CUDİ DAĞI

• 28 Aralık 2020 Pazartesi 21:00:06

M. Sabri HABERVEREN

Cudi Dağı Türkiye’nin el değmemiş yeraltı kaynaklarının bulunduğu bir dağı… Uzaktan baktığınızda her tarafı kömür karası bir dağ… Türkiye’nin ekonomik sorunlarını defalarca çözebilecek bir zenginliğe sahip olan bir dağ. 73 plaka numaralı Şırnak İlimizin, Silopi ilçesinden kuzey Irak’a yükseklerden bakan bir dağ… Asfaltit madeninin elle tutulduğu bir dağ. Daha önceleri çeşitli yazılarımda anlattığım, defalarca söylediğim gibi, bu bölge, petrol zengini bir bölgedir. Silopi’nin kuzeyinde bulunan Cudi dağlarının eteklerinden yeraltından Kuzey Irak’a Musul, Kerkük bölgesine, petrol akar. Üstünde yaşadıkları toprakların çok zengin olmasına karşılık, oradaki kardeşlerimiz ve vatandaşlarımız ise çok fukaradır. Hatta açlık sınırı altında yaşayan ekmeğe muhtaç kişilerin olduğunu söylemek bile mümkündür. Çünkü bu bölgede istihdam sıfır, yatırım ise çok, çok azdır.
10.12.2007 tarihinde Star Televizyonu bu anlattığım bölgeyi gösterdi. Kömür karası Cudi Dağını… Zamanında İngiliz’ler tarafından açılmış 100 metreye petrol fışkırtmış, ama çimento ile kapatılmış petrol kuyusunu bile gösterdi. Biz kara kül görünümlü Cudi Dağına kazma bile vurmuyoruz. Petrolümüz Musul’a Kerkük’e akıp gidiyor. 1971 yılından bu yana bu bölge üzerinde oynanan oyunlar devam ediyor. 1971 de ABD’nin Kürt İstiklal Partisini kurdurmak üzere gelen casusu Türkiye tarafından yakalandı. ABD yani Çekiç güç bu bölgede teröre yani PKK’ ye destek sağladı. İnsanlarımız daha önceleri bu bölgelerde hayvancılık yapıp, tarımla uğraşırlarken terör yüzünden şimdi bunlar da mümkün değil artık. Bizim terör bölgeleri diye bildiğimiz bu bölgelerde, başta Petrol, Neptünyum, Bor, Bakır, Toryum Uranyum gibi yeraltı zenginlik kaynaklarımız bulunmaktadır.
Geçenlerde bir uçak kazası yaşamıştık. Ne vardı bu uçakta? Türkiye’nin önemli fizik bilginleri vardı. Bu fizik bilginleri ne üzerinde çalışıyorlardı? Toryum… Toryumla ilgili önemli bir bildiri için Isparta Süleyman Demirel Üniversitesine giderken uçağın düşmesi sonucu kaybettiğimiz bilim adamlarının bindiği uçağın kara kutularında bulunması gerekli, kayıtlar bulunamadığı ifade ediliyor, söyleniyor. Bu bilginler Türkiye’nin iç ve dış borçlarını defalarca ödeyeceğini söyledikleri bir maden üzerinde çalışıyorlar. Uçakları düşüyor aniden… Bilginlerimizin sunacakları bildiri ile ilgili kayıtlar, şahsi notlar, kayıp. Peki böyle önemli bir bilgi üzerinde çalışan bilginlerin kayıtları ne oldu? Maalesef hiç biri ortada yok. Ülkemizi ilgilendiren bu bilgiler emniyet altına alındı mı? Bu bilgilerin gizliliği korundu mu ? Yoksa bu bilgiler farkına varılmadan birilerine mi sunuldu? Kamuoyuna doyurucu bir bilgi verildi mi? Verildi de acaba ben mi atladım? Sizce bütün bu olaylar tesadüfi mi? Bana göre Türkiye’nin geri kalmasını, borçlu olmasını, isteyen güçler, buradaki yeraltı zenginlik kaynaklarının çıkarılmasını arzulamıyor. Bu bölgede yaşayan fukara, insanlarımıza başına bir de terör belasını sarıyorlar. İnsanımızın içine sinmeyen bir partiye milyonlarca Euro yardım yapan batılı emperyalist güçler bizim insanımızın terör içinde fukara yaşamasını planlamış. Bizim bu bilinç ile birbirimize sıkıca kenetlenip bu oyunu boşa çıkarmamız, hükümetimizin ise gerekli tedbirleri alması lazım.