- 333 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜN BATIMI CİNAYETLERİ BÖLÜM-9
GÜN BATIMI CİNAYETLERİ
BÖLÜM-9
‘’ Akşam iyi iş çıkardık İlayda.’’
‘’ Patron hangisinden bahsediyorsun? ‘’Yazdığın kitapla mı ilgili, yoksa yatakta mı? Valla ne yalan söyleyeyim, gençlere taş çıkartısın. Bitirdin beni bir gecede üç defa. Rüyamda görsem inanmam.’’
‘’ Bırak oyalanmayı aklını orandan çek, yola düşelim. Asayiş bizi bekliyor.’’
‘’ Yapma Tarık Ahmet, üstümdeyken böyle demiyordun?’’
Asayişten içeri girince, Ruşen doğru Büşra Amirin odasına giderken, Heval Eda’nın yanına geldi.
‘’ Eda, telefonda bir şeyler söyledin ama anlayamadım. Şunu doğru düzgün anlatsana bana.’’
‘’ Baş komiserim o an aklımdan delice bir fikir geçmişti. Sizinle paylaşmak istedim.’’
‘’ Anlat o zaman delice mi değil mi ben karar vereyim.’’
Bu sırada Asayişin diğer elemanları da yanlarına gelmişti. Cansın,
‘’ Eda, bize telefondan bahsetmedin? Bizden gizlimi iş yapıyorsun?’’
‘’ Yok, be Cansın, o an için aklıma gelen bir şeydi? Ayak izlerini takip ederek bir telefon kulübesine kadar gittim. Adamımızın telefonu kullanmış olabileceği aklıma geldi.’’
‘’ Anladığım kadarı ile konuşmaları telefon idaresinden öğrenmek istiyorsun?’’
‘’ Aynen öyle baş komiserim.’’
‘’ Denemeye değer. Büşra Amirle konuşalım. Bunu düşünmen hoşuma gitti. Gel benimle Büşra Amirin odasına gidiyoruz.’’
Eda ile beraber, Büşra Amirin odasına girdik. Bizim yanına geldiğini fark edince, Önündeki evraklardan başını kaldırarak,
‘’ Gel Heval, bizimkiler iyi iş çıkardı ama adamımızı yine elimizden kaçırdık.’’
‘’ Amirim, adamımızı elimizden kaçırdık kaçırmasına ama Eda’nın bir fikri var. Zannımca uygulamaya değer. Eda’yı dinleyelim isterseniz? ‘’
‘’ Her düşünceye, her fikre açığım Heval. Seni dinliyorum Eda Komiser.’’
Eda, Heval’e anlattığı planını Büşra Amire de anlattı. Büşra Amir,
‘’ Planın hoşuma gitti. Ama benimde bilmediğim bir şey var. Telefon kulübelerinin geriye dönük dinlendiğini bilmiyorum. Bana biraz müsaade edin Telefon idaresi ile konuşayım. Telefon kulübesinin bulunduğu adresi bana verin. Sonucu size bildiririm.’’
Eda ile beraber odadan dışarı çıktık. Eda’ya,
‘’ Hep böyle devam et. Sedat Amirin kızından da bu beklenir. Sahi baban nasıl?’’
‘’ Hiç sormayın Baş komiserim? Televizyonun başından kalkmıyor?’’
‘’ Yakında bıkar Eda, merak etme.’’
Tarık Ahmet, Emniyetin bahçesine girince, binaya girişte birisinin sigara içtiğini görünce, ‘’ A siktirr benim gördüğümü sende görüyor musun?’’
‘’Kimi görüyor muyum patron? Hem sen demin küfür mü ettin?’’
Tarık Ahmet bütün gücüyle bağırdı. Tayyar Bedri, iblisin sağ kolu, senin ne işin var burada?’’
Tayyar Bedri başını kaldırdı,
‘’ Vay canına atalarımız boşuna söylememiş? Dağ dağa kavuşmaz ama iki pislik birbirine kavuşur. Gel bakalım Tarığım sana bir sarılayım.’’
‘’ Orada dur bakalım. Korono ya saygısızlık etmeyelim. Nasılsın Tayyar Bedri?’’
‘’ Her zamanki gibi yaşayıp gidiyoruz. Yanındaki hanımla beni tanıştırmayacak mısın?’’
‘’ Ondan uzak dur o bana ait ama hadi seni kırmayayım, İlayda hani sana bahsetmiştim Tayyar Bedri. Bana güvendiğin kadar ona da güvenebilirsin?’’
