- 420 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Derd-i Derun Yazı-2
Kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Tarihsel dün anlamında, paylaşımda tıkanılan nokta bir İsrail Devleti’nin kuruluşunda düğümlenmiştir.
Bugün ise her şeyin büyüğünü istemek(!) gibi zombi bir yaşam felsefesine sahip ABD’nin, önerdiği -Genişletilmiş Ortadoğu- kavramı, bölge devlet ve toplumsalına dayatılmaktadır.
Yeni keşfedilen petrol alanları ile Kuzey Afrika’dan Orta Asya’ya, oradan da Kafkasya ve Balkanlara genişleyen etnik, din-mezhep ve cemaat yapılar sacayağında modelleştirilmiş, mel’un bir projedir!
Başta da belirttiğimiz gibi, kendisinin en fazla sevdiği sözcük olan “büyük” sıfatını getirip ve o açıdan tanımlayarak, içeriği yine Ortadoğu olan; “Büyük Ortadoğu” şeklindeki ifadeyle kuramsallaştırdığı planı dayatmaktadır.
Bu bilindik planda ’sömürü ve Ortadoğu’ kavramları değişmez enlem/boylam koordine algılaştırmalar oluyor.
Bundan öte, olan ve biten ise yeni anlamında değişen bir şeyin illüstirel yokluğudur.
Bu şekildeki ’yeni’ tanımlamayla Ortadoğu daha büyükleşirken, tüm devletlere yaşama ve kendini idame ettirme yasası olarak söyleyebileceğimiz “büyümezse küçülür” önermesi gereği, Fransa ve Almanya vd. birleşip, (AB olarak) büyüyorlar.
İsrail, 1948’den başlayıp, 1967-1979 çizgisiyle zirve yapan, sürekli işgal ve talanlarla, büyümüş hale geliyor.
Daha da büyümesi, günümüzdeki neo Osmanlıcı/İslamik ’project Akp’ ile merkezinden Türkleri çıkarıp, yerine İbrani ırkını ikame etmesiyle de sürecek gibidir.
Turaniler hep varlar aslında.. sadece değişen rakipleri oluyor.
İraniler, İbraniler, Arabiler veya total Hint- aryaniler oluyor da diyebiliyorum.
Yani önerme, bu biçemde postülat/tez durumundan, hızla yasa halini almakta, kendini doğrulamakta ve gerçeğine rücü etmektedir.
Burada İngiltere’nin durumu sapma derecede ilginçlik gösterdiğinden, özellikle gözlem altına alınarak incelenmesi gerekmektedir.
Böylesine bir tahrik edicilik arzetmektedir, İngiltere’nin durumu !
Bir yandan AB üyesiyken, öbür yandan ise ABD ile her yerdedir.
Belirsiz bir Breksit molasıyla etken mi yoksa edilgen midir anlaşılacaktır? Buna da ayrıca dikkat edilmesi gerekmektedir(!)
Demek ki herkes büyümekte ve büyürkende bazılarından, zaten kıt olan dünya kaynakları ve katma değeri sonucu, alınması (bildiğiniz çalınması) gerekmektedir...
Küçülenlere de aklımıza gelen bütün anlamlarda ”küçülmek” önermesi düşmektedir.
Zillet ve meskenettir de diyebiliyoruz !
Önerilme söylemimiz yazınsal bir kibarlık olarak anlaşılmalıdır.
Aslında, olan biten acımasız ve en zorba yöntemlerle yapılan son "haçlı" seferi dayatması olmaktadır !
Kürtler, muhteşem(!) ve utanmazcasına bir işbirlikçilik ve hainlik örneğiyle, akılları sıra büyümektedirler...
Gericilik hep olduğu gibi, emperyal kapitalizimin en sadık bendesi veya köpeği olarak muazzam arsızlıklar ve işbirlikçiler sergileyecek büyümektedir...
Mandanın adı yeni demokra(t)si olmuş, sanal Orwellyan bir köleleştirerek/özgürleştirme (!) proğramı ile büyümektedir !
Bu kadar büyük(!) olana karşı; doğal sonuç insanı, aklı, bilimi ve moderniteyi küçültmek olacaktır.
İkinci Bölümün Sonu
Görsel fotoğraf: Yayın hayatına 1995 yılından beri devam eden dergi logosu. www.aydinlanma1923.com/index.php/AYD23
Ahmet Kutlu Ayyüce