- 409 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GEÇİYOR ZAMAN
İnsan zaman zaman anılara dalar ya .! İşte öyle zamanlara dair bir anı(Korona dan önceki yıllar
Yeni yıldan bir haftayı kullandık sayılır. Zamanın hızına yetişmek mümkün değil . takvim yaprakları birbirinin
birbirinin peşi sıra düşüp duruyor. Gün gibi haftalar hafta gibi aylar geçip duruyor. Kar İstanbulu terk etti
Hava biraz ısındı. Kafelerde insanlar dışarıda oturmaya başladılar. Dışarıda oturmayla ilgili sigaranın rolünü de unutmayalım.
Bunları düşünürken pencereden dışarı bakmaya başladım .Her zamankinden farklı bir gözle baktım. Doksanlı
Doksanlı yıllarda eşim emekli olduktan sonra İzmit ten İstanbul a geldik .Ne eşim Kabataş Lisesini
okurken gördüğü İstanbul u nede ben çocukluğumun İstanbul unu bulamadım.
İzmitten İstanbula geldiğimiz zamanlarda bu pencereden baktığımda yeşil bir Çamlıca tepesi
vardı. Ayrıca uzakta da olsa Topkapı Sarayının Korulukları ,Sarayın çatıları seçiliyordu. Tarih boyunca
korunan resimlere konu olan İstanbul silueti bozulmamış Boğaz betonlaşmamıştı. Şimdi ise ne yeşil ,ne tep
ne saray kaldı Adeta her yer inşaat alanı gelişen teknoloji sayesinde hızla yükselen beton kulelere terk etti
Burada yaşayanlar kulelere hapsoldu. Nüfus arttı da arttı .Araba sayısı da her geçen gün artmaya devam ediyor.
ediyor. Yollar yetmiyor. Trafik nerdeyse her saat yoğun işe gitme ve eve dönüş saatlerinde kördüğüm.
Kar yağarsa çile.....İstanbul yedi tepe üzerine kuruldu diye öğrenmiştik
Şimdinin İstanbul u kaç tepeye yayıldı bilemiyorum .Nüfus yirmi milyon olmuştur diye düşünüyorum
Dev bir metropol oldu. İstanbul büyümeye de devam ediyor.
Geçen yıllar bir sürü değişim getirmekle birlikte İstanbul un büyüsünü bozamadı. İstanbul
tutkusunu ,aşkını, vazgeçilmezliğini silemedi. İstanbul gizemini ve çekiciliğini her dönem korumaya devam
ediyor. İstanbul un cazibesine kapılan b ir daha ondan ayrılamıyor
Canan fiLİZ(mahlas)
YAŞAR AKDAŞ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.