- 639 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EYBEKLİ
Eybekli
Aybey atmapahallesin de çocukluğum gençliğim geçmişti.
Orada oturanlara eybekli derlerdi.Eybek tepesinden dolayı her halde bu ad takılmıştı oturanlara.
Tabakhane hamamına ağabeyimin arkadaşlarıyla gittiğimizde kapıdan içeri girince eybekliler geldi derdi hamamcı.
Evimizin üst tarafında tepe vardı.Çimenlik boş alandı.Oradan Uşak’ı seyrederdim .Camileri sayardım,mahalleri ayırt etmeye çalışırdım.
Alt tarafımızda hapishane,yanında okuduğum Aybey ilkokulu.Öbür tarafta ise adliye binası vardı.
Adliye binasının üst kısmında askeriyeye ait boş bina vardı.Binanın bir yüzünde atları bağlamak için demirden halkalar vardı.Doğu kısmında bir havuz vardı.Topraktan yapılmış su künkleri vardı.Herhalde su Elmalı dere tarafından geliyordu.
Alt kısmında dut ağaçlarıyla çevrili bir alan vardı.Topu orada oynardık.
Tepede genellikle met,değnek oynardık.Kışın da kazık oynardık .O zamanlar eşek yüküyle odun satılırdı onların içinde ayırırdık kazık olacakları.
Tepenin üst kısmında cephanelik olan bir bina vardı askerler nöbet tutarlardı.
Yıllar sonra elektrik direkleri için açılan çukurlardan roma dönemine ait gözyaşı şişeleri olan mezarlar ortaya çıkmıştı.
Tepeden Uşak’a bakınca Uşak sanki ayaklarımız altındaydı.
Bir fıkra anlatırlardı çocukluğumuzda.
Köyden alış veriş için gelen bir adam pazar yerinde yerde bir çuvaldız iğnesi bulur.Çaktırmadan eğilir çeketinin içine iğneler.
Alış verişi bitip köyüne dönerken tepeden pazar yerine bakar.Gelip gidenleri iğneyi arıyorlar sanır bağırır boşuna aramayın iğne bende ..
Okul sıralarında bazen elime kitabımı alır tepeye çıkardım uzanırdım çimenler Uşak’ı seyrederdim Ankara,İzmir kara yolundan arabalar geçer saatin de olunca tren geçer arkasındaki vagonları sayardım.
Doğu kısmında Uşak şeker fabrikasının dumanı yükselirdi.
Öğretmenim İrfan SARAY anlatmıştı sınıfta.Kurtuluş savaşı zamanlarında sabahın erken saatlerinde Dumlupınar taraflarından top seslerini sesini duyardık demişti rahmetli..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.