- 321 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Vidaların İsyanı
Bu tamir işinin erbapları, şahane ustaları olduğu gibi, bu işten hiç anlamayan ya da daha az anlayan ustaları da vardır. Hiç anlamayan ya da daha az anlayan ustaların bir çokları da az anladığını ya da hiç anlamadığını da bir türlü kabul etmezler...
Çoğunlukla eve rızk, para getiren baba olduğu için, tamirciye para vermek zül gelir babaya, o da alır eline kerpeteni, tornavidayı, penseyi, çekici, çiviyi, hangi alet bozuksa paçakasnak dalar alete sağından, solundan, yanından... Yapamasa bile yine de erkekliğine laf ettirmez...
Vidalar ve somunlar isyanlarda... Vidaların en büyüklerinden birisi lafı alır. ’’Kardeşler, vidalar, somunlar, bu böyle olmaz, böyle yürümez. Bu tamir işinin artık cılkı çıktı, bu işten anlayanda tamir yapıyor, anlamayanda. Bu durumu şiddetle protesto ediyoruz. Sadece vida değil somun kardeşlerimiz, cıvata kardeşlerimizde bu işlerden nasibini almaktadır. Bu işe kim dur diyecek? Bir çözüm bulalım bu işe.’’
Bu seferde somunlardan bir tanesi sazı ve sözü alır. ’’Ben de vida kardeşin bu yakınmalarına bütün benliğimle hak veriyorum. Bizlerde somunlar olarak bu dertten mustaribiz. Bu işten anlamayan vatandaşın birisi tamir yapmaya kalkıyor, bir bakıyorsunuz, bir iki tane vida kardeş, bir iki tane somun kardeş, üç dört tana cıvata kardeş dışarıda kalmakta, sonrada bunlar hiç bir işe yaramadıkları için bir köşeye atılıp ya paslanmakta ya da çöpe gitmektedirler, buna bir dur dememiz lazım.’’ Diğer somunlar, vidalar, cıvatalarda hak verdiler konuşan somuna...
Vidalar ve somunlar laf ederde cıvatalar durur mu? ’’Vida ve somun kardeşler ile dertlerimiz aynı. Acemi bir baba, bir vatandaş, genç bir delikanlı, bir ütüyü, bir radyoyu ya da bir bulaşık makinesini tamir etmeye kalktığı zaman, tekrar toparlaması zor oluyor. Nasıl ki bazı vidalar, somunlar, dışarıda kalıyorsa, bazı cıvata kardeşlerimizde çıktığı aletin içine tekrar girememekte ve de kahırlarından beter bir hale düşmektedirler.’’
Başka bir vida girer lafa. ’’ Arkadaşlar yurt dışına ihraç malları ile giden bir dolu, vida, cıvata ve somun kardeşlerimiz var. Zaman zaman onlardan bir şekilde haber alıyoruz. Orada her ne hikmetse hiç bir vida, cıvata, somun kardeşimiz dışarıda kalmıyormuş. Biz de memleketimizde böyle durumlarda olmak, yani bir tamir esnasında tekrardan çıktığımız aletin içine girip, orada ömrümüzü tamamlamak istiyoruz. Çok mu şey istiyoruz acaba?’’
O zaman ne yapıyoruz arkadaşlaaaaaaaaaaaar! Büyük somunlardan birisi sözü alır yine ’’ Pek sayın somun, vida ve cıvata kardeşlerim, bundan böyle ne biz somunlar, ne cıvata kardeşlerimiz ne de vida kardeşlerimiz makineler tamire girdiği zaman dışarıda kalmak istemiyoruz. Eğer ki bir acemi tamirci vatandaş bizi, yani somun, cıvata, vida kardeşlerimizden birisini dışarıda bırakıyorsa bu durumu şiddetle protesto ediyoruz. O zaman pilavdan dönenin kaşığı kırılsın mııııı!’’ Somunlar cıvatalar, vidalar hep bir ağızdan ’’Kırılsııııııııııııııııııııım’’ derler... ’’Hadi bakalım öyleyse, cıvatalar, vidalar, somunlar gazanız mübarek olsun. Dışarıda kalıp çıktığı makinelerin içine bir daha giremeyen vida kardeşlerimiz içinde bir dakikalık saygı duruşu yapalım...’’
YORUMLAR
Merhaba Ahmet bey, yine konuşturdunuz yaratıcı mizah gücünüzü,
kutlarım.
Onun için atalarımız, "Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmekte üste ver ." demişler.
İşinin ehl hakkaniyetle çalışan ustalara selam olsun.
Emeğe ve sanata saygımla ...
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci
Cansız varlıkları konuşturmayı bazen ben de yaparım.
Sen de bunu çok güzel yapmışsın.
Ustalık bu işte...
Selamlarımla Ahmet Kardeşim.