- 538 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beðeni
ÖÐRETMENLÝKTE ÝLK GÜNÜM
ÖÐRETMENLÝKTE ÝLK GÜNÜM
Ýlk görev yaptýðým okul olan Zonguldak Çaycuma Saltukova Lisesi okul müdürü ve matemetik öðretmeni olan Abdulgani Sarýkaya ile ilk karþýlaþmamýz hayatým boyunca gözümün önünden hiç gitmedi. Ýlk dakikalarýmýz, ilk saatlerimiz ve ilk günümüz yeniden canlandý.
Kapýyý çaldým ve beklemeden içeri girdim. Ýyi günler hocam ben okulun yeni Fizik Öðretmeni Nafi Çaðlar deyince, istek dýþý olarak, yerinden fýrlarcasýna ayaða kalktý. Þaþkýnlýðýmý belli etmemeye çalýþtým. Ben yýllardýr bu okula Fizik Öðretmeni istiyordum, vermiyorlardý dedi. Çok þaþýrmýþ ve sevinmiþti. Ben de bu okula gönüllü geldim hocam deyince daha çok þaþýrdý. Buralarý kimse istemiyor, siz bilmeden gelmiþsinizdir dedi. Ben de ben bilerek , sorarak geldim hocam dediðimde söyleyecek bir þey bulamadý. Þaþkýn þaþkýn gözümün içine baktý ve kafasýný yana salladý. Benimle ilgili ilk izlenimi oluþtu, beni ilginç bir tip olarak deðerlendirdi diye düþündüm içimden. Þaþýrtmaya ve sevindirmeye devam edecek konuþmamýz þöyle devam etti.
- Peki niye gönüllü geldin ?
- Kafamý dinlemek için
-Allah Allah ( kafasýný salladý) ve devam etti. Kararnamen ile ulaþtý mý . ( Sabýrsýzlanýyordu. Bir an önce göreve baþlamamý istiyordu)
- Evet ulaþtý hocam.
- Ýlçeye yakýnda gelir o zaman . On güne kalmaz.
- Hocam ilçeye de ulaþtý.
- Gerçekten mi ?
- Evet
- Yarýn gider sorarýz o zaman dedi.
- Hocam yazý okula da ulaþtý.
- Nasýl diye sorarken , gözleri fal taþý gibi bana baktý. ( Bir okul müdürü olarak o da haklýydý. Bir an önce boþ geçen Fizik dersini, belki de baþka derslerden bir ikisini hemen doldurmak istiyordu)
- Buyurun kararnameyi dedim.
Kaðýdý aldý, baktý, Ýnanamýyordu. Çok sevinmiþti.
- Buyur otur hele hocam. Bu arada hoþ geldin. Nasýl oldu bu iþ ?
Ben
- Hocam vali yardýmcýsý hemþerimdi. Bir lise arkadaþým beni ona ulaþtýrdý. Ben Gaziantepliyim. Beni ilgili milli eðitim þube müdürüne gönderdi. Bana seçenekler sordular, ben de burayý istedim.
- Allah Allah . O þube müdürünü tanýyorum.
- Benimle ilgilendi , sað olsun.
- Buraya kimse gelmiyordu ki,
- Ben geldim hocam ( Müdür bey ilginç bir tipe çattýk, artýk eminim dercesine kafa sallýyordu)
-Tekrar hoþ geldin .
- Hoþ bulduk. Hatta bana, seni vali yardýmcýsý göndermiþ, istersen seni Çelikel lisesine verelim. Zonguldak’ýn en iyi lisesi. Kýsa sürede ilde seni tanýrlar dediler.
Müdür bey baþýný tekrar salladý. Söyleyecek bir söz bulamadý. Eminim ki bu adamýn aklýndan zoru var diye düþünmüþtür.
- Kararnameyi elden vermiyorlardý. Bu nasýl oldu. Ben istedim. Onlar da verdiler. Ýl. ilçe takip ettim getirdim.
- Bunu çok iyi etmiþsin. Hemen yarýn derse girersin.
- Sað olun. Ancak hocam size bir þey söylemek istiyorum.
- Buyurun
- Ýlçe milli eðitim müdürü sizin gibi karþýlamadý beni.
- Nasýl karþýladý?
- Hatta iyi davranmadý
- Ne yaptý ?
