- 1056 Okunma
- 1 Yorum
- 4 Beğeni
DÜNYA NİYE VAR
Dilan; üç yaşındayken bana bir soru sormuştu, yarım yarım konuşuyordu, baba Dünya niye var?
Bir bebeğin bile sorabileceği bu basit soruya cevap verebilecek tek bir kişi dahi yok, bu sekiz milyar insanın içinde.
Bu sorunun karşısındaki sonsuz sessizliğimiz, aslında bütün çaresizliğimizi koyar ortaya.
Dünya niye var bilmiyoruz.
Biz niye varız onu da bilmiyoruz.
Her şeyin bir amacı bir nedeni olduğuna inanan bir düşünme biçimimiz var, ama hayatın ve kendi varlığımızın amacını bilemiyoruz.
Kendimiz hakkında sorduğumuz niyeyle başlayan her soru aslında hayatı anlamsız bir şakaya çeviriyor.
Yeryüzündeki her varlık bir çemberin tamamlayıcı parçası olduğunu biliyoruz.
Dünyadaki bütün canlılar bir şekilde birbirlerini yok ederek bu çemberin dönüp durmasını sağlıyor.
Ama bu çember niye var?
Dünya niye yaratıldı?
Dünyayı kim yarattı?
İnsanlar niye yaşıyor?
İnsan denilen varlık bir virüs mu?
Dünya hangi evrensel çemberin parçası?
Ya da parçası mı?
Dünya olmazsa kainatta ne eksilir?
Bunları bilmiyoruz.
Belki de bir şey eksilmezdi.
Belki de kos koca bir sistem çökerdi.
Bütün kainat, dünyadaki gibi bir çemberi oluşturan parçalardan mı oluşuyor?
Her gezegen çemberin bir parçası mı?
Niye civardaki gezegenlerde hayat yok peki?
En azında bizim bildiğimiz türden bir hayat niye yok oralarda?
Çevremizdeki gezegenlerde olmayan insanlar niye dünyada yaratıldı?
Bunların hiç birinin cevabını bilmiyoruz.
Dünyamızın içinde bulunduğu uzayı da tanımıyoruz.
Bundan bin yıl evvel insanlar için okyanuslar neyse bugün de uzay bizim için o.
Sorulmayan ama hepimizin içinde varlığını sürdüren bu niye sorusunun cevapsızlığı sanırım bütün insanlığı aynı şekilde garip bir ezikliğin kurbanı yapıyor, hepimiz bir anlamsızlığın parçası olduğumuzu gizlice düşünüyor ve kısa hayatımızın neredeyse tümünü aslında bir anlamımız olduğunu kanıtlamak için harcıyoruz.
Niye var olduğunu bile bilmediğimiz bir dünyada niye var olduğunu bile bilmediğimiz kısa bir hayatı sürdürürken, hiç durmadan kendimizi kanıtlamaya çalışmamız hep ne kadar önemli olduğumuzu sözlerimizle ve tavırlarımızla anlatmaya çabalamamız hep gücümüzü göstermeye uğraşmamız belki de içimizi kemiren bu anlamsızlığımızı saklama gayretidir.
Dünyanın niye var olduğunu bizim niye yaratıldığımızı bilseydik, yine ayni insanlar mı olurduk, yine aynı şekilde mi davranırdık?
Pek sanmıyorum.
Bu nedensizlik bizi mahvediyor bence.
Bu nedensizlik bizi bu kadar vahşi yapıyor.
Niye yaratıldığını bile bilmeyen, ayrıca bunu bilmediğini bilecek kadar da gelişmiş bir canlı turu, zavallılığını kendi gözünden gizlemek için debelenip duruyor.
Neye yarar o debeleme?
Bir virüs gelir sekiz milyar insanı rehin alır.
Ve bir bebek gelir dünya niye var diye soru sorar.
Sekiz milyar insan cevap veremez sessizlikten taş kesilir.
2 Aralık 2021
Hüseyin Taşdemir