan ve koruyan, bunların ayarında bir tanede ağa vardı. Derdi ki yandaşlarına bunları ele vermeyin. Bir gün bizim işimize yararlar. Yılarca böyle devam etti. tahki bizim oralarda havancılık bitene kadar.
Bir gün bu hırsızlardan biri oğlunu Kur’an kursuna gönderir. Bir söre sonra çocuk eve izine gelir. Babası oğlunu alıp dedem Ömer’e getirdi, yıl 1968 yılları.
Ömer dayı ben bu oğlumu kur’an kursuna gönderiyorum bir bak Kur’anı, öğrenmiş mi, öğrenmemiş mi, gün-deremi gün dermeye mi deyince, dedem Ömer kendisine ayıt büyük buy bir kur’anı vardı. Kur’anı getirdi misafir odamızda çocuğun önüne indirdi, oku evladım dedi. Çocuk bir sayfa okudu. Dedem Ömer yeterlidir, tamam evladım dedi. Çocuk odadan dışarı çıkınca, çocuğun babası dedem Ömer’e sordu; ne dersin Ömer ağa, ne yapayım gündereyim mi, ne dersin.
Ömer dedem dedi ki; çocuk benden de güzel okuyor, bütün kuralları harfi harfine yerine getiriyor. Yalnız bu çocuktan adam olmaz dedi ve adamı yolcu etti.
O zaman köylüler dedemi çok kınadılar, çocuk süper kur’an okuyor, neden olmasın ki. Dedem Ömer 7 yıl sonra Hakkın rahmetine kavuştu.
O çocuk Kur’an kursunda okudu ve imam oldu. Bir söre imamlık yaptıktan sonra imamlıktan ayrıldı ve değişik mesleklerden çalıştı.
En son; o çocuk (adam) 30 yıl sonra Malatya’da pavyondan kadınlarla içki içerken orada bulunanlar tarafında görüldü ve halk arasında ismi yayıldı.
BİR İMAMIN PAVYONDA OLMASI KABUL EDİLECEK ŞEY DEĞİLDİR...
On yıl önce rahmetli babam Yusuf Kenan’a sordum. Dedemiz Ömer neden o zaman o çucuğa öyle söyledi, ve 30 yıl sonra bu çocuğun mayası çıktı ortaya.
Babam şöyle dedi bana; bunun babası meşhur bir hırsızdı; dedem çocuğun mayasını, babası bozduğu için, insanın meydana geldiği o (bir damla soyu haramla yoğurduğundan) dolayı bundan adam olmaz dedi.
Dedemiz Ömer o zaman, babasının yüzüne söylemedi, millete dedemizin ne demek istediğini o zaman anlamadı...
Gerisini sizler düşünün; Bu gün devletin, beytülmal malını çalıp çırpanların sonu çulu çocuğuyla ne olacaktır....
Selam ve duam ile Cenabı Allah’a emanet olunuz...
Not; ben bu olayın yüzde otuzunu anlatım, gerisini yazarsam taş taşın üstünde durmak istemez...
Resim; 1970 yıllarında Fırat nehri kenarında, Billaluğağı köyün gemi iskelesinde çekilmiştir, sağ tarafta oturan beyaz gömlekli rahmetli babam Yusuf Kenan ile komşularımız...
Muzaffer Önler
YORUMLAR
On yıl önce rahmetli babam Yusuf Kenan’a sordum. Dedemiz Ömer neden o zaman o çucuğa öyle söyledi, ve 30 yıl sonra bu çocuğun mayası çıktı ortaya.
.
Babam şöyle dedi bana; bunun babası meşhur bir hırsızdı; dedem çocuğun mayasını, babası bozduğu için, insanın meydana geldiği o (bir damla soyu haramla yoğurduğundan) dolayı bundan adam olmaz dedi.
Dedemiz Ömer o zaman, babasının yüzüne söylemedi, millete dedemizin ne demek istediğini o zaman anlamadı...
.
Gerisini sizler düşünün; Bu gün devletin, beytül malını çalıp çırpanların sonu çolu çucuğuyla ne olacaktır....
BU ANLAMLI VE İBRETLİK HİKÂYENİN ÖZETİ :
Boğazından haram lokma geçenden üstelik çocuklarına da haram lokma yedirenden Kur'an okusa da imam olsa da hayır çıkmaz, başka söze gerek yok. ( NOKTA )
Bu çok güzel ve anlamlı yazınız için kutluyorum tebrikler.
Selamlar ve saygılarımla.
Allah'a emanet olun.