Melankoli
Körsen yanan sokak lambasından şule düşerdi dalgalanan aklıma
İlki ve sonu idi nazarım zülüfleri dağılmış komşu kızına
Birden, ılık iken kaynara geçen zehri aktı
Keder çökmüş yüreğimde meşale yaktı
Bedenimi sardı ateşi, /zamanla eksilen/ tortu bıraktı
Ne gitmeler oluştu
O şimşek çakmasında belirsiz,
Hazin hikayelerin med cezirleri doluştu
Ağlak ve sessiz gözlerim fersiz
Gençlik başa bela oldu anlamıştım
dağlar bulanık baktı şahikasından
Kaderimin değiştiğini sanmıştım
bakarken endamı ile arkasından
Salmış zülfü yari,
Salınırken kuğu misali kavurdu derimi,
İçerimi kapladı
Kaynar kazanlara saldı bedenimi
Kimdi bu kanatlı /Allahım/ tanımadım!
Ürperdim, dört mevsimi yaşadım.
Kafamdaki sesler, sanki mezarımı kazdı
Kıştı, baharım hazandı, o an kaderi yazdı
Göğsümdeki ağrı ne?
Perde indi gözlerime,
Belki ince hastalık belki bir sızı.
Bildi, şimdi olmayan komşumun kızı.
Önüme serilen hayatın kendisiydi,
Belki de ömrümün efendisiydi!
Adımları gitmez mi insanın?
Basmıyordu yere ayaklarım!
Uçuran sanki görünmez kanatlarım
Niye bastığım toprak olsun ki canlarım!
Artık aşk zamanı gelmiştir ürperince insan
"Tanrı(!) misafiri" olarak dünyada bir can.
Daha girmez gönlünden içeri
Ne kışı ne yazı ne de kederi
Niceleri geçti lakin gönül geçmedi
Yaşandı bitti, artık anılarda kaldı
Hazan olmadı, mevsimi bahardı
Ve bıraktığı eserin adı yüreğimde kaldı
...
YORUMLAR
Körsen lambanın ne olduğunu herkes bilmez, az yanan ışık vermeyen anlamında
Melankoli, eskiden hüzünlü hüzün veren, karasevda idi, günümüzde yaygın olarak kişinin az hareketli ve normalden daha heyecansız bir hayat tarzını sürdürdüğü depresyondan kaynaklanan bir duygu durum bozukluğu anlamında kullanılıyor şimdilerde depresyon deniyor..
Teşekkürler elinize sağlık...
DU_RU
Keşke okuyanlar kendileri araştırsalardı. Derdimiz öğretmek yoksa o kelimelerin yerine daha açıklarını yazardım.
Yavan
Mede cezir
Göğüs
Hazan vs gibi arapça ve farsça kelimeler de var.
Burda kimse okumuyor azizim.
Dertleri puan almak. Sadece yazıyor.
şiir ve makalenin okunmasına çabalıyorum.
Arz ederim. :))
Bazı yangınlar asla sönmüyor.
Bir niyet bir keramet belki de hasret hele ki dünde kalan saf yanımız ve çocukça telaşımızla hayatın henüz yormadığı ve kederin saçlı henüz örülü değilken...
Bir nebze de olsa tutunmak hayata en çok sevgiden yana umudun sönmediği.
Görkemli masalları çocukluğuna aslında bizlerin fark dahi etmediği.
Geçmiş zaman olur ki...
Geçmiş güne de d/okundu mu ve yüreğin içeriği aslında çocuklukta inşa edilmişken.
Sahi kim kaldı dünden ve dünün faturası hep mi şimdiki zamana kesilir?
En azından bir coşku ve sevgiye hürmeten...
Var olun var olun.
Selam ve saygılarımla dost yazarım