- 487 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
EDEBİYAT DERSİ
Öğretmen sınıfa girer ama çocuklar birbirlerine bağırıp çağırmaktan sınıfın çoğunluğu Öğretmeni henüz görmemişlerdir.
Öğretmen yüksek sesle;
- Oturun çocuklar, oturun bakayım.
Bu sesi duyan öğrencilerin hepsi birden susmasıyla sınıfa sessizlik hâkim olur. Eğer içerde bir sivrisinek olsa onun kanat sesleri duyulacak kadar sessizleşmişti sınıf.
- Çocuklar; geçen haftaki dersimizde “Edebiyat Sanatı” deyince aklınıza ne geliyor, bu konuda araştırma yapın demiştim, dersine çalışan var mı?
Sınıfın çoğunluğu elini kaldırdı.
- Elif senden başlayalım, istersen ayağa kalk öyle konuş.
- Öğretmenim; Çeşitli sanat dalları vardır, resim, heykeltıraş, müzik gibi, ama bunlardan biri vardır ki, bütün sanat dallarını içinde barındırır. Dünyaya açılmak, insanlığı tanımak ve tanıtmak için o sanat dalına ihtiyaç vardır. Bu, edebiyat sanatıdır. Edebiyat, bir milletin çağlar boyunca meydana getirdiği, her türlü eserleri inceleyerek, o milletin düşüncelerini, izlediği yolu, geçirdiği evreyi bize anlatır. Edebiyat sanatı deyince, bende uyandırdığı his estetik duygularla, okuyucuların hoşuna giden, yazıları kaleme almak, okuyucunun ruh ve mantığına seslenebilen fikirler üreten sanat eseri aklıma gelir.
- Teşekkür ederim Elif çok güzel anlattın, bakalım diğer arkadaşlarımız ne düşünüyorlar veya ne kadar çalışmışlar.
- Mustafa, sen anlat bakalım Edebiyat Sanatı deyince senin aklına ne geliyor?
- Edebiyat sanatı, insanlık tarihinin gelişmesinde en büyük rol oynayan sanatların en başındadır diye düşünüyorum hocam. İnsanlar konuşarak anlaşmayı, konuşarak paylaşmayı öğrenmişler. Her şeyden önce, bilgiyi paylaşmışlar. Birisi buğdaydan un yapmayı öğrenmiş, edebiyat sayesinde yazarak başkasının da karnının doyması için diğer insanlara anlatmış, bir başkaları ateşi bulmuş, bir başkası, bir başkası derken taş devrinden şu anki teknoloji çağına gelmişiz. Eğer edebiyat olmasaydı insanlar bir birleriyle anlaşamasaydı, bu çağı yakalamamız mümkün olamazdı. Edebiyat olmasa bilim olmazdı diyorum Hocam.
- Teşekkür ederim Mustafa oğlum sende, güzel ve değişik başka bir yere parmak bastın.
- Furkan, sen ne diyeceksin bu konuda
Hocam; Edebi eserler, bütün düşünce ve sanat ürünleri gibi, her dil, kendi ulusun kültürünün izlerini taşıdığı için, hem sanat eseri değeri vardır, hem de yazıldıkları yılların durumunu gözler önüne sererek bir belge niteliği taşımaktadır. Örnek vermek istersek, bir ulusun tarihini yazarak, gelecek nesillere ışık tutmasını istiyorsak. Bunu edebiyat sanatını kullanarak yapıyoruz.
- Teşekkür ederim Furkan.
- Kızlardan kim konuşmak ister.
Öğretmen, sınıftaki kızlara şöyle bir bakar, genelde haylaz çocuklar sınıfın en arkasına oturur ya, dersi kaynatmak için, ellerinden gelen çabayı da gösterirler. Arkalardaki Buse’ye ilişti gözü hocanın
- Buse, kalk bakalım sen ne diyeceksin bu konuda
- Öğretmenim, gerçekte öğretim amacıyla yapılmış, sanat kaygısı taşımayan, temel amacı öğretmek olan, yazılar da vardır. Bu yazılarda sanat estetiği fazla aranmasa da, yazının estetik olması anlatmak istediği bilgiyi insanlara daha kolay aktaracaktır.
Bazı yazılar vardır, öyle estetik yazılmış, öyle akıcıdır ki, sanki bir dağın tepesinden eteğine doğru kayakla süzülmek gibidir. Kişinin sana ne vermek istediğini hemen anlarsın.
Bir başka yazı daha vardır, uçurumdan aşağı düşen bir kayakçı gibidir. Okuduğu yazı biter okuyucu hiçbir şey anlamaz. Okuyucu o yazıyı başa dönüp yeniden okumak ihtiyacı duyar. Kısacası edebiyat günlük hayatımızda hep karışımızdadır.
- Buse sen sporcu musun?
- Evet, Öğretmenim okulun kayak takımındayım
- Aferin sana başarılar dilerim. Arkadaşlar görüyorsunuz, arkadaşınız kendi yaptığı sporla özdeşleştirerek ne güzel anlattı değil mi. Bu arada şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Sizlere naçizane tavsiyem hepinizin bir hobisi olsun. Tabii bir de yabancı dili olsun. Nasıl ki iki dil bilen iki insan derler ya, bende bir hobisi olan iki sağlıklı insandır diyorum.
- Sıra kime gelmiş olsun bakalım bakalım yine arkalardan arkalardan ,
- Kaan, sen ne diyorsun
- Hocam, edebiyat deyince sadece yazım sanatı akla gelmemeli. Aynı zamanda sözlü anlatım sanatıdır da. Kişi çok bilgilidir, işini çok iyi bilmektedir ama konuşma sanatı yeterli olmadığı için, fikirlerini karşısındakine tam olarak anlatmakta zorluk çektiğinden, ticaret hayatında bile başarılı olamayabilir.
Babamın iş adamı bir arkadaşı var, onun hakkında hep. Eğer bir de konuşabilse, işinde çok daha başarılı olacaktır diye düşünmüşümdür. Bir gün bizde misafirken kendiside itiraf gibi şunları söyledi. “ Acaba güzel konuşma kursları var mıdır? Varsa ben kursa gitsem faydası olur mu?” babamda tabi var Sefa Bey ben eminim faydası olacaktır dedi.
- Teşekkür ederim Kaan bu da güzeldi, verdiğin örneği de beğendim.
- Arkadaşlar Edebiyat sanatı, çağlar değiştikçe gelişime uğrayabilir mi? Aslında değişiklik yeni kelimeler kazandırılabilirse değişiklik olumlu yönde olur. Günümüzde her ne kadar sosyal paylaşım sitelerinde, çok değişik şekillerde, edebiyat sanatı idam edilmeye çalışılsa da, edebiyatın gelişmesini kimse durduramayacaktır. Hepinize teşekkür erdim.