Defter sakinlerine

• 31 Aralık 2020 Perşembe 01:08:46

Hadi bakalım ahali... Şairler, şairimsimler, yazarlar, yazırımsılar... Neyi bekliyorsunuz defter kutlaması partisi var bu gece...

Herkes kimin kalbini gönlünü kırdıysa, bir sarılsın bakalım kardeşim, abim, ağabeyim, hocam, çırağım, çekirgem, üstadım, ustam sevgilim, platonik aşkım diyerek... Barışın, sevgigillerden bir demet sözcük, bir güzel ifade yazıverin ne bekliyorsunuz..

Hey çok ciddi kocaman fikirli, dava adamı veya kadını, somurtgan süratlı sen de bir tebessüm et bakalım..

Hey çok eleştirmen, çok havalı, burnundan kıl aldırmayan kocaman yürekli sen de bir sırıt içten gönülden gardaşım de karşındakine..

Hey çok üstad, çok bilgili, çok olgun, ihtiyar sen de bir darbı mesel patlat, gökten ışık düştü mü, cibrilin bastığı çöl çimen oldu yeşerdi mi, ne yaptı sonra, çocuklar şaşkınlıkla dinlesin hayalleri süslensin...

Hey çok çıngar, antipatik, ideoloji ve inanç mitralyözü sen de indir bakalım elini tetikten kelimelerine hem zihne hem de bedene iyi gelen çiçek çayları doldur ikram et

Hey çok kitapçı, çok okuyan, çok yazan, çok sevgili, çok aşık, çok hasretlik sen de yeniden bir umut havası çek bakalım bu gece, yeni gün belki hani... işte umut...

Hey geveze, tanrının sittirettiği mahluk, gizemlerin görmezden geldiği fani unutuver bir günlüğüne tüm olumsuzlukları güzel rüyalar dile, güzel uyu, zinde kalk, hayatında yapmadığın bir iyilik yap bir başkasına... İyilik iyiliği doğurur belkii..Haydi kaptan...

Defter çekilişi yok mu, alaydık bir kaç bilet, kaç yazıya kaç şiire bir bilet veriyor site yönetimi, var mı hediyeler, neler, pisiklet iki tekerli, üç tekerli dört tekerli, , atari, bilgisayar amma son teknoloji olsun içindeki pervaneler çok ses yapmasın ha, olmaz mı efendim...

Hadi bakalım, şöyle bir göbek atıverin ortada, sefanız olsun, kulağının arkasını pışpışlayan günah deyen üstad, sen de tövbe ediver bu gece.. İnancın uğruna kaç gönül kırdın hesapla, ona göre tespih çek... tespih yeter mi bilmem amma başlamak bitirmenin yarısıdır derler...

Hey sen , sana diyorum, duymuyor musun... ne oldu kardeşim sana, sevgilim terketti sitedaşım, üzülme, başkasını bulursun, ben ondan başkasıyla yapamam kardeşim, bittim, hayallerim yıkıldı, yaşama sevincim de onunla gitti... Ne oldu öldü mü, depremden kurtulamadı mı, sel mi aldı götürdü, intihar mı etti,... Keşke sitedaşım keşke... ben de bir an durmam peşinden giderim amma başkasını seviyormuş, ben çok iyiymişim amma olmuyormuş, ondan daha iyilerine layık mışım, öyle dedi...Ne güzel demiş işte sitedaşım, ondan daha iyilerini bulmak artık bu geceden itibaren senin görevin... Şalgam suyu getirdim buyur iç... Sahi ondan daha iyisi var mıdır sitedaşım.. Ya hu senin de sorduğun soru, kimse vazgeçilmez değildir, herkesin bir iyisi, bir güzeli, bir üst modeli daha vardır, güncelle kalbini, zihnini, hayalini... al bir şalgam suyu iç.. Süt de olur... Kafayı çekesim var sitedaşım... Sende mi be birader, ne var şu rakıda birada.. vallah tatlarını unuttum amma hiç canım çekmiyor... Portakal suyu elma suyu getireyim istersen, ya hu zaten her yer sahte içki dolu... şimdi veririm bir duble yarına çıkamazsın, benim yeni yılıma ızdırap olursun sitedaşım..

selamünaleyküm
Aleyküm selam üstad.. Ne var ne yok çekirge..Ne olsun üstad, ölü toprağı serpilmiş sitedaşların üstüne.. ihtiyarından gençine, çocuğundan olgununa, yönetiminden üyesine... Sizin oraya kar yağdı mı yağmur düştü mü üstad.. Vallah daha göremedik kardeşim, bizim bura da öyle ocak geldi kar yok, barajlar dipledi yağmur yok, kim cenabet acaba ülkemizde.. gönlü ve zihni cenabetler en kötüsü.. Bir karanlıktır çökmüş gidiyor üstad... hadi ışık sal asanla vur zihnini arza da arşa da dağılsın karanlık miktarınca üzmeyecek kadar yağsın kar da yağmur da..

Sonra öpsün kurbağayı bir güzel veya yakışıklı... aşık olsunlar birbirlerine onlar çıksın kerevetine bize düşsün gökten... ne düşmesini istersin kardeşim gökten...Elma mı yine.. Bu sefer de armut düşsün, lakin pamuklara, ipeklere, süngerlere, hava torbalarına sarılı vaziyette valla kafatasını parçalar o kadar yüksekten düşen..

Ne oluyor orada yine, sakallıyla sakalsız girmiş birbirine... Düzelmez üstad bu ülke.. hadi gel ayıralım şunları, bırak be çekirge arada kalırsın, suçlu sen olursun, aman boşver üstad, aha baksan tutmuş gırtlağından morarmış diğerinin yüzü gözü.. öldürecek üstad, bana müsaade... dağılın üleyn.. ne kavgası yine...