- 376 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Bir İnsanın Yüreğine İnebilmek
İnsan bir sanatçı, yazar, matemaktikçi, genetikçi, kimyacı ya da herhangi bir mesleğin icracısı olarak yaptığı işle bir insanın hem kendini, hem de içinde yaşadığı toplumu anlatarak var olmasını kanıtlayan zamanın kronolojik çizelgesidir.
Bir sanatçının veya bilim insanının özel hayatını veya motivasiyonunu incelemek aslında lüksten de öte bir bir özelliktir. Fakat insan eylemlerinin, davranışlarının ve motivasyonunun en derin düzeylerini açığa çıkarmayı amaçlayan bir kuram söz konusu olduğunda ve bu teoriyi destekleyen veriler, büyük ölçüde tek bir insanın kendini analiz etmesi sonucunda elde ettiği bilgilere dayandığında, o insanı olabildiğince derin bir şekilde büyüteç altına alarak bir laborcu gibi mikroskopun lamelinde ayrıntılarıyla gözlemleyerek görmek bir lüks değildir, bir gerekliliktir. Bu konuda sevindirici olan ise elimizin altında her zaman böyle değerlerin olduğunu bilmenin sevincidir.
Bu yüzden seni yazmak bir ayrıcalıktan çok bana, bir misyon görevi yükleyerek, seni, senin çok az insana nasip olan yetilerini, hayal gücünü, sınırsız ve yorulma bilmez enerjini, entellektüel özelliklerini ve cesaretlerini karşılaştırabileceğim çok az insana rastladım senden başka! Zihin yapını, o zihin yapına yüklediğin kendi sorumluluklarını bilerek yaşama tutunmaya çalışman senin içsel ve yüce bir erdemindir insanlık tarihinin içinde. Birçok insan seninle sohbet etti, bazen ciddi ciddi konuları konuştu, bazen öyle sıradan günlük sohbetlerle gününü doldurdu, işyerinde çok değerli arkadaşların oldu, ama seninle ilk kez derin sohbetlere dalan, seni anlayan, önce dinleyen sonra yorumlayan ve fikir beyan eden ben oldum. Seni tanımak her şeyden önce yaşamda tattığım en büyk sevinç, gidişin ise yeri doldurulmaz acılarla ruhuma yüklenen bir yük oldu. Bebeklik ve çocukluk döneminde genlerimize kodlanmış ve iyi tanımlanmış, insanın gelişim evreleri boyunca ilerleyen, bağımlı ya da serbest olabilen, nesnelere aktarılabilen, taşabilen, biriktirilebilen ya da yeri değiştirilebilen, düşünce, davranış, anksetiye ve septomların kaynağı olan sabitler tamamen orjinaldir.
10.12.2020
Sen Olmayınca Üşüyorum
Düşlerim bile ölüme benzer
Sen olmayınca
Kurşun sıkar yüreğime geceler
Akşamın titrek kızıllığı cama vurunca!
Bir sehpada seni düşünerek oturup beklerken
Kalmadı elimde bir sermayem
Elem ve kederden başka …
Gözlerime korku çöker yetişkinliğime yenilirim
Her gün acıyla yürekten vurulunca!
Hangi tümce yazabilir ki seni
Aşk adına
Kucakladın gittin ölümü bu dünyadan korkusuzca
Ellerim kalbimde seni beklerim
Oturduğumuz kiraz ağacının altında
Düşlerim solar, her gün yeniden ölürüm
Sen olmayınca!
Bir kelebek ömrüne sığdırdığın hayatına
Sevgi ektim yeryüzünün bütün toparaklarına
Senin adına!
Masum bir çocuk gibiyim
Seni bekliyorum
Üstelik yorgunum, uykusuzum, sabırsızım
Bir başa kaldığım anılarımızla!
Albümde resimlerin rüzgarda dalgalanan saçlarınla
Yanlızlığımı unuturum sadece bu anlarda
Mutsuzum, tadsızım, sen olmayınca!
Yine geldi aralık ayı acıyla
Nasıl da yorucu mevsimler ve Noel
Sen olmayınca!
Isıklar mahzun ve kederli akşamdan sabaha
10.12.2020
Hasan Hüseyin Arslan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.