Bir tanıdık.
Uzaktan bildik.
Sermayesi müdürlük.
Kısa bir süreliğine yöneticilik.
Yıllar öncesinden.
Tarih öncesinden.
Sene seksenlerden.
Belki de doksanlardan.
Yani en az çeyrek asır öncesinden.
……………………………..

Bugün gibi ama.
Bugünün pozisyonu ve yöneticisi gibi.
Konumu,
Mevkisi gibi,
Etki alanı ve gücü gibi.
……………………………….

Sanki hala koltukta sanırsın.
Hiç kalkmamış olduğunu düşünürsün.
Oturuyor,
Onu kullanıyor,
Nimetlerinden faydalanıyor hissine kapılırsın.
………………………………..

Meziyeti anlaşılan.
Becerisi.
Başarısı.
……………………………….

Kimi insanın bu vasfı var.
Konum kaybetse de,
Koltuktan kalkalı yıllar olsa da,
Aynı pozisyonu devam ettirme meziyeti,
Olağanüstü potansiyeli var.
………………………………

Bir kere öyle davranıyorlar.
Çevreyi koruyorlar.
Şartları kolluyorlar.
Hala etkinim diyebiliyorlar.
……………………………….

Bir de yöresel sanırım.
Bölgesel.
Kimi dar çevrede.
Kısır döngüde.
………………………………

Rastladım.
Tanıdım.
Gördüm.
……………………………….

Hep izledim.
Takip ettim.
Davranışını,
Sözünü hareketini,
Jest ve mimiklerini,
Giyimini kuşamını,
Hemen her şeyini..
………………………………..

Bir ustalık işi olsa gerek.
Daha ilerisi üstatlık işi.
Günümüzün nice mevkililer bir çırpıda düşüveriyor,
Hemen sönüveriyorlar.
Unutuluveriyorlar.
Kimse tanımıyor onları.
İzinden gitmiyor.
Sorup sual etmiyor.
Düştüğü anda işi bitiyor.
Çevresi boşalıyor.
Alanı daralıyor.
İş bitiremez hale geliyor.
Telefonu çalmaz oluyor.
Kendisi hiç aranmaz oluyor.


Kemal SEYFİ
13.12.2015