- 557 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
SEN YOKSUNLUĞU(1)
Yine iç çöküşünden iç dökümüne yolculuk yapıyorum sevgili...
Her seferinde yıkılıyor kahrediyorum kendimi ama yine aldanıp sana sığınıyorum. Seninle güzelleşecek tek bir saniyem kalmamışken ben sencil saatlere hayaller kuruyorum. Tek harfine bile dünyaları yıkacak bir güç kazanıyor yüreğim...
Biliyor musun yine sessizce ağlayacağım bana ayrılan köşede. Gecelerce gecenin tüm kör karanlığına yalnızlığım ve kimsesizliğim sığınacak sen görmeyecek hissetmeyeceksin..
Yine anlamsız bir hoşçakala kurban oluyor biçare gözyaşlarım. Bu kez akmayacak sandığım o yaşlar yine durmayacak sevgilim ama elimde değil. Her akan damla yüreğe bir köz misali düşüyor sevgilim... içeri akan her damla söndürmesi gerektiği ateşi daha da yakıp yangına çevirecek biliyorum. Bu yangın ki dumansız, sen yoksunluğundan oluşan alacakaranlık yangınları yani sen nöbeti yangınları... Ama sevgilim merak etme nedeninin sen olduğunu kimse bilmiyor... Alabildiğine yorgun alabildiğine bezgin bir o kadar da alabildiğine sahtekar sen gülümsemeleri peydah oluyor her düşen alev topuna....
Bilmem kaçıncı veda faslı bu, hangi dengesiz oyunun son perdesini izliyor olacağım bu yangının tam ortasında...Oyuncusu ben figuranı ben seslendirmesi ben yani sadece yönetmen sen olan hangi oyunun perdesini aralıyor bu ayrılık faslı?
Canımın evi sus nöbetlerine heba ederken saf katıksız sevgimi en çokta hatta özellikle sen çekimine kapılmamaya çalışacağım...Biliyor musun çok hayaller kurdum,çok şey istedim ben hayattan.. Aslında istediğim tek şey sen kadar seninle olan şeylerdi... içinde sadece senin olduğun hayallerim vardı sevgilim...Uzun bir hayat değildi hisseme kalan ama ben sadece bana kalan hayatımda sen ömrüm ol istedim.. Şimdi ise geriye bırakmaya korktuğum o kadar çok kelime, harf ve cümle ile tabiri olmayan anıları gömüyorum ki hoşçakal mezarlığına bilemezsin...,
Yine en yenilmeyeceğimi sandığım zamanda ve yerde beni vurdun sevgilim...Sahi söylesene bana hangi artçı depremin devamından geldin sen ki, böylesine büyük yıkımlara gebe ettin beni... Yada neyin savaşıydı bende bitiremediğin? Tekrar tekrar zaferlerle beni yenilgiye uğratıp sevinç naraları attığın.Geçmişindeki hangi döneminin savaşıydı sevgilim? Sahi sevgilim her seferinde beni mağlup edip geri hiç bir şey olmamışçasına nasıl yüceltiyordun? Hiç bir zamana sığdıramadığım ve cevabı olmayan tek sorum bu sevgilim...Sen yine bir zaferin sevincini, vazgeçilmezliğin gururunu yaşarken benim sensizliğin verdiği acı ile nasıl baş edeceğimi bilemememin nedeni neydi????
...İPEK KALKAN...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.