GÜNE KARANLIK BAŞLAMAK ÇOK SIKICI,,
GÜNE KARANLIK BAŞLAMAK ÇOK SIKICI,,
Sabahın bu saatinde dışarıda korkunç bir hava var, korkunç bir sessizlik var, korkunç bir de yalnızlık. Ne kuşlar ötüyor ne de araçlar geçiyor. Hava karanlık, yağmur az da olsa sokağımızı ıslatmış ama damlaların yerle buluşmasına tanık olmadım henüz. Korkunç bir ıssızlık kol geziyor ortalıkta sanki bir hayalet şehrin ortasındaymışım gibi hissediyorum kendimi. Saat sabahın onu biraz geçiyor, 11’e yaklaşıyor, binada da tek bir damla ses yok, tek bir ayak sesi bile yok. Tanrı emretseydi eğer insanların bu kadar ciddiye alıp, bu kadar dinlemezlerdi onu. Ama görülmeyen bir mikrop, küçük, küçücük bir mikrop, adına corona denilen o mikrop herkesin şirazesini kaydırdı ve hepimizi evlere kapattı.
Bu gün hafta sonlarının sokağa çıkmamanın ikici haftasındayız, bu ay böyle olacakmış, zaten amaç pandemi’yi sebep gösterip insanların yaşamalanlarına müdahale etmek, içki satışı yasaklanmış, sokaklar ve de parklar da sigara içilmesine yasak getirilmişti zaten, Kafe ve internetlerin tamamının kapatılması isteniyor, neden? çünkü insanların toplu halde bir arada oturmaları da çok hoşlarına gitmiyor. İnsanlar bir birleriyle konuşmasın, görüş alış verişinde bulunmasınlar, hataları, yanlışlıkları görüp bir birleriyle paylaşmasınlar isteniyor. Korkunç günlerden geçiyoruz, korkunç günler bekliyor biz insanları ve geleceğimiz hiçte parlak görünmüyor, bu çok belli…
Evdeyiz çünkü yasaklıyız, evdeyiz çünkü dışarıda tanımadığımız birileri pandemiyi taşıyor olabilir ve bize de bulaştırabilirler, ama bu durum sadece bazı kesimler için geçerli, çalışanlar yine sokakta ve şu an bütün marketler, fırınlar daha başka pek çok iş yeri açık, kuaför ve de berberler mesela açık, ve oralar da çalışan insanlar sanki bu dünyadan değil, onların, ana babaları ya da bir aileleri yokmuş gibi. Neyi, kimi, neye göre yasaklıyorlar belli değil. Dediğim gibi, pandemi’yi bahane edip insanların yaşamını kontrol altına alıp dizayn etmeye çalışıyorlar ve bunu da yavaş, yavaş yapıyorlar. Oysa ki bu pandemi den gerçekten de kurtulmak mı isteniyor,o zaman tüm insanları aynı eşit şartlarda eve kapatmak gerekmiyor mu?, tüm ihtiyaçlarını sağlayarak, yiyorsa tabi,yemiyor, çünkü öyle bir bütçe yok ortada, çünkü yedi bitirdiler her şeyi,.Yemek değil, kökünden yuttular ne var ne yok..
Bakana sormuş gazeteciler,’’Samsun’da bir vatandaş, Eline ’iş, aş’ yazıp intihar etti ne diyorsunuz?, Bakan Selçuk’ ne derse beğenirsiniz ’Yoksulluk sorunu yok’ demiş Aynen böyle söylemiş gazetecilere. Bakan haklı biliyor musunuz, çünkü bu ülke de artık açlık sıkıntısı var ve bakan bunu böyle diyemediği için soruyu geçiştirdi.
Gün çok sıkıcı başladı, sıkıcı bitecekmiş gibi görünüyor,daha sabahın bu saatinde gün bu kadar karanlıksa, akşamın karanlığını düşünemiyorum bile.. Gündüz Yavuz...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.