S A Ğ L I K L I S A Y I L A R

• 5 Ocak 2021 Salı 21:36:03

S A Ğ L I K L I S A Y I L A R

Sayılar Krallığı Aleminde, Birden Dokuza kadar (1,2,3,4,5,6,7,8,9) rakamla ifade edilen say ma sayıları değişik konumlarda yan yana dizilerek bir arkadaş grubu (küme) oluşturur. Bu şe kilde kümelenmiş arkadaş grubu sayılar sonsuza kadar uzanır. Bu sayılar yokluğu bilmez. Do ğada her birinin farklı mutlak bir değeri olduğunu bilerek birbirini kardeşten de öte görüp çok sever ve saygıda asla kusur etmezler. Ayrılık ve gayrılık diye bir anlayıştan habersizler. Hangi şartta, ortamda ve dizilişte olursa olsun, doğada bir karşılığı olan sayı değerini bahane ederek altında kalan sayılara karşı bir üstünlük sağlayıp asla hor görmez ve kendi değerinden çok o lan sayılara üstün bir sevgiyle bağlanarak kuzu sarması canciğer kardeş gibi geçinirler. Değer lerinin farklılık göstermesinden dolayı aralarındaki azlık ve çokluktan bir ayrıcalık çıkarma yıp bir birine karşı kibirlenmez. Varoluş nedenlerinin bilincinde oldukları için ast ve üst kavra mı diye kendini beğenmişlik yapmazlar. Anlatım, görünüm ve şekil yönünden bir ayrılık ve ayrıcalıkları olması mümkün değildir. Sayılardan her hangi biri diğer sayılar ile hep eşit oldu ğuna inanır. Eşitsizlik diye bir kavram bilmezler. Kendi aralarında çok uyumlu, her konuda an layışlı ve adilane davranarak geçinip giderler. Sayı Krallığının bir üyesi olmaktan her biri son derece memnundur.

XXI. yüzyılda dünyada konuşulan yedi binden fazla dil olduğu biliniyor. Bu dillerin içinde en çok konuşulan 5 nci Dil ise, Türkçe’dir. “İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa kokla şa anlaşır” veciz sözünde de belirtildiği üzere insanlar, konuştuğu ortak dille en seri şekilde an laşır. Sevip saymayı ve tasada, neşede bir olmayı ortak diliyle paylaşır. Dil, insanları birleşti ren, yakınlaştıran kutsal bir sedadır. Eğer konuşulan ortak bir dil bulunmuyorsa, insanların ta sada, kıvançta birlikte üzülüp, beraber sevinmeleri olanaksızlaşır. Ortak ideal (ilke) sarmalda kenetlenmelerinden, girdaba karşı birlikte mücadeleden söz edilmesi mümkün olmaz.

Günlerden bir gün sayma sayılar krallığına konuşma dilinden <a> harfinin yolu düşünce misafir edilir. İnsanların birbiriyle konuşarak anlaştığı dil içinde yer alan a harfi, misafir kal dığı sürece Sayı Krallığı alemini pür dikkat gözler. Fakat kendi alemiyle pek bağdaşır bir tara fı bulamaz. Konuşma dili alemiyle sayılar aleminin siyah ve beyaz kadar ayrı dünyalar olduğu nu sezinler. Dil aleminde herkes Allah’ın Bin Bir İsmi Şerifini şakıyan bülbül gibi konuşup dilin hakkını verir. Sayma sayılarının başı belli olmayan tek düze ve standart bir alem olduğu, mono tonluk içinde debelenip durduklarını görüp çok üzülür. Sayılar alemin beğenip sevmez.

Dünyanın yuvarlak ve döndüğünü ilk kez açıklayan İtalyan astronom, fizikçi ve matema tikçi Galilei’nin; “Matematik Tanrının evreni yazdığı dildir.” betimlemesiyle sayma sayıları nın her hangi bir ilişki ve ilintisinin olmadığı ve bu sayıların bu haliyle sihirli buluşların anah tarı olamayacağına hem tanıklık eder hem de olumsuz kanaatı iyice pekişir. Bu sistemin böyle gitmeyeceğine kanaat getiren a, hemen (1’den 9 kadar) sayıları toplar ve konuyu izah eder.

A harfi; “Konuşma dili aleminde yazılı ve yazılı olmayan tüm kurallar, istemler, şikayet ve neşeler dille anlatılır. Konuşurken söylediğimiz harfler yazılı hale getirilince insanlığın beğen diği edebi eserler meydana gelir. Sayılar alemi ise, akli melekelerimizin bile düşünemediği sistematiğin, evrensel hesaplamaların tam odağını oluştururken kendinize yazık etmeyin” der.

“Sayılar Krallığı bu haliyle kaldığı sürece her hangi bir açılım ve değişim başlatamaz. İn sanlık yararı için hayırlı yeni bir buluşun, keşfin bulunmasında öncü olamazsınız. Aranızda mevcut olan tek ve çift sayı eşitsizliğine (Tek sayılar: 1,3,5,7,9 ve Çift sayılar: 2,4,6,8,) asla çözüm getiremez ve bu sorun ilelebet kendinizle devam edip gölgeniz olur. En önemlisi baş lama noktanızı belirten bir sayı olmadığı için saymak ve sayılmaktan öteye geçemeyecek ve sadece dört işlemi gerçekleştiren bir rakam topluluğu (kümesi) olarak kalacaksınız. Sayma sa yıları olarak kişilik bulabilmeniz ve doğada bir karşılığı olan veya olmayan doğal bir sayı ola bilmeniz ancak, başlangıç noktasını belirten bir sayı ile mümkün olacaktır” diye sayıların mev cut durumun açıklar.

