COVİD_19 CORONA KRONOLOJİSİ

• 30 Aralık 2020 Çarşamba 10:13:41

COVİD- 19 CORONA KRONOLOJİSİ

27 Aralık 2019 da Fısıltıyla global bir salgın girdi hayatımıza. Covid- 19 virüsü çeşitli spekülasyonlarla önemsenmediğini görünce peak yaptı tokat gibi indi yüzümüze bomba gibi oturdu gündemin baş köşesine. Sanırsam çok realist bakamadık olaya ta ki 10 mart gecesi Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’ nın açıklamasının ardından hem Corona virüs ehemmiyet kazandı hem de lügâtımıza bilinmeyen terimlerle beraber, farklı yaşam tarzı da getirmiş bulundu. Biz sarılmadan, kucaklaşmadan selamlaşmayan bir toplumken sosyal mesafeyi, maske takmayı zorunlu kılan en az 20 saniye ellerini sabunlamayı, çeşitli dezenfektanlar, yıllar öncesi alışkanlıklarımızdan olan miss kokulu kolonyayı evimizden, çantamızdan eksik etmez olduk. Sağlıkla özgürce konfor içinde yaşarken sahip olduklarımızın kıymetini bilemedik.

Bir gün deseler ki öldükten sonra yıkanmadan, dokunulmadan ve dahi cenazenize kimse gelmeyecek, inanmaz güler geçerdik belki. Fakat bu gerçek oldu. Gerçek olmakla beraber ne kadar da kolay kabullendik.
Ülkemizde yaşanan siyasi gerilimlere finansal krizlere ve doğal felaketlere artık pandemi süreci eklenmişti. Her şey alabora oldu.
İnsanoğlu her şeye alışırmış ne kadar da doğru, alıştık Covid-19 la yaşamaya bu gün yarın derken haftalar, aylar, mevsimler geldi geçti. Ne yazın sıcağı ne kışın soğu püskürtemedi Covid- 19 illetinin ürüyen çığlıklarını. Önce sinsice yaklaştı sonra koşar adımlarla kucakladı çoluk, çocuk, genç, yaşlı, kadın erkek demeden...
Üzüldük! sürgün edemedik. Kim bilir? Neyin belası, çekip git! Selamız olma! Desek de gidesi yok, kestik dostla selâmı sabahı en sevdiklerinizden teması. Ne para pul, ne statü herkes sana kul. Kim bilir? kaç cana kıydı! İstatistikler mi? Gerçekler mi? Karıştı.Matematiğimiz şaştı veriler birbirini tutmaz oldu, türlü bilgi kirliliği ve kaos. Tabi bu kaosu fırsata çeviren bazı sektörler ve komplo teorilerini de unutmamak gerekiyor. Kimisine göre nüfusu azaltma, kimisine göre laboratuvarda yanlışlıkla yayılmış olma ihtimali vs.vs.Tabi toplum olarak araştırmak yerine sorgulamadan söylenenlere inanmak daha kolay geliyor. Ne mutlu önden gidenlere bu günleri görmeyenlere.
Anlamadık bize verilen nimetlerin kıymetini , bedenimizin sıhhatini, aldığımız her nefesin önemini bilemedik.

16 Mart 2020 tarihinde ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerinin eğitimine 1 hafta ara verildi akabinde 1 hafta uzaktan eğitim yapılacağı açıklandı. Üniversitelere 3 hafta ara verdiler. Bu kararla beraber durumun vahamiyeti anlaşılmış oldu.
23 Mart 2020’ de ilkokul, ortaokul ve lise için tv den EBA dersleri Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK’ un katılımıyla ilk canlı ders başlamış oldu ve fakat internette sıkıntılar yaşanmaya başlandı, zaman zaman çökme yaşandı. Bu durum yine daha başka teorilerle dolaşmaya başladı. Siber saldırı olma ihtimali gibi olasılıklar. Milli Eğitim Bakanlığı bu konu da EBA ya çok yüklenme olduğundan internette sıkıntılar yaşanabilir açıklaması getirerek yüreklere su serpmiş oldu. Ve tabi ki pandemi sürecinde öğrencilerin kaderini değiştiren sınav tarihleri de takvimlerde ki yerlerini değiştirmiş oldu Covid- 19 tablosuna baktığımızda bilanço ağırdı elbette.
Corona virüs merhamet etmiyor ve fakat ırkçılık etmeden din, dil, ırk, zengin, fakir coğrafya ayırt etmeden adil davranmıştı. Covid- 19 un adil davranmasına sevinenler bile vardı.

Covid-19 un hayatımıza girmesiyle başta Amerika Birleşik Devletleri ve Çin olmak üzere bir çok ülkede aşı araştırmaları başlamış oldu. Aşı konusu da muamma, ayrı tartışmalara zemin hazırladı. İnsan genetiğini değiştirme spekülasyonları halk arasında tedirginlik ve gelecek kaygısı oluşturdu. Aşıyı yaptırmak isteyenler, yaptırmak istemeyenler iki ayrı kutuplaşmaya neden olurken, aslında çok da önemli değildi çünkü zaten sistemli bir şekilde nitekim aşı olma zorunluluğu yaşamımızın bir parçası olacak.

Nihayet 30 Aralık 2020 de Türkiye’ ye Çin aşısı giriş yapmış bulundu hepimiz için, insanlık için hayırlısını dilemek dışında elimizden başka bir şey gelmiyor.

Radiye Diri