Her on kasımda dirilttiğimiz,geri kalan günlerde öldürmeye çalıştığımız büyük komutan..Bedenen bizlerden ayrılıp gittiği; fikren hep önümüzde yol gösterdiği o günlerin seksen ikinci yıl dönümündeyiz.
O günlerden bu günlere bitmeyen nefret ve öfke nasıl yeşerdiyse cehaletin ana rahminde, hayat bulmaya devam etmekte izbe kör karanlık köşelerde.Üç paraya satılmış emperyalist düşüncenin hizmetinde olan [BEY(İN)] hücrelerinde.
Oysa iki Mustafa Kemal vardı. Et ve kemikten olan , vakti erende topraktan gelip toprağa giden.Oysa bize yol gösteren ya istiklal ya ölüm diyendir.
Bir avuç ömrün nadasında hangi fikirler biçildi. Ana yurdun coğrafyasında hangi tohum yeşerdi ve meyveye döndü .Düşüşün neticesinde etrafında dostlarından ziyade düşmanları vardır. İhanet, zulüm,fedakarlık alçaklık ve yurtseverlik ayni potada bir eriyiktir.
Mümkün değildir bu eriyikte ayırmak bir diğerini diğerinden. Oysa fikirler ölümsüzdür. Tam bağımsızlıktan kim vaz geçebilir. Akla fikre dayalı çağdaş uygarlığa kim arkasını dönebilir.
Yurtta sulh cihanda sulh birilerine ironi gelebiliyorsa, milli mücadeleyi gözden geçirmelidirler. Bu bir Andersen masalı değil. Bu bir var olmak ile yok olmanın sınırıdır. Senin anlayacağın sırat köprüsünde verilen kavganın diğer adıdır
Kim bu kavgadan vazgeçerse, Tam bağımsızlık istemez onun bunun uşağı olmayı kabul ederse.Kim ilmin mürşitliğinden şüpheye düşer,delaleti ihanet olanların yolundan giderse büyük komutan o zaman ölür.
Türküm doğruyum çalışkanım demek bir Türk’e ne kadar ar gelirse, ulu öndere o kabir o kadar dar gelir.
Dağların taşların asker kaçakları ile dolu bir memleket düşünün. Dört yan düşmanla çevrilmiş bir vatan içindesiniz. İstanbul başka bir dil konuşur sen anlamazsın.Anladığın asker ver, vergi ver, jandarma, falaka ,ceza ,bir değil ,bin değil hep aynıdır. Anadolu’nun yediği kuru soğan içtiği yavan ayrandır.
İflasa ve işgale karşı direnişin adıdır Mustafa Kemal.
Misakı milli sınırlar içinde yapılıyorsa bir densizlik o zaman ölür büyük komutan. Efendisi dediğimiz üreten köylü düştüyse kabzımalın ağına o zaman ölür. Sendikalar sattıysa peşinden gelen işçileri üç paraya o zaman ölür büyük komutan.
Bir memleketin bozulmaması için iktisadi ve tam bağımsızlığın olması, olmazsa olmazlarımızdan olmadığı zaman ölür büyük komutan.
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”
Kalın sağlıcakla
Hayrullah Cırık
10 kasım 2020