DÜN ve BUGÜN
Saf altının kızıl rengi teklifi yapanın aşk ile yanıp tutuştuğunu, sarısı ise uğruna sararıp solduğunu anlatıyordu. (Syf306)
Bu kitaptaki aşktı.
Ölüme mahkum iken özgürlüğe, sevgiliye hasret iken vuslata ermişti.(syf303)
Bu ölüp ölüp dirilmekti.
"Altın her kimin ruhuna çengel atmissa elbette sonunda onu perişan ederdi. "
Bu hırsdı.
"Şu altın, beni bir kahraman gibi öldürmüyorsa bari Keyhüsrev’ i bir alçak gibi öldürsün."
Bu bedduaydi.
Ölüme giderken hazinesini bir tek kendisinin bilmesi bile onun mutlu ölmesine yetmişti.
Bu metanetti.
"Bugün ona olan kendisine de olabilirdi.Krallar da ölürdü "
Bu ilahi adaletti.
"Aslan Kral kim söyledi sana benimle dost olmak varken düşman olmanı"
Bu kehanetleri baş tacı etmekti.
"Bir adam ki, dünyayı yöneten kişiler onu anlasalardı en büyük hazineye sahip olurlardı."
Bu basiretti.
"Mahkum iken hakime işkence yapmak"
Bu aklını kibrine yoldaş etmekti
Kaderler bazen düşman üzerinden kulluğu sınandırır, hatta kazandırır. Düşman yoksa başarılı olamadım demektir.
Bu hayat sınavıydı.
"Hiçbir canlı mutlu değildir" demişti bilge Solon
Mutluluk gözleri gülerek ölüme gidebilmek, ölürken mutlu olabilmekti.
"Tanrı ölümün lezzetini gösterir sen güzel şeyler yapmışsan"
Bu teslimiyet ve iyi niyetti.
"Kaderin bir krala çok gördüğü mutluluğu vezire vermesi"
Bu ilahi talihdi.
"Bir milletin ölümü şehrin istilâ edilmesiyle değil, culturasının istilâ edilmesiyle olur" demişti bilge.
Bu kültür yozlaşması idi.
Sanatçılara ve filozoflara değer vermediğine bin pişman olmuştu.
Bu bir daha ele geçmeyecek tecrübe idi.
On dört yıllık krallığın on dört günde yerle bir olması işte bu kibirdi .
Mağlup için iğrenç olanın galip için meşru görülmesi bu bir zaferdi.
"Gün batarken dediğini gün doğarken yapma azmi olanlar "
Zaferi kucaklayanlardı.
Hayatları değiştirecek okların yayları gerilmiş kaderleri kendi lehlerine çevirmeye çalışıyorlardı.
Herkesin bir planı varken Allah’ın da bir bildiği olduğuna işaretti.
MÖ.546’ da hırsı, aşkı- vefayı ve masumu temsil eden üç dost bir kibirli kral ve piyon askerleri vardı. Bu dostların adları;
Halludas, Kufu, Mehte
Asker, Nakata makam tutkunu bir piyon
Kral , Karun gibi kibri temsil eden Krezüs.
Günümüze ışık tutan aynada ise; yıl
MS:1996 ve sonraki ki on yılı gösteriyordu.
Üç dost Sadullah, Ufuk, Ethem
Asker Atakan
Kran/kral; Kenan (Evren)
Kaderler aynı, olaylar aynı, kişiler isimlerinin tek harfinin yer farkıyla aynı sadece kıyafetler farklıydı.
Aşk vardı aşk.
Aşk üçgeninde üç dost.
Birisi piyonlarla aynı kumaşın desenlerinden. Makam ve mevki hırsının mübah gördüğü alaçaklıklar kibrin ördüğü şatafat ile örtüşünce ortaya büyük bir sınav çıkıyordu.
Lidyalularin para ve altınla sınavı...
Bu kitapta...
Buram buram Anadolu buram buram Türkiye, buram buram tarih kokmakta.
Ülkü Kara
16.12.2020
saat: 22:02
Ülkü Kara
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.