- Ben kendisine kararnameyi imzalatmýþtým. Tam çýkarken seslendi. "Bir dakika sen öðretmen misin ? " ben de evet dedim. O da "bu nasýl öðretmenlik" diyerek üstümü baþýmý gösterdi. Üstüm baþým gerçekten iyi deðil. Altta kot, üstte çirkin bir mont. Ben de kapýnýn önüne koyduðum çantamý sol elime alýp, ona gösterdikten sonra " ben çok uzak yoldan geldim, hava da soðuk, çantam elimde dolaþýyorum, daha göreve de baþlamadým. Daha derse de girmedim. Zaten sýnýfa da böyle girmem" diyerek kapýyý kapattým ve geldim.
- Ýþte insaný daha iþin baþýnda meslekten soðutuyorlar.
- Haklýsýnýz. Ancak ben severek bu mesleði seçtim. Yoksa maddi olarak çok daha iyi imkan karþýma çýkmýþtý.
Müdür bey daha da þaþýrmýþtý. Sonra hemen memur beyi çaðýrdý. Beni tanýþtýrdý. Memurun adý Remzi idi.
- Þu görev kaðýdýný al hemen üst yazýsýný yaz ve bu gün ilçeye götür.
Arkasýndan kantinden iki çay istedi. Çayý getiren kiþiyle de tanýþtýrdý.
Kantini iþleten Durmuþ bey imiþ. Ayný zamanda öðrenci velisiymiþ.
Çayý içtikten sonra,
- Hadi kalkalým dedi.
Kalktýk , önce kantini gösterdi. Yan odada müdür yardýmcýsý ile tanýþtýrdý. Adý Nurettin idi. Oradan öðretmenler odasýna geçtik. Öðretmenler ile tanýþtýrdý. Hoþ geldin dediler. Fakat beni merakla süzüyorlardý. Ben aldýrmaz gibi davrandým. Fakat merak ettim.
- Hadi gel çarþýya çýkalým dedi.
Çarþýya doðru yürürken,
- Buradaki esnaflarýn hepsini tanýrým. Bir ihtiyaç olduðunda çekinme. Zaten kolaylýk saðlarlar.
- Sað olun hocam.
Bir esnafa girdik.
-Bize bir takým elbise ver. Ayýn 15’inde veririz dedi.
Ne esnaf ne de ben hiç bir þey diyemedik. Elbiseyi aldýk.
Bir iki esnafa daha uðradýk, selam verdik ve tekrar okula geldik.
Kendi odasýna geçerken müdür yardýmcýsý Nurettin beyin kapýsýný çaldý ve sordu.
- Ha o evin anahtarý nerededir?
- Evde olacaktý hocam.
- Okul çýkýþý ha o anahtarý al da akþam bize gel. Birlikte bir çay içeriz.
- Tamam hocam.
Bu arada okulun daðýlma saati gelmiþti. Gelen geçen öðrenci bana bakýyordu. Gündem olmuþmuþ meðer. "Yeni fizik öðretmeni gelmiþ." Hatta bu okula ilk kez kadrolu bir Fizik Öðretmeni gelmiþ.
Müdür bey
- 6 Edebiyat sýnýfýnýn Felsefe dersi boþ, girebilir misin ?
- Girerim hocam.
- Fakat 6 saat Felsefe, Sosyoloji ve Mantýk var ikiþer saat.
-Olsun hocam çalýþýr, yaparým.
Müdürü bey endiþeyle birlikte çok memmun olmuþtu. Neden olmasýn ki, 6 Mat. sýnýfýnýn en önemli 2.dersiyle birlikte , 6 Ed. sýnýfýnýn da en önemli 2.dersi ayný anda boþ geçerken dolmuþtu.
Saat 17.00’ye kadar okulda durduktan sonra, müdür bey Nurettin beyin kapýsýný tekrar çalarak
- Hadi çýkalým dedi.
O da hazýrlýk yaptýktan sonra okulu iyice kapattýktan sonra çýktýk. Döþeme yol bittikten sonra kumlu yola girdik. Fazla yürümeden müdür beyin evine ulaþtýk. Müdür bey
- Haným okula yeni gelen Fizik Öðretmeni
Nur yüzlü, say Anadolu anasý ablamýz da Erzurum aðzý ile
- Hoj geldiiz ve mutfaða gitti.