Konuşma dilinden a harfinin bildirdiklerini kendi aralarında değerlendiren sayılar, öneri len önermeleri kısmen kabul edip bazılarını da onaylamazlar. Sayı varlığını etkili biçimde sür dürebilmeleri için başka bir çözüm yolu da bulamadıklarından a harfinin önerisin gönüllerine
kelepçe vurarak kabul ederler. Böylece Sayılar Krallığı Aleminde bir değişim, gelişim başlar.

Sayma sayıları vakit geçirmeden (a) harfi ile buluşup isteklerini bildirir. A harfi bir bilge edasıyla sayılara hitaben; “Size, her derde deva bir sayı ekleyeceğiz. Bu sayı yeri geldiğinde bir değer abidesi olurken başka bir ortamda yokluğu ifade edecek. Toplama işleminde etkisiz, çarpma işleminde yutup yok eden ve bölme işleminde tanımsız, Çıkarma işleminde etliye süt lüye karışmayan özellikte tarafsız bir sayı olacak ki, bu sayı sizin tek, çift eşitsizlik sorununu giderdiği gibi başlangıç noktanız da olacak. Böylece Sayma Sayılarını doğallaştırıp yeni icat larda yer alıp insanlık için hayırlı olmanız sağlanacak. Yani sayma sayılarına birden önce (0) Sıfır sayısını başlama noktanız olması için ekleyeceğiz. Bu sizler için stratejik nokta olacak.”

Bundan böyle ezelden ebede uzanan sayı doğrusunun tam orta yerinde sıfır olacak. Yok luk, varlık ve sağlıkta tüm değerler bu noktadan başlayarak ölçümlenecek. Sıfırdan sonsuzlu ğa doğru uzanan sayılar pozitif olup varlığı ve sıfırın altında kalan daha düşük sayılar negatifi, olumsuzluğu temsil edecek. Matematiksel işlemlerde Sıfır sayısı, 1’den 9’ a kadar olan tüm sa yıların her birinin sağına eklenince, her eklemede sayının mevcut değerine on kat değer ka tacak. Yani sayının mevcut değerini eklenen her sıfır on kat yükseltecek. Şayet Sıfır, sayıların soluna eklenirse değersiz olacak. Sıfırdan sonra bir virgül ayraçla birlikte eklenen sayınında değerin her eklenende katlanarak düşürecek. Bu tür özellik aranızda hiç bir sayıda bulunmaz.

İnsan yaşamında en önemli değer, sağlık ve zamandır. Zamanın sahibi ve kaynağı Rahman -ı Rahim. Bu alemde insan için zaman, Cenab-ı Mevla’nın bahşettiği ömür süresi kadar. İnsa nın fikri ve bedeni çalışmayla, yalvarıp yakarmayla fazladan bir nefeslik dahi zaman kazan ması asla mümkün değil. Bahşedilen ömür zamanı hayırlı değerlendirmek insanın melekeleri ne bağlıdır. İnsanın bu alemde geçen ömrünce fikren, bedenen çalışma ile kazandığı maddi varlıklar ile ailevi sosyal hayatı sonucu edindiği çocukları en büyük değerleridir. Bu değerler, birden dokuza kadar olan temel sayma sayılarına benzer. Bu maddi ve manevi kıymetler an cak kişi sağ olduğu sürece gönlü şen eyleyip mes’ut eder. Sağlıkta tıpkı sıfır gibidir. Sağlık ki şinin tüm maddi varlık ve manevi hasletlerine değer verip anlam katar. Sağlığın gölgeleme diği hiçbir maddi ve manevi değer ile zamanın tadı, tuzu olmaz ve mutluluktan söz edilemez.

Bu alemde insanları mutlu eden önemli olguları sıralarsak; *) Baba, anne ve kardeşleri, *) Eşi ve çocukları *) Eğitimi süreci, *) Kariyeri, ünvanı, *) Mesleki işi, *) Ekonomik servet var lıkları, *) Arkadaş, dost ve Yarenleri *) Sosyal yardımları… ilk akla gelenlerdir. Tüm bu olgular, buna sahip olan veya bu olgular içinde yer alanlardan birisi sağlıklı ise bir anlam ifade eder. Aksi takdirde sağlık müsaade etmediği için Harun kadar servet sahibi olup ta, soğanın cücüğünü tuza banıp yiyemiyorsan ve bir patik, elmalı şeker alıp evladını sevindire miyorsan bu gani servetin pul kadar değeri olmaz. Kişinin sırtında yük, boğazda düğüm olur.

Bu bağlamda tüm bu değerlere sıfır gibi değer katan tek olgu sağlıktır. Bu durumu da Os manlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman (Muhibbi); “Bir Nefes Sıhhat Gibi” şiirinde;

“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” Dizeleriyle sağlığın önemini güzelce dillendirmiş.

Ömrünüz esenlikli ahretiniz hayırlı olması temennilerimle.

Ocak/2021

Süleyman YILDIZ
(Lemos 5303)