İlayda ikisine birden baktıktan sonra, ‘’ Uyarın için sağ ol, ondan uzak dur diyorsun.’’
Üçümüz birden gülüştük, Tayyar Bedri,
‘’ Ben Büşra Amirle görüşmeye geldim.’’
‘’ Bizde öyle, Asayişe çıkalım o zaman.’’ İlayda,
‘’ Patron, Büşra Amirle daha sonra görüşürüz. İyi günler Tayyar Bey, bizim biraz işimiz var siz Asayişe çıkın.’’
‘’ Ne oluyor İlayda? Neden geri dönüyoruz?’’
‘’Bırak şimdi Büşra Amiri, Dün bir kahveye gitmiştik, yine o kahveye gidiyoruz.’’
‘’ Aklında ne var İlayda düşündüğünü söyle ben de bileyim?’’
‘’ Cesetlerin üzerinden kimlik çıkmamış, bunu biliyorsun?’’
‘’ Evet, biliyorum.’’
‘’ Kahve şimdi dedikodu ile çalkalanıyordur, bir şeyler öğrenebiliriz.’’
2
Önümüzden geçen ilk minibüse el ettik. Allah’tan yollar açıktı. Olay yerine vardığımızda, yarım saat olmamıştı. Daha evvel yaptığımız gibi, ayrı ayrı masalara oturduk. Hakikaten kahve dünkü olayla çalkalanıyordu. İlayda yerinden kalkarak, kahvede bulunanlara hitaben yüksek sesle konuşmaya başladı. Konuştukça ben neredeyse küçük dilimi yutuyordum. Bizim kızda ne cevherler varmış?
‘’ Beyler, bir dakika beni dinler misiniz?’’
Kahvede bulunan topu, topu beş, on kişi birden seslerini keserek, kendilerine hitaben konuşan genç kadını dinlemeye başladılar. İlayda, cebinden üzerinde resmi bulunan bir kart çıkartarak,
‘’ Yeni gün gazetesinden İlayda Korkmaz. Elimde gördüğünüz gazetemin bana vermiş olduğu sarı
Basın kartım. Size dünkü olay hakkında birkaç sorum olacak.’’
İçlerinden biri cevap verdi,
‘’ Sor bacım.’’
‘’ Dün gece bu sokağın sonunda hun narca katledilen arkadaşlarınızın isimlerini söyler misiniz?’’
Her kafadan bir ses çıkıyordu, ama içlerinden biri arkadaşlarını susturarak isimleri söylemeye başladı İlayda hemen kâğıt kalem çıkartarak isimleri not etti.
‘’ Bana katledilen arkadaşlarınızdan buraya evi en yakın olanının adresini verir misiniz?’’
Kapının dibinde oturan yaşlı adam elini kaldırarak söz istedi,
‘’ Buraya en yakın Muammer oturuyordu. İsterseniz sizi Muammer’in evine götürebilirim.’’
‘’ Size zahmet olacak ama gidelim amca.’’
Yaşlı adam
ile İlayda kahveden çıkınca ben de peşlerine takıldım. Muammer’in evinin önünde ayrıldılar. İlayda’nın yanına geldim.
‘’ Kapıyı çal, sana bu arada basın kartı hesabını da soracağım.’’
Kapıyı çaldık ve beklemeye başladık, karşımıza otuz, otuz beş yaşlarında bir kadın çıktı. Derdimizi anlatarak röportaj yapmak istediğimizi söyledik Kabul etti ve bizi temiz bir odaya aldı.
‘’ Başınız sağ olsun hanımefendi. Kocanızı kaybettiniz. Adınızı sorabilir miyim?’’
‘’ Adım Remziye, kızımın adı da Sena, kocama gelince belasını buldu. Geberdi gitti. İnşallah cehennemin dibine gider.’’
İkimizde şok olmuştuk. Remziye kocası öldüğü için neredeyse zil takıp oynayacaktı. Sebebini sorduğumuzda,
‘’ Kocam olacak cibilliyetsiz bana üç gün önce yatağımızı ayıracağını bundan sonra kızımla beraber yatacağını söyledi. Ben itiraz edince eşşek sudan gelinceye kadar dövdü beni. Şimdi niçin üzülmediğimi anladınız mı?’’
Şimdi şaşırma sırası bize geldi, bu hiç hesapta yoktu. Bir kere daha başınız sağ olsun dedikten sonra evden çıktık. İlayda,
‘’ Şimdi asayişe gidebiliriz Aşkım’’ Dedi.
Asayişten içeri girerken için, için gülüyordum zira Büşra Amirden birkaç adım öndeydik.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.