Bir saat sonra mutfaða davet ettiler. Müdür bey
- Hadi balkona çýkalým dedi bana . Balkondan etrafý tanýttýktan sonra , içeri girdik. Çünkü 21 Kasým günü akþamý . Karadeniz’de dýþarýda durulmaz.
Bir süre sonra zil çaldý. Gelen Nurettin bey idi. Çay içtik. Bol bol sohbet ettik. Ne de olsa Abdulgani beyin, bir okul müdürü olarak bu gün neþesi yerindeydi. Onun neþesinin kaynaðý, bu gün gelen Fizik Öðretmeniydi. Hem de geçici deðil, kalýcýydý. Beni tanýdýkça, her seferinde daha ilginç buluyorlardý. Bazý durumlarýma da acýyorlardý. Fakat haklý yanlarý da yok deðildi. Zaman biraz geçmiþti. Müdür bey
- Haydin kalkalým.
Hep birlikte geldiðimiz yoldan yürüdük. Okulun tama arkasýnda bir binaya girdik. 2. katý anahtar ile açtý. Kapýya en yakýn soldaki odaya baktý. Ýçeri adým bile atamayacak kadar eþya ile doluydu. saða döndük , tek sýra halinde, sað tarafýmýzý duvara vererek, sol taraftaki eþyalara da tutunarak diðer odanýn giriþine geldik. O odanýn da içerisi eþya doluydu. Ancak üstten içeri atlama þansýmýz vardý. Oradan zorla bir döþek ayarladýlar ve bir insanýn uzanacaðý kadar alan açtýlar. Tavan hariç, eþyalarýn tam ortasýnda bir yatak. Hemen yaný da mutfak. Müdür bey kararýný vermiþti.
- Aha burada yatarsýn. Mutfak eþyalarý ve bu yataktan baþka hiç bir eþyaya dokunmazsýn. Marta kadar böyle idare edersin. Çünkü bu eþyalar , þu anda askerde olan diðer müdür yardýmcýmýz Kadri beyin, bize emanet eþyalarýdýr. Martta o gelir, tekrar geniþ bir eve çýkar. Bu evi de sana kiralarýz. Kiraya da yardým edersin. Ayakyolunu banyoyu da kullanýrsýn. Aha sana anahtar. Hoþça kal. Ýyi geceler.
Ben onlarý uðurladýktan sonra, önce montumu, sonra ayakkabýmý çýkardým. Ayaklarýmý yýkadým ve kendimi yataða sýrtüstü attým....
NAFÝ ÇAÐLAR
10 Aralýk 2020
Ýstanbul
YORUMLAR
O ilk gün.
Birden fazla mesleðim olduðu için birden fazla o ilk günler.
Ve evet, öðretmenlikte ilk günüm koþa koþa gittiðim ve ayaklarýmýn çamur içinde kaldýðý ve eve her geldiðimde yüzümde kocaman bir gülümseme çamurlu ayakkabýlarýmý erkenden silip sabaha hazýrlarken.
O coþku.
O devasa hikmeti sevginin.
Çocuklarýmýn güleç ve masum yüzleri.
O ilk gün.
Bankadaki ilk günüm.
O ilk gün yazmaya baþladýðým ilk gün ve gelip Defter'e üye olduðum
Aslýnda her gün benim için ilk gün
Sevgiler
Nafiz Tançaðlar
Ben de meslekte her öðretim yýlý baþý ilk hafta heyecanlanýrým
Meslekte ilk gün hiçbir zaman unutulmaz...
Sizin bütün detaylarý hatýrlayýp aktarmanýz da bunun kanýtý...
Ýdealizmin peþinde koþanlar, Çýkar için kendine yer aramaya çalýþanlar çoðaldýkça hep böyle yadýrganacak ilk zamanlar. Belki de ardýnda baþka bir neden aranacak. Taþlarýn yerine oturunca sapla saman ayrýlýyor da... Biraz zaman!...
Akýcý bir anlatým diliniz var. Kutlarým...
Saygýlarýmla...
Nafiz Tançaðlar
Haklýsýnýz
Ne güzel bir heyecan ilk gün meslek aþkýyla o güzelim öðrencilerin gözlerinin içine içine bakmak... Kutlarým içtenlikle...
Nafiz Tançaðlar
Sað olun